Değişiyor zaman dönüşüyor anlayış Farklı bakma heyecanı taşıyor her yeni gün Belki bu gün nidaları, hayıflanmaları beklentileri boşa çıkartıyor… Gündem değişmiyor olaylar aynı, isimler farklı! Yaz diyor gazeteci… Var olanları, varoluşçuları Şarlatanları, hokkabazları Habersiz habercileri Susan kalemleri! Yaz diyor gazeteci; Tarafsızlığa yemin, tarafa kıble olanları Çıkara kalem sallayanları Çıkardan çıkarım sağlayanları Halkı gözünden çıkaranları! Yaz diyor gazeteci; "Neden falancı hakkında haber yapmıyorsun?" diyen adama boyun büken muhabirleri Onların boynunu büktüren patronları İnada yazıp İş-Kur kapısında yatanları! Yaz diyor gazeteci; İşleri halkı aydınlatmaktan çok köşelerinde kenar mahalle kabadayılıklarını Tehditleri, ana bellemeleri Bir yazarsam yer yerinden oynarın oyuncu kurucularını! Yaz diyor gazeteci; Seçim vaatlerini Zamanı gelince hatırlamayan, sözünün sözüm ona erlerini. Bedava atmanın artık yemediğini... İçi boş dışı yaldızlı paketlerini! "İki torbaya oy sattınız.. Ulan" havaları Kendisinin bedava oy kaygılarını Bir kez daha deneseniz? ne olurcuları Deneme tahtası zannedenleri Yaz diyor gazeteci; Haksız tutuklamaları Uzun vade; yargılanmadan yatanları Kurunun yanında yaş yatanları! Yaz diyor gazeteci; Şüpheli ölümleri, Faali meçhulleri Copu sırta indirenleri Direnenleri… Dilenenleri… Cami önü elinde kap bekleyenleri! Yaz diyor gazeteci; Töre cinayetlerini, kadın şiddetini Şakşakçıları, Mart yalakalarını Çocuk işçileri Merdiven altı işleri Zehir soluyanları Taşeronları, hastane bahçesinde bin asır nöbete bağlananları! Klimalı odaların başhekimlerini! Yaz diyor gazeteci; Bizim köyün muhtar adaylarını Afgan ve Suriyelilerden geriye kaç torba kömür kaldığını Evi ve arabası olanlara nasıl yardımlar bağlandığını! Yaz diyor; Dünü, bugünü… Banka kuyruklarını… Zamanın yağ, gaz kuyruklarını… Kahve önündeki erketeleri… Karısını reste sürenleri… Yaz diyor; gazeteci Et pazarı kuyruğundaki; Kasketinde salyalı hayvan güdülerini Morarmış yüzleri, yüz eskitmeyenleri Utanmayanları, arlanmayanları! Yaz diyor gazeteci… Edepsizleri, eblehleri, ebegümecileri Yaradana sığınanları, On paraya tespih sayanları, Milyarlık evlerini, servetlerini Hacıda, hocada şifa medetlerini… Mezar üstüne çıkıp yatıra dua ezbercilerini Kurşun döktürenleri, cumacıları, namazda araba pazarlıklarını! Yaz diyor gazeteci… Taş meclisi… Parasız eğitimi, Trafiğin anasını belleyenleri, Belleyenleri görmeyenleri… Sokakları babasının malı zannedenleri… Yaz diyor gazeteci Tramvaya mağlup minibüsleri… Yollar yürümekle aşınmaza bağlanan en pahalı toplu taşıma araçlarına mahkum edilenleri Ayakta giden engellileri onları görmeyen körleri! Yaz diyor gazeteci Kaçak sigaraları, köşe başı esrarlarını Parkları fuhuş pazarı evleri batakhaneye çevirenleri Zalimin zulmünü! Yaz diyor gazeteci; Şehri talan edenleri Üç paraya peşkeş çekenleri Baronları, simsarları, şarlatanları! Yaz diyor gazeteci; Koltuk makamcılarını Kafasını camdan çıkartmayan belediyecimleri Açılış teşrifatçılarını Elde makas kurdele sevdalılarını İçimdeki ses; yaz diyor gazeteci Ettiğimiz yeminlere, saydığımız küfürlere Bir kulp gerekirse diye... |