Havalar sıcak, akşam serinliğinde balkonda Neitsche’nin bir kitabını okuyor, bir yandan da çay içiyordum. Nereden geldiyse aklıma şu beyti takıldı :"Ne yanar kimse bana ateş dilden özge/Ne çalar kimse kapım bad-ı sabadan gayrı" Tam o sırada kapı zili çaldı. Gittim baktım, komşulardan biri elinde aşure dolu bir kase uzattı. Çok teşekkür ettiğimi söyledim. Sizi düşünen insanların olduğunu ve komşuluk hukukunun gözetilmeye devam ettiğini bilmek açısından önemsiyorum bu davranışı.
Bir insanın mutlu olması için fazla bir şeye, sebebe mi ihtiyacı var? Önünde yiyeceği aşuresi, okuyacağı kitabı, içeceği cıgarası varsa no problem.İştahı yerinde, gözü görüyordur.

Çocuklar, canları sıkılmadan birbiriyle ne güzel vakit geçirirler. Nedense büyüyünce can sıkıntısından bahsetmeye başlarlar. Hatta yeni emekli olmuş birçok kimse için vakit geçirememek diye bir hal zuhur eder.

Sanıyorum "Dünyada Yaşantılar" adında bir belgesel izlemiştim.Dünyanın her yerinde insanların ortak noktalarına bakınca gelenekleri, törenleri, sevinçleri, üzüntüleri üç aşağı beş yukarı benzerlikler arz ediyor. Yine de kavga, şiddet, savaşlar yaygın. Hatta dün haberlerde vardı,İstanbul Sultangazi semtinde iki aile düğünde müziğin sesi yüksek diye tartışıp birbirine girmiş. Durun, ne bu şiddet bu celal, diyesi geliyor insanın. Nihayetinde hepimiz Adem ile Havva’nın çocuklarıyız, yani kardeşiz yav. Halbuki yapılması gereken belediye veya emniyeti aramak ve durumu bildirmek olmalıydı. Aslında kanunların yokluğundan değil, onları uygulamada sorunlar çıkıyor. Gelişmiş ülkelerden ayrıldığımız nokta burası.

Eskiden sık sık "Ne olacak bu Türkiye’nin hali?" denirdi.Şimdi aynı şeyi Afganistan için desek yeridir. Bilindiği üzere büyük şeytan Amerika, tam yirmi yıl işgal etti ülkeyi terketti, terk etmek zorunda kaldı.Taliban( Peştunlardan oluşan medrese öğrenciler demek) daha önce (1996-2001) Afganistan İslam Emirliği ilan ederek ülkeyi yönetti.O dönemde alkol, kumar, resim, spor, satranç ve kızların okula gitmesi gibi yasaklarla anılmıştı.Şimdi ülkeyi savaşmadan nasıl teslim aldılar? Nasıl yönetecekler? Müslümanlığın yüz akı mı, yüz karası mı olurlar, görelim.

Velhasıl sağlık olsun, her şeyin başı sağlık.