10
Yorum
7
Beğeni
0,0
Puan
742
Okunma


Küllerinden yeniden doğan bir milletin evlatları, ki benim gözümde TÜRK tarihinin yeni bir başlangıcı olan bu güzel güne hoş geldiniz..
30 Ağustosu en iyi anlatan ve yirmi beş yıl yasaklı kalan bir şiirle, bu gün size bu kutlu günde ‘Merhaba’ vatanımın güzel insanları demek istiyorum büyük bir coşkuyla…
“Dağlarda tek tek, ateşler yanıyordu.
Ve yıldızlar öyle ışıltılı öyle ferahtılar ki
Şayak kalpaklı adam
Nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden
Güzel, rahat günlere inanıyordu ve gülen bıyıklarıyla duruyordu ki mavzerinin yanında,
Birden bire beş adım sağında onu gördü.
Paşalar onun arkasındaydılar.
O, saati sordu.
Paşalar ‘üç’ dediler.
Sarışın bir kurda benziyordu.
Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı.
Yürüdü uçurumun kenarına kadar,
Eğildi durdu.
Bıraksalar, ince uzun bacakları üstünde yaylanarak ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak
Kocatepe’den Afyon Ovası’na atlayacaktı.” (Nazım Hikmet)
Zafer, "ZAFER BENİMDİR" diyebilenindir.
Başarı ise, "Başaracağım" diye başlayarak sonunda "Başardım" diyebilenindir.
- Mustafa Kemal Atatürk
1922’deki büyük zafer ile vatanın kurtuluşunun sağlanmasının ardından 30 Ağustos 1924 tarihinde, Dumlupınar’ın Çal Köyü yakınlarında, Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk’ün katıldığı bir törenle, ‘Başkumandan Zaferi’ adıyla yapılan kutlamalardan sonra, 1 Nisan 1926 yılından itibaren ise kabul edilen Kanununla 30 Ağustos Başkumandan Muharebesi gününün ’30 Ağustos Zafer Bayramı’ olarak kutlanmasına karar verilmiştir…
İşte Türk tarihinin en önemli Zaferinin hikâyesin başladığı gün... Zafer Bayramı 1924 tarihinden beri Türk milleti tarafından coşkuyla kutlanmaya devam ediyor ve ilelebet devam edecektir…
Ulusumuzun milli mücadele sürecindeki en büyük adımı; Büyük Taarruz Zaferinin 100. yıldönümünde, Mustafa Kemal Atatürk ve ordumuzun elde ettiği zaferi bir kez daha gururla kutluyoruz bu gün…
Tarihi zaferlerle dolu Türk milletinin 30 Ağustos’ta elde etiği zaferin tüm dünyaya örnek olan ve tüm imkânsızlıklar içinde yeniden dirilişimizi simgeleyen bu anlamlı günde Türk milleti egemenlik ve bağımsızlığımıza göz dikenlere karşı milli birlik ve beraberlik içinde karşı durmayı bilmiştir.
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün sevk ve idaresinde kazanılan zaferler, Türk tarihine altın harflerle yazılmıştır.
30 Ağustos zaferi aynı zamanda Anadolu’da yaşayan farklı etnik kökenlere sahip bir halkın dil, din ve ırk ayrımı gözetmeksizin vatan sevgisi etrafında bir araya gelişinin en güzel kanıtıdır.30 ağustos birlik ve beraberliğin zaferidir.
Bu zafer, tarihe gömülmek istenen bir milletin, adeta küllerinden yeniden doğuşunun, uçurumun kenarından dönerek kendisine yeni bir yol çizişinin ifadesidir. 30 Ağustos Zafer Bayramı, aynı zamanda son devletimiz olan TÜRKİYE Cumhuriyetimizin de müjdecisidir...
Cumhuriyetimizin kuruluş sürecindeki en önemli dönüm noktası olan 30 Ağustos Zaferi, Türk milletinin ordusuyla, kadın-erkek, genç-yaşlı tüm fertleriyle hep birlikte bir direniş gösterdiği bir destandır.
Vatan toprağı işgal altında bulunan bir milletin, yokluklara rağmen, azimle ve kararlılıkla toprağını nasıl müdafaa edebileceğini, büyük bedeller ödeyerek de olsa, tüm dünyaya göstermiş ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde, 26 Ağustos’ta başlayan ve 30 Ağustos 1922’de tarihe altın harflerle yazılmış eşsiz bir zaferle sonuçlanan Başkomutanlık Meydan Muhaberesi ile vatan topraklarımız kurtarılmış, Türk Milleti hürriyet ve bağımsızlık içinde yaşama onuruna kavuşmuştur.
30 Ağustos’un Türkiye’nin geleceği için binlerce şehidin, milli birlik ve beraberlik ruhu içinde canları pahasına, özgürlük ve bağımsızlık meşalesinin sonsuza dek sönmemek üzere yakıldığı büyük bir zaferdir. Bu zaferin ışığı altında nice güzel 30 Ağustos Zafer Bayramlarına Şanlı Bayrağımızın gölgesine gururla yürüyecektir Türkiye Cumhuriyetini sözde değil özde insanları…
Tarihimizin önemli dönüm noktalarından birisi olan ve her safhası eşsiz kahramanlık destanlarıyla dolu Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi zaferi ile milletimiz; milli hâkimiyet, birlik ve beraberlik anlayışı içerisinde, kendisini tarih sahnesinden silmek isteyenlere, tüm mazlum halklara örnek teşkil edecek biçimde unutulmayacak bir ders vermiş; hiçbir şekilde bağımsızlık ve hürriyetinden ödün vermeyeceğini, sonsuza kadar var olacağını tüm dünyaya kabul ettirmiştir ve Türk milletinin bağımsız, özgür yaşama iradesini tüm dünyaya gösterilmiştir.
Bize düşen görev, 30 Ağustos Zaferi’nin ardından Atatürk’ün sağlam ve güçlü temeller üzerine kurduğu modern Türkiye Cumhuriyeti’ne sahip çıkmaktır.
Bizlere böyle kutlu bir mücadeleyle emanet edilen zaferleri, bu zaferlerin sonucuyla bize emanet edilen Cumhuriyeti ve şanlı bayrağımızı onur ve şerefle taşımalıyız bizden sonra gelecek Türk gençleri tarafından sonsuzluğa taşınmasını sağlamalıyız. Cumhuriyet geleceğimizin garantisi olduğu gibi insanlık için hep yeni bir adımın yoludur. Sadakatimiz ve inancımız ile bu yolda yürüyeceğiz…
Dostlarım, kimin kayığına binersen onun küreğini çekersin. Ben halâ Bandırma Vapurundayım. Ve sintinemiz evvel Allah sağlam, çünkü biziz, biriz, birlikteyiz…
Bazıları hangi vapurda olduğuna baksın… Çünkü sintine pompaları yok, su alıp batacaklar ve onlar biz değil ben olarak var olduklarından eriyip yok olacaklar…
Bu duygu ve düşüncelerle Ay yıldızlı bayrağımızı özgürce dalgalandıran, bu bayrağın altında özgürce yaşamamıza sebep olan, bizlere bağımsızlığımızı armağan eden, bu zaferin mutluluğunu bize yaşatan, bölünmez bütünlüğüyle bu vatanı bize armağan eden, 30 Ağustos Zaferi’nin 100. Yılında Cumhuriyetimizin banisi ve hamisi Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü ve onun silah arkadaşlarını, kanlarıyla, canlarıyla bu toprakları vatan yapan aziz şehitlerimizi, Kurtuluş Savaşı’nın tüm kahramanlarını, gazilerimizi saygı ve minnetle anıyor bu vesile ile Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin, aziz Türk milletinin, dostlarımın 30 Ağustos Zafer Bayramı’ nın 100. Yıldönümünü tekraren en kalbi duygularımla kutluyor selam ve saygılar sunuyorum…
30 Ağustos 2022
Ömer Sabri KURŞUN