1982 - 1993 yılları arasında yaşadığımız şehir, seni hep sevdim hatta senin için şiir bile yazdım yine de yazarım...

Bu gün Oğlumla birlikte baraj gölünün çevresinde biraz yürüyelim dedik.

Daha göl kenarına inmeden yoğun bir duman karşıladı bizi. Her ağacın altında bir mangal, yanık et kokusu genzimizi epeyce tırmaladı.

Takmış olduğumuz maske de azaltmadı bu kokuyu elbet. İnsanların tercihlerine elbette bir diyeceğimiz olmaz, olsa da söylemeyiz ama.

Söz konusu çevre kirliliği olunca bu fikrimizi bir kez daha gözden geçirmeliyiz diye düşündük.

Baraj gölü neredeyse kurumuş sular yaklaşık 150-200 metre içeriye çekilmiş ama bir bu kadar önemli olan bir başka olumsuzluk ise gölün içine atılan onca çer-çöp pislik.

Banklara oturup çekirdek çitleyenlerden kimilerinin rastgele attıkları kabukları saymıyoruz bile.

Semt merkezi bir yer konum olarak üstelik. Kirletenler tartışmasız kabahatli ama temizlik görevlileri yokmu buranın bilemedim.

En çok da içimizi acıtan görüntü bir restoranın camına asılan ve sanırım unutulan "TÜRK Bayrağı" oldu.
Kim bilir kaç yıl önce asılmıştı o cama, rengi solmuş ve yıpranmış.

Demem o ki bilerek yada bilmeyerek, gereken saygıyı göstermekte yetersiz kalacaksınız, müessesenize asmayın kardeşim Milli Bayrağımızı.

Çok etkilendim, üzüldüm ve oğlumdan eve dönmemizi rica ettim.

Bütün bu kusurlu görüntülere rağmen seni seviyorum 01, onca yıl ekmeğini yiyip suyunu içtik bize nankörlük etmek yakışmaz.

Bu arada adını unuttum restoranın hatırlarsam gerekli makamlara bildirmeyi görev addediyorum.

Çünkü solmuş, yıpranmış Milli Bayrakların Valiliklere teslim edilmesi ile ilgili yasal düzenleme var.


8 ocak 2022-haticeak
—-----—-----------------------------------------------
Dayanak

Madde 3- Bu Yönetmelik, 2893 sayılı Türk Bayrağı Kanununun 9 uncu maddesi gereğince Bakanlar Kurulunun 25/1/1985 tarihli ve 85/9034 sayılı kararı ile çıkarılan Türk Bayrağı Tüzüğünün 22/10/1999 tarihli ve 99/13554 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile değişik 38 inci maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.