İrşat Nasıl Olmalı?
Bugün hoca vaaz ederken şöyle diyordu:
"Allah’ın Rasûlü üç gün üst üste tam olarak karnını doyurmadı. Niye? İmkânı yok muydu? Vardı."
Bu rivayet ne kadar sahih bilemiyoruz. Benzer anlamda hadis diye uydurulmuş sözler var. Mesela “ Allah fakirleri sever.” Gibi. Belli ki birileri rivayet yoluyla kendi görüşlerini yaymak istemiş. O halde zengin olmak suçtur, diye düşünebiliriz. Meselenin özü şu ki; yemek, içmek normal olarak mübah alanına girer. Öyleyse Hz Peygambere birçok konuda uymaya çalışsak da bu konuda peygamber as. ’dan fazla yemek yiyip ona muhalefet etmiş olsak günaha girer miyiz? Hayır!
Hoca şöyle devam etti sözlerine:
-Muhterem mü’minler! Fitre ve zekatlarınızı diyanet vakfına verin’
Özetle buraya kadar şöyle anlaşıldı: Az yiyin, artırıp diyanet vakfına verin!
Her şeye muhalif olmak istemem. İrşat, yani halkı aydınlatma sorumluluğu taşıyan biri bunu dememelidir. Fakir bireyler varken Diyanet Vakfı’na ya da başka bir kuruma zekât verilmeyeceğini bilmesi gerekir.
Ayrıca diyanet Vakfı’nın kaç öğrenciye, kaç fakire ne miktarda yardım yaptığı veya kaç cami yaptığını sorgulamalı insanlar. Vatandaş, diyanet mensuplarını sürekli yardım isteyen bir konumda görmek istemez. Yardım istenmediği bir Cuma göremezsiniz. Daha çok sosyal konulara değinmeliler.
Toplumda suç oranları neden artmış durumda? Hapishaneler neden dolu? Oruç ayında sokaklarda saygısızca yiyip içenler nasıl azaltılabilir? İnsanları dine nasıl sevdirebiliriz? Kitap okuma oranları neden çok düşük? Herkesin barış içinde yaşadığı adaletli bir dünya hayal midir? Neden Kurânı anlamaya çalışmıyoruz? Ahlaklı, dürüst insan yetiştirmek için neler yapılabilir?
Nisan 2022