- 195 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Anlatılacak Olan Arkadaşımın Arkadaşı Benim de Arkadaşım ama
Anlatılacak olan arkadaşımın arkadaşı benim de arkadaşım ama onların evveliyatı çok daha öncedir, eskiye dayalıdır. Bizim arkadaşlığımız şekilseldir, yüzeyseldir, görünürde olandır, özü itibariyle ne bir kaynaşma ne de içten ve temelden gelmedir. Selamlaşmadır, ayak üzeri hal hatır sormadır. Mutlak ihtiyaç hasıl olduğunda bir görünmedir. Anası babası öldüğünde cenaze namazını kılma, çocukları evlendiğinde bir hayırlı olsun demedir. Daha ilerisi yok. Gel-gidimiz yok, akşam oturmamız yoktur. Görünürde de Allah için bizden sempatiktir. Yüzü bizdeki kadar sert değildir, asla katı ve asık değildir, mutedil görünümlüdür, tebessümlüdür.
……………………..
Arkadaş emeklimiz bizim. Akran sayılırız ama erken davrananlardan. Bu kadar hizmet yeter diyenlerden. İkramiyeyi cebe atanlardan. Hatta bunu zaman zaman konu edenlerden. Siz diyor bekleyin bakayım, bekleyerek ne elde edecekseniz, hangi kazanımı edinecekseniz, bakın para pul oluyor, dün aldığınız bugün beş katına çıkıyor, ben kazançlı çıktım emekli olmakla, parayı altına yatırdım, altıncıyım ben diyor. Üç yüzden aldım fiyatı bin küsur altının, en az üçe katladım diyor. Bizim meselemiz para değil kardeşim diyoruz, hem kaç kuruş ki, aldığın ne ediyor ki, hangi meseleyi çözüyor ki diyoruz. Bizimki önce devlet ve millet sonra hizmet diyoruz.
………………………
Konuya gelecek olursak, bir arkadaşımızın annesinin cenazesindeyiz. Emekli arkadaşımız da teşrif etmiş mezarlığa ve bu yolla insani bir görevi yerine getirmek istemiş. Biz çalışanlar geniş bir ekibiz. Birbirine yakın olanlar da var uzak olanlar da. Birbiriyle muhabbeti olanlar da var mesafeli duran da var. İşte yakın olduğum arkadaşım anlatıyor arkadaşını yani emeklimizi. Emeklimiz daha önceden mezarlıkta. Yer kapmış pozisyon almış. Sonradan geleni karşılıyor, nitekim ben de el sıkıp geçiyorum. Zaten cenazede uzun uzun ne sohbet ne muhabbet olur. Ne alacak ne verecek konuşulur. Ne de yılışılır ve kırışılır. Dünyevi olanlar bir kenara konulur. Susulur, sükut edilir. Kur’an okunuyorsa, dua ediliyorsa dinlenilir. Mezarlığın kendisine göre bir ağırlığı olur. Cenazeye saygılı davranılır. Cenaze sahibine başsağlığında bulunulur.
………………………
Arkadaşım anlatıyor arkadaşını. Hani mezarlığa önce gelmiş ve sonra gelenlere hoş geldiniz diyor ya. Eli bende gözü başkasında diyor. Eli işte gözü oynaşta misali. Bana lütfen elini uzatırken, başkasına muhabbetle bakıyor diyor. Beni usulen anarken, diğerini içten ve gönülden, tam derinden anıyor, belli ki ona karşı bir sevgi duyuyor bana ise bir mecburiyet. Yakaladım, anında gördüm, fark ettim, hiç ıskalamadım diyor.
……………………..
Doğru söylüyor inanıyorum arkadaşıma. Analizine katılıyorum çünkü şahsın bakış açısını biliyorum, kafasından geçenleri okuyorum, iyi tanıdığımı düşünüyorum. Bu bir handikap, ciddi zayıflık ve yetersizlik. Birilerine yakın durup diğerlerini ötelemek ve dışlamak, kimilerine sempatik görünüp, kimilerini uzağında tutmak, böyle bir tercihte bulunmak oturmamışlık durulmamışlıktır. Bir ergen halidir bu. Yetmemişlik olgunlaşmamışlıktır. Ham kalmışlıktır.
…………………….
Bir kareden de ben bahsediyorum arkadaşıma. Yakın olabileceğini düşündüğüm bir arkadaşından uzak durduğunu gördüm her nedense diyorum. En köklü olanından hem de. Mektebi birlikte okuyanından, liseyi beraber tamamlayanından, meslek hayatını aynı ortamda sürdüreninden. Kulvarları aynı sanıyordum ama değil belli ki.
…………………..
O da diyor ki iki cambaz bir ipte oynamaz, birbirini çok iyi tanıyanlar bir arada olmaz, ilişkileri dostane sürmez, usulendir onların ki, birileri görsün diyerektendir. Asla samimiyet olmaz aralarında. Olsa olsa iş ve çıkar birliği olur. Fayda varsa aynı kulvarda yürünür, yoksa farklı yollara sapılır. Görünürdeki samimiyet ise gerçek niyeti perdelemedir. Önüne bir tül germedir. El görsün demedir.
…………………..
Karşılamada ve uğurlamada nasıl davranılmalıdır, misafir nasıl hoşnut edilmelidir bunu ifade etmekte fayda vardır. Karşılanan insan samimiyetle ve tebessümle, el sıkışarak, yer göstererek, yüz yüze gelinerek ve göz teması kurularak karşılanır. Uğurlanan insan için ise tüm ikram ve izzetten sonra kapıya kadar eşlik edilir, bineğine bindirilir, her daim kapının kendisine açık olduğu bildirilir ve el sallayarak güle güle git denilir. Sonra da Allah kavuştursun diye duada bulunulur.
Kemal SEYFİ
24.06.2022
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.