Çarşıdadayım , yaklaştılar kısa boylusu uzandı sağ elime yapıştı eğildi öpüyor
- Hayr ola
- Teşekkür ederim hakimim
Zaten zayıf olan hafızamla yüzlerine bakıyorum
-_Tanımadınz mı
- Yooo
-Hatırlarsan, bizi tutuklamıştın
- İyi ya madem tutuklamıştım elimi
cümlemi tamamlamadan
- Tutuklarken ’aklınız başınıza gelir ’ demiştiniz
- Eee
- Cezaevinde aklımız başımıza geldi, dost olduk dedi
Olayı anımsadım tanık bildik iki arkadaş. Hemde iyi arkadş olmalılar ki
İlçenin Kargalı semti dere kenarı gölgelikte biralarını içiyor nevalelerini yiyor,
toparlanıyorlar kısa boylu diğerine göre zyıfça olan arabasıyla anarya çıkışı yaparken
diğerinin arabasına sürtünüyor.
’ Vay kasıtlı yaptın zaten beni çekemiyorsun vs.’
derken kapşıp tekme tokat darp ikisi de hafif yaralı.
Anımsadığım kadarıyla 7 şer gün raporlular
Aslında tutuklamayı gerktirmezdi - meslek erbabı bilir-
Ama olayın oluş şeklini geçmişlerini ölçüp biçip, bir daha,böyle ceviz kabuğunu
doldurmayan durumlarda dalaşmalarının bir bedelinin olacağını düşünmeleri için
düşüncesiyle ;
’ Aklınız başınıza gelir ’ demiş kararımı vermişim .
8-10 yıl sonra hatta emekli olduğum halde bana ilgileri aralarındaski dostlukları
beni sevindirmiştir
’İşte hakimlik bu’ demiş sabetli kanaat kararımla iftihar etmiş ve
Büğük şair Enver Gökçenin dediği gibi
’ Dost dost illa kavga’
Yani nostluk için illa ki bir kavga mı bir nüsübet mi gerekiyor.
Yarın siyasetimizde örneklerle devam

17. 07. 2022
Eski notlardan