Hayat bana ne yaşatırsa yaşatsın, karşıma ne kadar kötü insan çıkarsa çıksın, ne kadar canım acırsa acısın.
Şu üç şeyden asla vazgeçmeyeceğim.
Kendim olmaktan, iyi olmaktan ve nefes aldığım her saniye için mutlu olmaya çalışmaktan...!
Audrey HEPBURN ait olan bir söz.
Hayatın içinde varolmak için kendin olmak her zaman için vazgeçilmezin, iyi olmak da aldığın nefesle verdiğin nefesin gibi olmalıdır. Hayat ne kadar tecrübelerin toplamının artısı veya eksisi olsa da bundan vazgeçmemek ideal olarak benimsenmelidir.
Gerçekler he zaman mutluluk olmayabilir ama acıların içinden çıkışımızı mutluluğa eşitlemeliyiz. Yaşamak bu ya bunun için gerekli olan olanakları sağlamak imkansızlıkları karşımıza çıkarabilir. Önemli olanı bu imkansızlığı imkanlı hale dönüştürmesini becerebilmektir.
Karşına çıkan belirsizlikler değersizliğin ta kendisidir. Belirsizliğin içine mahkum etmeyecek kadar duyarsız olma. Hele bu belirsizliğin sonucunu başkaları ne der kaygısının içine hapsetme. Başkaları için yaşayacağın hayatın olmamalıdır.
Audrey HEPBURN ;
"Başkaları ne der düşüncesi asla sizi yapacaklarınızdan alıkoymasın. Memnun etmeye çalıştığınız o insanlar bir gün gelir kendi yollarına gidiverirler ve siz onlardan onay alacağım diye veda ettiğiniz hayallerinize uzaktan bakar, hayal kırıklıklarınızla baş başa kalırsınız."
Öyle başkalarına vaad edeceğin hayatın senin ömründe kayıptan başka bir şey değildir. Doğrusuyla yanlışıyla yaşadığın hayatın sonucu ne olursa olsun ancak seni bağlayacaktır. Kimseler buna ortak olmayacaktır. İçinde yer almayacaktır.
Sende olması gereken sadece içine mutluluk veren hayaller ve bu hayallerin sonucunda yaşadığın zevkin verdiği huzurdur. Bunları yaptığın yapabildiğin sürece içinde yer aldığın kendine ait bir dünyan ve içeinde ki vazgeçilmezlerle dolu yaşantın olacaktır.
Video ve yazılarını takip ettiğim ve ilgi duyduğum eğitimci yazar konferanstan konferansa koşan değerli hocamız Alişan KAPAKLIKAYA’nın bir sözünü bur da paylaşmak istiyorum “Toplumumuzun, sözünü dinlediği iki Tanrısı var: Biri Allah, diğeri ’Elalem ne der’ tanrısı. Sence en çok hangisine uyuluyor?” sözü.
Ne yazık ki günümüz toplumlarında en çok elalem ne dere sahiplenmiş durumdayız. Hayat denen ömrün içinde zaman o kadar kısa ki, aldığın verdiğin nefes yaşayacağın ömür senin ise ahlaki değerler içerisinde bu hayatı yaşamak senin hakkındır.
"Bahçeye bir fidan dikmek, yarına inanmaktır.” Audrey HEPBURN
Hayat bahçene her gün bir fidan dikerek hayat bahçeni güzelliklerle yeşertip meyvelerini toplamak senin elinde. Öyle yaşa ki hem kendince hem de başkalarınca imrenilecek bir ömür olsun.