8
Yorum
6
Beğeni
0,0
Puan
804
Okunma

Yıllar sonra Memetle karşılaştık.
Memet?
Bizim Memet canım, boyacı Memet.
Benim de hemşerim.
O da değişmiş. Şakaklarına falan aklar düşmüş. Tepede bile var.
Belki 15 sene olmuş görüşmeyeli.
Yolda görsem tanımam. Ama o beni tanıdı.
“Nasılsın, ne yaptın bunca yıldır” diye sordum ayaküstü.
“Nasıl karşılaştık burada hayret” dedim.
"İnsan nerelerde kimlerle karşılaşıyor bir bilsen..! Anlatırım abi uzun iş” dedi.
Mesai bitimine doğru yanlarına vardım.
Oturduk, 30’ar kiloluk İzolasyon kovalarının üstüne.
Bir sigara yaktı. Bana da uzattı “Ben o dertten kurtulalı çok oldu” dedim.
“Anlat bakalım.”
“Abi hangi birini anlatayım.”
Sigaradan derin bir nefes çekti.
Çok büyük işler aldım. Çok büyük işler yaptım. Çok büyük paralar kazandım.
Bir müteahhidin toplu konut işini aldım. Komple alçı sıva, boya, badana dahil. İş büyük, para bol. Önceleri parada sorun yok. Sonra aksamaya başladı. Biz habire içeri gidiyoruz. İçeride alacağım çoğaldı.
Müteahhit sahtekarın tekiymiş meğerse. İşin tüm parasından da fazla miktarda kayınbiraderine çek senet vermiş. İdareye temlik koydurmuşlar. Ben idareye müracaat edince idare “temlik var, sizi sıraya koyalım” dedi.
Dedi ama sıranın geleceği yok ki!
Şantiyede grev yaptık. Televizyonlara bile çıktık. Meclisin önünde açlık grevi yapmaya kalktım polis yaka paça attı. Garip Memedi kim takar. Polislerle köşe kapmaca oynuyoruz. Rahmetli Kamer Genç sağdı o zaman. Onu yakaladım bir gün. Durumu anlattım.
“Lan deli oğlan senin için uğraşacağım” dedi. O da çözemedi.
Bir taraftan alacaklılar kapımda.
Ev bark ne varsa gitti.
Aç kaldım, aç.
Bir arkadaş “Ankara’da bir yerde yarım bir iş var yapar mısın?” dedi.
Yapmam mı..??!!
Balıklama atladım. Bir villa işi. İşi daha önce başka bir taşeron almış ama tamamlayamamış. İş yarım kalmış. Biz o taşeronla konuşup fiyatını, şartlarını falan anlaştık. Onun adına işi tamamlayacağız, taşeron da bizim paramızı verecek. O taşeron milli boksörmüş meğerse.
Biz işe başladık. A’dan Z’ye işi tamamladık.
Bu arada villa sahibiyle de epeyce samimi olduk.
Adam zengin.
İş bitince adam bizi lüks bir lokantaya yemeğe götürdü. İşten çok memnun kalmış. Villa sahibiyle güzel bir yemek yedik. Adam işin tüm parasını, boksörün hakkı da dahil, fazlasıyla bize şak diye çıkardı verdi. Büyük para.
Boksör parayı aldığımızı öğrenmiş. Bizi aradı.
“Şu kadarını alın, diğer kısmını bana getirin” dedi.
Yanımdaki işi birlikte yaptığımız arkadaş telefonu elimden kaptı. “Etme eyleme” demeye kalmadan “İstir git lan ne parası. Sana para mara vermiyoruz” dedi. Küfürü basıp telefonu kapattı.
Lan oğlum ne halt ettin demeye kalmadı, bize aracılık eden kişi o anda boksörün yanındaymış, beni aradı “Memet kaç, hatta Ankara’yı falan da terk et. Boksör geliyor ağzınıza edecek” dedi.
Ulaaa, hoşafın yağı tükendi.
Kaçtık.
Piyasaya çıkamıyorum abi. Kaçak yaşıyorum bildiğin.
Derken tam da o günlerde, hani şu boya fabrikası olan Muharrem bey var ya, o aradı. “Memet Tahran’a gider misin?” dedi.
Gitmem mi, canıma minnet.
Alacaklılar kapıda, boksör fellik fellik bizi arıyor. Yakalasa milli yapacak.
Gittim.
Tahran da öyle büyük ki İstanbul’dan bile büyük. Neredeyse iki katı. Orada çalıştım. Maaş Dolar üzerinden. Ayda 4-5 bin Dolar alıyorum o zamanın parası. İyi para. Tam 3 sene çalıştım abi. Borcu harcı temizledim. Nerdeyse sıfıra çıktım.
Bir gün Muharrem bey’in kardeşi Cemal bey var, bilirsin. O aradı. “Falanca otelin lobisine git, beni orada bekle. Çok yorgunum orada buluşalım, seninle işim var” dedi.
Dediği otele gittim. 5 yıldızlı otel. Lobiye geçtim. Lobide bir kişi var. Gazete okuyor. Gazeteyi yukarıda tutmuş yüzü gözükmüyor. Gazeteyi bir indirdi, göz göze geldik. Vay anam, bizim Ankara’daki milli boksör.
Dünya çok küçükmüş abi.
Altıma ettim bildiğin.
Boksör ayağa kalktı. Adamda boy 2 metre. “Lan şerefsiz beni burada da mı buldun??” dedi. Geliyor üstüme. Yiyecek..
“Abi hele bi dur falan!!, duracağı yok ki!”
Yaa abi, işte böyle. İnsanoğlu kuş misali. Kiminle nerede karşılaşacağı belli olmuyor ki! Bak seninle de burada karşılaştık.
Ben yerlere yatıyorum gülmekten.
“Memet yalnız bir şeyi çok kısa geçtin. Lobide maç oldu mu maç!!!??”
“Abi kem küm. Bilirsin ben yalan söylemem. Gerçekten hatırlamıyorum abi. Hatırlasam senden mi saklayacağım. Ama bir ara havada uçtuğumu hayal meyal hatırlıyorum da, gerisi silik abi..!
Ama ondan sonra boksörle dost olduk. 2 sene daha kaldım Tahran’da abi.”
Suat Zobu
.
TEMLİK: Bir malın/paranın mülkiyetinin bütün haklarıyla alacaklıdan başka bir kişiye devredilmesine temlik denir.
.