Ben bir taksi şoförüyüm,
Ölçerim bir amatör mühendis gibi Stockholm sokaklarını.
Ne girmediğim bir sokağı, nede gözümden kaçan bir kaldırım taşı kaldı.
Böylesine haşır neşir oldum Stockholm’le.
Ta kılcal damarlarına girerek.
Gelir bazı müşterilerim,
Hem taksiyi hemde şoförü satın aldığını sanan.
Bıçkınmı bıçkın, birde fazladan entelektüel görünümlü.
Başlarlar lafın en afilli yerinden,
Kuzu baldırının kor ateşte kızarmış haliyle.
Döktürür saçma sapan fikirlerini laf olsun diye.
Amaç yolculuk yapmaksa birazda şoföre caka satmaktır.
Nedir ki bir şoförün değeri, birkaç ünüversite bitirmiş, birazda eli para görmüş bıçkın delikanlının gözünde.
Sanat dersen onda, tarihi bilgileri ise başından aşkın, hele hele dinler teolojisi?
Pes vallahi bu kadarına dedirtecek cinsten.
Oysaki ben bir taksi şoförüyüm,
O her gün aynı güzergahtan gidip gelirken işine,
Arşınlarım ben Stockholm sokaklarını.
Kaç kez geçtiğimin hesabı sayıya gelmez oturduğu sokaktan,
Horul horul uykusunda uyurken o.
Birde tavşan derisine künye kazarken.
Laf lafı kovalar derim buna, bende amatörce bazı işlerle uğraşırım.
Ne gibi mesela dercesine bakar gözüme gözüme, hemen anlarım.
Derim ayaklarım nasılki bir arabayı hareket ettirir ve kat ederim yolları,
Çalışırım varmak için menzile kullanarak ellerimin marifetini.
Nasıl mesela der,
Derim, tutarım elimle kamera birde kalem.
Budur beni diğer hayvanlardan ayıran en önemli özellik.
Ve derim ona kainatı yönetende, ona şekil verende, zamanı zamanın ötesine çekende el farklılığıdır işte.
Sendeki, bendeki ve ötekindeki.
Bu ellerle yaratılır galaksiler, nefes aldığın şu dünya.
Vardır bendede bunlardan iki adedi.
Ve yolcu gelmiştir artık son durağa,
Son durak artık onun bir kedi kıvraklığıyla başını koyacağı yumuşak bir yastık, sıcak bir yataktır.
Dalar arkasından rüyalarına
Basit bir şoförü tek başına Stockholm sokaklarında bırakmanın hazzıyla.
Ve ben anlatamam sadece bir şoför olduğumu.
Bundan dolayı şahit tutarım Stockholm sokaklarını,ki
Bir gün çıktığımda pineklemek suçundan ilahi mahkemeye,
Olsun şahidim kadılar makamında.
Kanıtlasın daha fazlasını yaptığımın.
Ve anlayın beni geçtiğim viadükler, kaldırım taşları, opera binası.
Milli müze, Vasa müzesi ve Oskar tiyatrosuda bahşişi olsun.
Ve işim biter gecenin tamda ortasında,
Görevini yapmış bir taksi şoförünün huzuruyla dönerim evime.