"Kripto paralar son yıllarda bir hayli popüler... Teknolojinin gelişmesiyle beraber hayatımıza giren, klasik para kavramını değiştiren bu ürünler artık gündelik alışverişlerde kullanılmaya başlandı. Türkiye’nin hemen hemen her ilinde mücevherciden inşaatçıya, restorandan eğlence mekânlarına, eczaneden özel okullara kadar birçok şirket kripto para kabul ediyor. İş yerleri kapılarına ’Bitcoin kabul edilir’ yazıları asıyor. Kimi bitcoin’le ilaç satıyor, kimi ev..."
Bir zamanlar bozukluklar cepte taşınırdı, harcama sonrası aynı cebe çekirdek, kuru yemiş v.s konur çitler gezerdik, bazen parayla onca temastan sonra el yıkamayı unutur, aynı elimizle bir şeyler atıştırır gün böyle devam ederdi!..
Evet!..Vücudumuza yapılan bir aşı idi ve bağışıklık sistemi onu tanımlar, savunmasını yapar sağlıklı olurduk!..
Ne zaman kredi kartı çıktı, para ile temas azaldı, dolayısıyla bazı bakteri ve mikroplarla tanışamayan yeni nesil, hastalıklarla tanıştı..
A.B.D. de çocuk ölümleri iki kart artmış; çünkü aşırı hijyen var!..
Lüks yaşam, gökdelenler ve beton arme binalar, çocukları toprakla buluşturmuyor, evler hijyen kokuyor, deterjan soluyorlar..
Sonrası; türlü çeşit hastalık..
Bazı doktorlar" Kağıt parayı yalamanın bile aşı yerine geçtiğini " ifade ediyorlar..Bu net ve kesin..
Masada aileler buluşup yemeğini bu şekilde yemeğe başladı, yer sofrası unutuldu ve tarih oldu!..
Park ve bahçelere pikniğe gidiliyor; tüm hazırlıklar masaya, yere kilimleri sererek oturmak ve yemeği paylaşmak yok oldu, toprağa ve yerdeki bakterilere küser olduk!..
Anlaşılacağı şu ki;
İşin özü hijyen değil, doğal yaşam ve bu yaşamda bakteri ve mikroplara yandaş olmak, hayatı birlikte yaşamak!..
Sabah gazetesindeki, yukarıda tırnak işareti ile belirttiğim köşe yazısına istinaden fikrimi belirttim sadece!..
Dost kalın, sağlıcakla kalın..
Selam ve saygılarımla..

Kemal Yenice
19/01/2020