Gezeriz hayvan-ı natıh misali
Ehli şurbdan gayrı ne karımız var
Kasret_i sevk içre çok laübali
Söylemeden gayrı ne karımız var.

Natıh : söz söylenen, kelam konuşan demek. Homo politicus Siyasal bir düşüncenin incelenmesi ve abartı ile aklı dışlayım konuşan bir varlık olması anlamlarını taşıyor. Var olan insanın belirli açılardan incelenmesini sağlayan soyutlamalardır. Siz buna ister düşünen hayvan deyin, isterseniz de düşünen insan deyin. İnsan iki kanatlıdır. Cismi yani bedeni bir başka deyişle zahiri, diğer yanı ise ruhu ubudiyeti, ibadeti.

İnsan denince bizler ahseni takvim üzere yaratılanları akıl ile donatılanları, Akıl ile güzeli çirkini ayıranları biliriz. Mecazen hayvanı natıh deniyorsa yemeden içmeden gayrı hiçbir şeyi kabullenmeyen hatta inkâr eden yaşamı lavabo ile mutfak arasında geçenlere deriz.

Yaratılış itibariyle elbette hayvan değil. Âmâ ‘’Onlara hayvanlar demeyiniz zira onlar hayvanlardan da aşağıdırlar. Düşünen hayvan mı konuşan hayvan mı onu da varın siz düşünün. Hayvanlarla ortak yanımız yaratılmış olmamız ve canlı olmamız.

Düşünen hayvan mı, ya da Homo politicus mu? İnsan insandır; hayvan değil. Evet bir ortak yanımız var, biz de o da “canlı”. Çoklarının deyimiyle insan evrim esasıyla bazı hayvandan türemedi. Direkt insan olarak güzel yaratılış ile yaratıldı Ama bazı insanlar davranış ve yaptıklarıyla hayvanları da geride bıraktı.’’ Örnek mi sahilde sokak ortasında cinsel arzularını giderenler, basın yayında yer aldı, Bir ana kızıyla beraber sokakta anadan doğma yürüdü .Daha çok’ ’Onlara hayvanlar demeyin zira onlar kokusu binyıl öteden gelecek belhüm adele gideceklerdir. Bu ne kötü bir son aman yarabbi’

’Kalpleri olup anlamayan, gözleri olup da görmeyen kulakları olup da işitmeyenlerin sonunu yazmakta zor söylemekte zor. Hele birde bu durumdaki insan dediğimiz kişilerin siyasi aranede yer almalarını nasıl izah edilebiliriz. İplerini başkaları tutuyor dilediği gibi çekiyor. dilediği zaman bırakıyor Çok şey bildikleri ve kendisinin alleme cihan oldukları kulaklarına binlerce kez fısıldanıyor onlarda havalara giriyor’ ’Ben oldum galiba ‘’ diyor. Bilmiyor ki bildim dedikleri şeyler eşek sırtındaki bilgiler gibidir.

Siyasi arana de bulunan insanlar politicus yani bu iş üzerine yetiştirilmiş kendi benliğinden ayıklanmış yerine İhanetle doldurulmuş zatlar için kullanılır. Siyaset seyisleri at yetiştirir gibi siyasileri yetiştirirler

Onların arzı ihlas ettikleri gerçekler dünya metaı ile ilgili. İhtirasla istedikleri şeyleri vaat eden çevrelere meylediyorlar.
Sahip olduğunuz şey her ne ise, ona meyliniz ve imkanlarınız, aklınız ve imanınızdan daha güçlü ise, aklınız ve imanınız onun peşinden gider. Salih babanın şiirinde söylediği gibi
’’Ehli şurbtan gayrı ne karımız var.
Kesreti sevk içre çok laubali
Söylemeden gayrı ne karımız var.
____________________________AR__________________________eksik ve noksanlarımı bana yazarak bildirebilirsiniz yanlışlarımı mutlaka not ediniz.