Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy

O BENİM KARASEVDAM...

Yorum

O BENİM KARASEVDAM...

5

Yorum

3

Beğeni

0,0

Puan

609

Okunma

O BENİM KARASEVDAM...

O BENİM KARASEVDAM...




Terk edilmişliğin hacmi, mezhebi belki de şükrü…
Dümeni tam da kıracakken kafanın kırılması gibi bir şey bu: özveri ile harmanlanmış hayat denen mecranın s/onsuzluğa akışı ve derinlerde bir yerde bir ses sizi çağıran.
Günbegün büyüyen bir kirlilik dünyanın dokusu da dokunuşu da çok uzaklardan size uzanan bir el gibi.
Minnet ettiğim tek bir Allah’ın kulu olmadı ama çok sevdiklerim oldu öyle ki kendimi ezip geçtiğim.
İster adına aşk deyin ister alışkanlık ve yanılma pahasına yaklaştığım insanlar sonra da yana yakıla dert yandığım ve zaman içerisinde gerçek yüzünü yavaş yavaş gösteren insanlar. Yoksa tek yanlış ben miyim, diye defalarca muhasebesini yaptığım ve içimdeki yaslı çocukla münazara ettiğim.
Kapış kapış sevgi.
Kayboluşlara selam çakan sevgi.
İzbelerde dahi saklı olsa o tek sevgi kırıntısı tırnaklarımla kazıyorum toprağı ve hayatı ve illa ki dokunuyorum o tek sevgi kırıntısına ama yetmiyor devasa bir rahmetle büyüyor sevgi.
Sebepli sebepsiz kolayca sevebilirken şimdilerde görüş alanımdan çıkan insanlar yüzünden isyanlardayım derken tövbe ettiğim derken af dilediğim ve soruyorum Yaratan’:
‘’Benden nefret edenleri nasıl nasıl oluyor da bağrıma bastım Tanrım? Hem sen değil miydin benden dolayı yaratılmış her canlıyı sevmenizi emrediyor diyen?’’
Soru sormayı bırakalı epey oldu bu yüzden bazen havada uçuşan kimliksiz cevaplar ve cümleler gördüğümde içime dönüyor ve temel yapı taşını oluşumun tek tek diziyorum tuğlaları…
Ah, evet, ben de taş kafayım hep de demez mi bizimkiler?
‘’Nota kafa nota mermer.’’
İyi de ben bir sehpanın mermer yapısı değilim üstelik zihnim iyi çalışır ve analitik zekâmla nasıl da övünürdüm bir zamanlar…
Yaş aldıkça ve de yas bir ikileme düşüyor insan:
‘’Yine mi bozguna uğradım?’’
Sevgiyi küçümseyenler bir de ahkâm kesenler:
‘’Sevgi doluysan nedir bu asık yüzünün hali?’’
İyi de ben sevmek adına baş koymuşken bu yola ve tüm duygularım çarpıtılırken mümkün mü kendimden şüphe etmemem?
Bir inanç.
Bir realite.
Hayatın aslında kaos olduğunu yeni yeni idrak ettiğim ve ben bir ömür bu kaosa ben sebep oldum diye de içim içimi yerken…
Öyle bir manivela ki yaşamak ve öyle bir çıkmaza giriyor ki insan zaman zaman
Mevsimlerden çaldığım şarkılar gibi.
Çaldığım şarkılardan nemalandığım duygular gibi.
Duygulardan çıkıp da yola kalemi elime her aldığımda delice aklımdan geçen düşünceler ve ben onları yok sayıp idareyi kaleme devretmişken.
Bir gizin peşinde.
İzin almadan sevdiğim; izin almadan her gün yazdığım ve izin almadan kendimden, kendimden nefret etmeyi başardığım…
Tutarsız duygular cumhuriyeti kalbim.
Turkuaz adı olmayan duygular.
Turuncu saçlı güneş ve işte yüreğimi ihya eden gecenin karanlığı ama en sevdiğim içimdeki aydınlıkla gecenin feri olduğum ve bil mukabil sefil yüreğim, diyerek sevginin neferi olduğum…
Az evvel Nilüfer Kuyaş’ın yazdığı kitapları karıştırırken denk geldiğim yine yazarın kaleminden dökülen cümleler:
‘’Karasevdamsın sen benim karasevdam…’’
Kime seslendiğini de üstüne basa basa vurguluyor: elbet hayatının vazgeçilmezi bizlerin vazgeçilmezimiz annelerimiz…
