Görüşler iki hanım köşe yazarımızdan, yorumsa benden. Her görüş, öneri ve değerlendirme önemlidir değerlidir. He iki hanım yazarımız fikir ve düşünceleriyle öne çıkan kişiler olup kimi meselelere ciddi anlamda kafa yormaktalar, zihninden geçenleri sözleriyle ifade etmekte, yazıya dökebilmektedirler. Tutarlı ve cesurdurlar. Bugüne kadar destek verdikleri hükümet politikalarına ters düşen görüşler sunabilmektedirler.
…………………..

Biraz karamsar buldum bu kez kendilerini. Sanki ülkede her şey alabora oluyormuş, bir şeyler kaybediliyormuş, kendileri de bunun altında kalıyormuş gibi bir hisse kapıldıklarını düşündüm. Çaresizlik ve umutsuzluk girdabına düşmüş olduklarını hissettim. Oysa düşünce insanları için umutsuzluk kavramı yoktur. Onlar hem kendi umudunu koruyacak, hem de topluma umut aşılayacaklardır.
…………………..

Birisi yazısının başlığında “Politik Rejim Rusya, Ekonomik Rejim Çin” demiş. Diğeri ise” Milli Güvenlik Rejimine Giriş” demiş ve detaylandırmışlar. Her iki yazarın düşüncesine saygı duyulabilir. Ancak bence meseleyi çok ciddiye almışlar. Ülkede bir değişim ve dönüşüm olduğu gerçektir fakat bu ne güvenlik politikalarıyla açıklanabilir, ne de ekonomik mevzularla. Ülkede olanı, olmakta olanı başka gözle okumak gerekir.
…………………..

Kimler geldi kimler geçti demek gerekir aslında. Köprünün altından ne sular aktı. Rüzgar ne çamlar devirdi. Sel ne kütükler sürükledi. Kalan kaldı giden gitti. Ancak bu devlet hep yaşadı, hep ayakta kaldı. Türk Milleti ezelden beri var oldu.
………………….

Hiç kaygıya karamsarlığa gerek yok. Biz kendimiz olduğumuz sürece, toplumu ve dünyayı iyi okuduğumuz, kendimize inandığımız sürece hiç mesele yoktur. Dünya dönüyor, süreç ilerliyor, zaman akıyor, İnsanlık evriliyor. Geçmişe bakıldığında hep ilerleme olmuyor. Bazen geriliyor, hedeflenenin gerisine düşülüyor, tüm umutlar söndüğünde, karanlık çöktüğünde bir ışık beliriyor ve insanlık kendisine yeni bir yol buluyor. Bu nedenle aydınlar, önderler, liderler topluma karamsarlık aşılamaktan öte umut aşılamak durumundadırlar.
……………………

Şu örneği vererek tamamlayalım yazıyı. Sovyetler dağılırken tanklar parlamento binasını ateşe tutmuştu, Gorbaçov’dan günlerce haber alınamamıştı. Yeltsin tankın üzerine çıkmış taraftar toplamıştı. Mecliste Jirinovski diye bir saldırgan herkese giydirir olmuştu. Putin’e nice denemelerden sonra devletin anahtarı teslim edilmişti. Rusya’da o gün ilaç gıda, giyecek, yakacak bulunmaz olmuştu. Bir dev çökmüş, adeta yerle bir olmuştu. Ancak bugün Sovyetler döneminden daha güçlü bir Rusya var. Hem bölgesine, hem dünyaya hakim. Sözü dinlenir, ciddiye alınır bir Putin var. O bakımdan devletler uzun ömürlüdür. İnsanlar kısa, devlet uzun yaşar. Bazen biraz yavaşlar inişe geçer, bir süre sonra uçuşa kalkar. Bu nedenle farklı farklı gelecek okuması yapılabilir, kimisi çok iyimser, kimisi çok kötümser düşünebilir ama bu mutlak gerçekle örtüşmeyebilir.


Kemal SEYFİ
10.12.2021