Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
Enes Çalışkan
Enes Çalışkan

Selçuklu Devleti'nde Medrese Eğitimi

Yorum

Selçuklu Devleti'nde Medrese Eğitimi

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

413

Okunma

Selçuklu Devleti'nde Medrese Eğitimi

Selçuklular, Dandanakan Harbinden itibaren batıya göç eden boyları buyrukları altına alarak
hızla güçlenmiş, Batı Asya, İran, Anadolu, Irak ve Suriye gibi birçok coğrafyada Türk
egemenliğini sağlamış, bunun yanında kafirlerin üzerine yaptıkları seferler ile İslam sancağını
ileriye taşımıştır. (Yaptığı gazalar neticesinde cennetmekan Sultan Alparslan’a dönemin halifesi
tarafından ‘’Ebu’l Feth’’ unvanı verilmiştir.) Selçukluların savaşlarda zaferden zafere
koşması, aynı başarıyı ilim sahasında da göstermesini mecburi kılmıştır. Mısır
topraklarında hüküm süren Fatımi Devletinin güdümünde palazlanan Batıniler, İslam’ı Kur-an
güneşinden çıkarmış, aklı yok sayan bir inanç yaymaktaydılar. Bu ve bunun gibi birçok sapkın
fıkra karşısında Sünni kalesi Selçuklu, Batıl inançları zail etmek için kılıcın yanında kalemi de devreye
sokmuştur.

Bu çerçevede ilmin ve dinin doğru kalemlerden damlaması için medreseler açılmıştır.
Ayrıca İslam’ı kabul eden Türk boylarına dinimizi, batıl gölgesinden kurtarılıp akıl ve
ilim güneşinde öğretilmesi de önemli bir etkendir. Tuğrul Bey’in ‘’Kendime bir köşk yaptırıp,
yanına camii yaptırmazsam Tanrımdan utanırım’’ sözü Selçuklu sultanlarının
dinlerine ve ilimlerine verdiği değeri göstermektedir. Tuğrul Bey, Melik Şah, Berkyaruk vs. gibi
birçok Selçuklu sultanı hükmettikleri topraklarda çok sayıda medrese açmış, bu alandaki boşluğu
doldurmaya çalışmışlardır. Bu çerçevede ilk adımlardan biri Sultan Alparslan iradesiyle Nizam’ül Mülk
eliyle Bağdat’ta açılan Nizamiye Medresesidir.

Musul, Basra, İsfahan, Herat, Nişabur, Merv, Belh gibi birçok büyük şehirde
medreseler açılmıştır. Daha birçok İslam beldesinde sayısız eğitim kurumları açılmıştır.
Medreselerde fıkıh, hadis, tefsir, tıp, matematik, felsefe, mantık, coğrafya vs. aklın ve ilmin
ışığında birçok ders gösterilmekteydi. Burada eğitim alan öğrencilere burs verilir, ücretsiz yatılı
ve örgün bir öğrenim vardı. Buradan mezun olan öğrenciler hem devletin din adamı ihtiyacını
karşılıyor hem de devlet kademelerine, kamu görevlerine getiriliyordu. Her yaştan ve her
milletten ayrım gözetmeksizin öğrenci alınıyor, zeki çocukların sosyal hayata karışması
sağlanıyordu. Müderrislerin maaşları ve medresenin iaşesi devlet tarafından karşılanıyordu.
Batıl ve sapkın inançların medreselere hakim olmaması için okutulan kitaplar bile devlet
eliyle seçiliyor ve denetleniyordu. Bu denetim ve kontrolün mirasçıları da Osmanlı uleması olmuştur.

Sonuç olarak Selçuklularda medreseler devlet kademelerindeki ihtiyaçları gidermek, Sünni
akideyi geliştirmek ve batılı zail etmek, fakir ve yoksul çocukları sosyal hayata kazandırmak,
yeni Müslüman olan Türklere gerekli din adamlarını yetiştirmek, olmayanlara benimsetebilmek
için açılmış, bütün ihtiyaç ve iaşeleri devlet tarafından karşılanıp düzenli, yatılı eğitim imkanı
sağlanmıştır.

Enes ÇALIŞKAN - Adana 2022

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Selçuklu devleti'nde medrese eğitimi Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Selçuklu devleti'nde medrese eğitimi yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Selçuklu Devleti'nde Medrese Eğitimi yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
GülRa
GülRa, @gulra
4.5.2022 18:03:12
Tuğrul Bey ve diğer Selçuklu Sultanlarının hepsine Allah rahmet ve mağfiret etsin, sizden de razı olsun.

Yazınıza tebrikler saygılar.
Paylaş
YAZI KÜNYE
Tarih:
4.5.2022 16:38:24
Beğeni:
0
Okunma:
413
Yorum:
1
BEĞENENLER
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL