Kapitalist sistemin Cahilleri Materyalist sistemin fertleri

Toplumumuzda Okul bitiren ya da şöyle söyleyelim üniversiteyi bitiren o kadar gencimiz var ki ‘’Diploma çokta, bu diplomayı alan insanların ne kadarı branşının gereğini almış üzerinde taşıyor bu meçhul işte.
Bir zamanlar sorular çalınıp ellerine verilen ama soruyu okumakta bile zorlanan gençler abilerinin maharetiyle girdikleri okulları başarıyla bitirdiler. Başarıyla diyorum. Zira okumaları da abiler yardımıyla oldu. Güney doğuda namlunun ucuyla tahtaya yazılan cevapları kotlamayı verilenleri bırak yazmayı okumayı bile kekeleyerek yapan Gençler. Dolayısıyla eğitimden anlamayan eğitimci, tıptan anlamayan doktor, Makinadan anlamayan mühendis çıktı. Ben bunlara diplomalı cahiller diyorum. Siz diplomalı katiller diyebilirsiniz.
Bir makalem vardı: ‘’Karademisyenler’’ diye orada uzun uzun yazmıştım. Kendimde o kadar çok soru var ki bu konuda bir türlü cevaplarını bulamıyorum. Ben okuyan insanların eğitimli, kariyer sahibi ve de liyakatli olacaklarına çok inanmıştım. Koşulsuz onlara güveniyordum. Görevde olduğum zamanlarda olsun, Toplumun içinde olduğum zamanlarda olsun değerlere zarar verenlerin diplomalı olduğunu görünce şaşırıyorum. Zira değerlerimizi çiğneyenler okumayan cahillerdir diye düşünüyordum.
Okuyan insanın davranışlarının ne yaptığının ne konuştuğunun bilincinde olur diye düşünüyordum. Köy kahvelerinde oturmuş iseniz bilirsiniz: Herkes sözünü ölçerek konuşur ve hep ölçülü olmaya çalışırlar. Onların bir şeyleri eksik üniversite diplomaları yok. Toplumun huzurunu bozan köylüleri çobanları hiç gördünüz mü göremezsiniz. Zira onlar milli değerlerine, dini değerlerine sadıktırlar. Eylemlere, yürüyüşlere bakın hep diplomalı cahillerdir.
Eğitim kurumlarımızın başından sonuna kadar toplum değerlerine sahip çıkan, hatta örnek kişilik sergileyen bireyler yetiştirmesi gerekirken, köşe dönmeyi, Geçmişe küfretmeyi öğreten bir anlayışı benimsemiştir. Toplum değerlerinin, kültür değerlerinin, dini değerlerin kabul etmediği kişilikler türedi. Üzerlerinde aklın ve vicdanın kabul etmediği ne varsa sergiliyor maşallah hiç esirgemiyor.
Burada ben gençliği yargılamıyorum Değerlerimizi veremeyen eğitim kurumlarını yargılıyorum. Türk kültüründe, İslam medeniyetinde eğitim kurumları erdemli şahsiyetli hem ilmi, hem dini açıdan otoriter kişilikler yetiştirmiştir. Tahsil hayatı insana sadece mesleki beceri değil ,bunun yanında değerlerine sahip olan kişiliklerde yetiştirmeli. Laf başı Osmanlıyı eleştiririz. Şemdi bile örnek aldığımız Yunus, Mevlâna, Farabi, İbni Sina, İbrahim hakkı, kuşçu Ali, Ak Şemseddin onların döneminde yetişmedi mi. Bu kişiliklere baktığımızda medeniyetimizde huzurlu bir toplumun ancak bilgili, bilinçli ve erdemli kişilerle mümkün olabileceği öngörülür ve bu alana özel bir anlam yüklenir.
Eğitim anlayışının merkezinde hakkaniyet vardır, ve hak bilinci ile büyüyen fertler olayları ben odaklı bir bakış açısı ile değerlendirmez ve hak ihlaline karşı hassasiyet gösterirlerdi. Fakat ne yazık ki endüstri ve sanayi devrimi ile güçlenen ve bütün dünyayı istila eden kapitalist sistem sömürgeleştirdiği toplumların siyasi, ekonomik ve kültürel yapılarını dönüştürerek mizacına uygun fertler yetiştirmeyi hedefledi. Kapitalist sistem toplumları iç ve dış çatışmaya sürükleyerek güçsüz bırakıyor. Kendine hizmet edecek bir eğitim sistemi uygulayarak hayata sadece maddiyat açısından bakan köşe dönen ve yoğun kimlik kargaşasına sürükleyen nesiller diplomalılar yetiştirdi.
Hâkim sistem bireylere sürekli şekilde aç kalma korkusu pompaladı ve bu çarpık düşünce iş hayatımızı, aile yaşantımızı ve eğitim sistemimizi doğrudan etkiledi. Eğitim sistemimiz bilgiyi hikmete dönüştürmek yerine sadece meslek edindirmeyi hedefledi ve çocuklar bir rekabetin içine sürüklendiler.
Kapitalist sistemin güdümünde şekillenen eğitim sistemi, insanın ahlaki yanını yok sayıp sadece mesleki alanda elde edeceği kazanımlara odaklandı. Modern zihniyetin çatısını oluşturan bireyselleşme ve sekülerleşme temeli ise ne yazık ki okullarda atıldı ve bireylere sürekli şekilde işsiz kalma korkusu dayatıldı. Bu durumdan etkilenen ebeveynler ve eğitimciler çocukların insani yanını dikkate almayıp sadece başarılarına yöneldiler ve farkında olmadan onların sekülerleşmelerine katkı sağladılar.
Mevcut sistemin değirmeninde öğütülen gençler ise yüksek tahsil edindiler, mevkii sahibi oldular ve hedeflerine ulaştılar ancak kendilerini insan kılacak erdem ve faziletlerden uzak kaldılar. Kapitalist sistemin cahilleri ve materyalist sistemin bir ferdi haline geldiler.
____________________________________________________________AR_________________________________________________________