ZAKKUMUN KÖKÜNÜ YİYİN

Türk’ün kurduğu Türk Devleti’nde bir yerlerde suyun başını tutmuş isem…

Umurumda olmaz, “çok da tın” der isem…

Bırak “millî vicdan”ı, her beşerde olması icap eden herhangi vicdanın bile kıyısından köşesinden geçmemiş isem…



Milletin parasıyla, devletin imkânıyla en lüks araca ben de binerim.

Nasılsa "Ebu Zer Gifari" gibi karşıma dikilecek sözü keskin kılıç gibi bir arslan da yok.

“Adam çalıyor, ama çalışıyor” diyenlerin sayısı, “çalma, çırpma” işlerine kat’i suretle karşı olanların sayısından fazla nasılsa…



Maddî durumu el vermeyen Emine bacının kendini neden astığından habersiz olman gayet doğal değil mi? Çok da umrunda değil mi?

O halde lüks ve şatafata devam.



Zemherinin ortasında iki yavrusu üşüyordu. Onun ise yakacak alacak maddî imkânı yoktu.

Yirmialtı yaşında genç bir kadın.

Elinde avucunda kalan üçbeş kuruşla aldığı odunlar ıslanmıştı.

Eve geldi, odunları yakmaya çalıştı. Her seferinde odunları yakamıyor, az ötede titreyen yavrularının bakışları üstünde bunaldıkça bunalıyordu.

Yavrulardan birinin eline saç kurutma makinesini verdi. “Bununla kardeşini ve kendini ısıtmaya çalış, üşümeyin” dedi. Ve yavrularının titreyen haline çaresizce bakan gözü yaşlı gönlü yorgun kadın, çocukları saç kurutma makinesi ellerinde titrerken bir anlık ruhî bunalım sonrası kendisini yan odalardan birinde astı.

Vebali kimin boynuna?



Bana ne canım, ben bindiğim milyon dolarlık araca, tanesi bilmem kaç bin lira olan bardaktan içtiğim suya, yattığım haşmetli yatağa bakarım…



Zaten, “konkordato” ilân eden firmalar ve “esnek çalışma”ya giden fabrikalar, şirketler Yugoslavya’da.

Beni hiç ama hiç ilgilendirmez. Ekonomik buhran falan var diyen de Fettoşcu! Bunu da peşinen söylemek gerek.



Geçenlerde, Kızılay’ın göbeğinde kendini yakan adam da zaten benim vatandaşım falan değil.

Fazla tantana yapmayın. Asabımı da bozmayın.



Neyse, daha lüks aracımla şatafatlı ikâmetgahıma gideceğim. Beni meşgul etmeyin.

Size iyi krizler. Gâvur ülkesi olsa “ekmek bulamıyorsanız, pasta yiyin” diyeceğim amma, bu uygun olmaz. En iyisi “zakkumun kökünü yiyin” diyeyim.

Bakın bu tam da bize ait. Özür! Size ait.Yani, zakkumun kökü…



Serhat KAHRAMAN / 16.09.2019