Her rengin bir öyküsü varken ve her anne-kızın da ömür boyu süregelen çatışmaları.
Bir izlekse içimde saklı ve bir çocuksa büyümeyi istemeyen ve hala annesinin küçük kızı olarak kalmayı başarmış…
Bu bir başarı addedilse de çok insan küçümsemiştir beni anneme bu denli bağımlı ve sevdalı olduğum için hatta en başta annem nasıl da kızar bana:
‘’Beni benle bırak ve artık benim için endişelenmeye bir son ver.’’
Yalandan ettiğim yemin yalandan onay verdiğim ama o uyumaya gidip de nasıl da gider gelirim odasının kapısına nefesini dinlemek adına ola ki gördüğü bir rüyanın ertesi uykusunda bağırmış olsun aklım başımdan gider.
Her renk onunla güzel iken ve de yaşamak ve sırf o, Gül, diye seslendiğinde cevap veririm yoksa günlük hayatta kimse beni takısız çağıran dönüp bakmak dahi geçmez aklımdan.
Bir düş ürünü olsa bile mutluluk ben annemle olduğum her an ve de Rabbime açıp da ellerimi dua ederken, huzurlu ve mutluyum.
Kalemi elime aldığımda az evvel ne yazacağımı bilemezken bunlar döküldü kalemin kırık ucundan. Sahi, kalem bana mı kırgın yoksa ben insanlara mı kırgınım bu kadar?
Kızgınlıkla alakası olmayan belki de herkesin beni annemin beni sevdiği kadar sevmesi ve evet, bunun adı karasevda ve ben hala okula kırmızı paltosuyla giden anne kuzusuyum.
Bir itiraf bir çekince bir dua bir hayal… adı her neyse.
İliklerime kadar üşürken annemsiz bir dünya ihtimali def ederim zihnimden bu düşünceyi ve sadece Rabbimle konuşup O’ndan dilerim annemin yaşamasını ve sağlıklı ve mutlu olmasını.
Gelir-geçer duygular değil bunlar ama zamanla hassasiyetimin de arttığı ve dünyayı sırtımda taşıyor hissini anneme yansıtmazken onun gözünde tek damla yaş görmeye dayanamam ve de ayağına taş değmesin, diye gerekirse öne atılır ve ölümü göze alırım.
Önceki hayatımda keza annemin de önceki hayatında ben sahi, ona bu kadar tutkun ve tutkulu muydum ve bunları düşündüğümde içim yanıyor çünkü bir ömür anneme az çektirmedim desem yalan olur ve o rahatsızlığında ilk kez rolleri değişmiştik: o, benim kızım bense onun annesiydim.
Sevgiyle örtüşen nice duygu ve de:
Yanımda iken bile ona özlem duyduğum biraz uzağa gittiğinde merak ettiğim.
O benim karasevdam.
O benim, nefesim, ruhum ve sevgim ve mutluluğum ve şükür nedenim.
Bensiz bir dünyaya razı gelebilirken ve çok da önemsemesem kendimi onsuz dünyaAllah bana yaşatmasın.
Her anne özeldir ama benim annem daha bir özel ve yüreğimin özgün ritmiyle boy ölçüşen sevgimle kat ettiğim yol belki de sevgimle kendime ket vurduğum ve benim yazmak ve sevmek adına öylesine çok sebebim varken en başta anneme söz verdim ben:
‘’Yazmayı asla bırakmayacağım anne mademki ilk destekçim ve ilk okuyucum sensin yazdığım bunca şeyi okumamanın bir önemi yok yoksa ben çoktan terk etmiştim yazmayı.’’
Yazımın da başında dediğim gibi:
Terk edilmişliğimin haddi hesabı yokken yeter ki, sen terk etme beni anne ve mademki benim anneme sözüm var…
Yeter ki sen iste, anne.
Seni çok seviyorum ve bir adım sonrası kalemimle olan ilişkim bazen sudan sebeplerle bazense kendime olan inancımı yitirip kalemi defalarca kırmaya yeltenmiş olsam bile kalem artık benim bir uzvum oldu tıpkı sevgiyle eşleşen cümlelerden ve şiirlerden kendime kurduğum bir dünyanın da boy attığı bu zorlu yolculukta elimin birini annem diğerini kalemim tutarken…

