Dün akşam eve giderken, radyoda kulağıma çalındı. İcra takibindeki iki bin liranın altındaki borçlar silinecekmiş. Bu haber beni seneler öncesine götürdü.

Babam elektrikçiydi benim. Mütevazı bir dükkanı vardı. O zamanlar emeklilik sistemi şimdiki gibi tek çatı altında toplanmamıştı. Bağ-Kur ve SSK vardı. Babam Bağ-Kurluydu.

Her ayın ikisinde sabah erkenden elime parayı tutuşturup beni Ziraat Bankası’na gönderirken; “Aman oğlum dekontu almayı unutma.” diye de sıkı sıkıya tembihlerdi.

Dönüşte dekontu benden alır rafta duran büyük klasörü çeker ve içine özenle yerleştirirken yüzündeki rahatlama hissini görür anlam veremezdim. “Baba bunları niye saklıyoruz. Ödüyoruz işte banka da kayıt altına alıyor. Ne gerek var?” diye sorduğumda; “Oğlum tedbir iyidir. Dünyanın bin bir türlü hali var. Hem bu bankaların işi belli olmaz.” derdi.

Babam MHP ilçe başkanıydı. Bizim dükkan küçüktü ama dönen siyaset her zaman büyük olurdu. Arkadaşları gelir, çay sigara eşliğinde günde birkaç kez hükümetler yıkılır, hükümetler kurulur, vatan kurtarılırdı.

Ve zaman zaman muhabbet döner dolaşır bu babamın Bağ-Kur hassasiyetine gelirdi. Arkadaşları babama; “Ya Fevzi Başkan ne uğraşıyorsun. Nasılsa bir af çıkar tüm borçları silerler.” diyerek takılırlardı.

Hakikaten dedikleri gibi de olurdu. Her seçim öncesi mutlaka bir af çıkar, gülerek gelir babama hatırlatır, adamın cinini tepesine çıkarırlardı.

Nereden baksanız otuz beş yıl geçmiş aradan. Şimdi babam da emekli, o babamla dalga geçen arkadaşları da.

Bir fark olmalıydı oysa.

Bunca zaman geçmiş ama değişen hiçbir şey yok. Sistemden kaçan, borçla yaşamayı alışkanlık haline getiren, nasılsa üç beş yıla bir af çıkar diye MTV bile ödemeyen insanlar adeta ödüllendirilirken, babam gibi bilhassa devlete olan borcunda hassas olan insanlar göz ardı ediliyor.

Ben bu sistemi anlamıyorum arkadaş. Peki ödemelerini eksiksiz, düzenli ve zamanında yapan babam gibi insanların suçu ne?

Düşünün. Bir lokantada yemek yiyorsunuz, müşterilerin bir kısmı hesabı ödemeden kaçıyor ve onların hesabını da size kitliyorlar.

Anlayan varsa beri gelsin.