Paylaş:
3 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
O benim karasevdam... Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz O benim karasevdam... yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
O BENİM KARASEVDAM... yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
deniz_tayanç1
deniz_tayanç1, @deniz-tayanc1
26.8.2022 01:56:35
10 puan verdi


deniz_tayanç tarafından 26.8.2022 01:59:23 zamanında düzenlenmiştir.
deniz_tayanç1
deniz_tayanç1, @deniz-tayanc1
26.8.2022 01:56:13
10 puan verdi
Desem ki, karasevdadan daha köklü...
Beyaz sevda anne...
Başımızda bulut, dertlerini unut'tur, anne...
Bir Yazarımızın anılarında anlattığı gibi...
"Annem bilincini yitirdiğine inanılan dönemde, o deprem anında, yavrum diye inlemisti."
Öyle çok ki...
Annem annem...
Sözü yeter...
Dramatik.

Çok saygımla Şairim.
Ertürk Mustafa
Ertürk Mustafa, @ert-rkcmustafa
25.8.2022 21:07:51
Okunan şiir 2 .600.000
Okunan yazı 1. 400 000
Toplam 4. 000.000 ile 2. sıradasınız
sayfamdaki kayıtlara göre
Ertürk Mustafa
Ertürk Mustafa, @ert-rkcmustafa
25.8.2022 20:53:54
anneme sözüm var…
Yeter ki sen iste, anne.
Seni çok seviyorum anne ve ......................... kalem artık benim bir uzvum oldu
tıpkı sevgiyle eşleşen cümlelerden ve şiirlerden kendime kurduğum bir dünyanın da boy attığı bu zorlu yolculukta elimin birini annem diğerini kalemim tutarken…

G. Ç . Soy
****
Muhteşem bir anlatım derinlikli Her başarının bir tutkunluk nedeni var dır elbet
Sizin başta Rabbı alem utkusu sonra anne tutkusu Anne sevgisini anlatım
maharetinizi buluş ve benzetmenizi çok,çok beğendim.
'İçimde bulunan orada hiç büyümek istemeyen bir çocuk sevgisiyle sevmek'
Ne kadar yerli yerinde bi yaklaşım, bir paylaşım.
' Haddi hesabı olmayan terk edilmişliklere karşı ' direnme güç ve azmini
Dosto yoveski'nin Suç ve Ceza'da Raskol Nikov'un kendisiyle olan mücadelesine benzettim- -kendimce elbet - Onun Sonay'a olan acıma duygusu
sizin yazmaya müptela-tutkulu- olmanız. Öyle ki:
' kalem bende adeta bir uzuv olmuş' diyorsunuz.
İzlediğim kadarıyla doğrudur; hemen her gün sayfalar dolusu yazı
ve şiir üretiyorsunuz . Nazar değmesin, maşallah. Şahsen arkanızdan
yetişemiyorum. İnanın doğru diyorum. Esin ve esenlikler diliyorum.

25. 08 2022 Avşarcık Divriği












Etkili Yorum
ŞÜKRÜ ATAY
ŞÜKRÜ ATAY, @sukruatay
25.8.2022 17:14:26
10 puan verdi
Her anne özeldir ama benim annem daha bir özel ve yüreğimin özgün ritmiyle boy ölçüşen sevgimle kat ettiğim yol belki de sevgimle kendime ket vurduğum ve benim yazmak ve sevmek adına öylesine çok sebebim varken en başta anneme söz verdim ben:
‘’Yazmayı asla bırakmayacağım anne mademki ilk destekçim ve ilk okuyucum sensin yazdığım bunca şeyi okumamanın bir önemi yok yoksa ben çoktan terk etmiştim yazmayı.’’
Yazımın da başında dediğim gibi:
Terk edilmişliğimin haddi hesabı yokken yeter ki, sen terk etme beni anne ve mademki benim anneme sözüm var…
Yeter ki sen iste, anne.
Seni çok seviyorum ve bir adım sonrası kalemimle olan ilişkim bazen sudan sebeplerle bazense kendime olan inancımı yitirip kalemi defalarca kırmaya yeltenmiş olsam bile kalem artık benim bir uzvum oldu tıpkı sevgiyle eşleşen cümlelerden ve şiirlerden kendime kurduğum bir dünyanın da boy attığı bu zorlu yolculukta elimin birini annem diğerini kalemim tutarken…


Anne sevgisiyle yazılmış muhteşem güzellikteki yazınızı gönülden kutluyorum tebrikler efendim.
Özellikle hayatta iken değerini iyi bilmek gerekir.

Ben de rahmetli annemi hiç unutmam yıl dönümlerinde şiirler yazmaya çalışırım ama yine de teselli etmez beni 😥

Şiirden iki dörtlüğü paylaşmak istedim.

YERİN DOLMUYOR ANNEM 💓


Ne kadar çok özledim keşke bunu bilseydin
Sana olan bu sevgim asla solmuyor annem
Sen olmazsan eksiğim geri dönüp gelseydin
Gönlümde sana ait yerin dolmuyor ANNEM


Ayağının altında bekleyip durur cennet
Beni büyüten sensin sana duyarım minnet
Bir kusurum olduysa ne olur beni affet
Sensiz artan dertlerim şifa bulmuyor ANNEM

Annenize ve sizlere Cenab-ı Hak'tan sağlık, mutluluk ve huzur içinde hayırlı ömürler diliyorum.
Sonsuz selam ve saygılarımla.
Allah'a emanet olunuz.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL