Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy

USUMUN KORİDORLARI...

Yorum

USUMUN KORİDORLARI...

5

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

549

Okunma

USUMUN KORİDORLARI...

USUMUN KORİDORLARI...



Hangi düş’ ün yerlisisin, sevgili usum ve hangi ruhun yanıp sönen mavi tesellisinde saklısın, benden önceki unutulmuşluğunla tavan arasında gezinen bir hayalet misin yoksa?
İçimdeki minik kedi yavruları tırmalarken midemi ve açlığın hin duvarlarında kendimi bir bardak suyla avuturken…
Teselli babında sesleniyorum sana ve tecelli olan huzura dokunuyorum usulca: neresinden baksan en fazla bir saati geçmez ruhumun takıldığı bu huzur denen bulut sonra efkârıma yenik düşer ve yeniden erişirim önceki yaşantıma.
Bir hayatım varsa delik deşik ve yamadığım gözyaşlarıma eşlik eden o asalet…
Hırpani bir düşün fazlasıdır içimde saklı onlarca rivayet.
Mevsimin tanrısı güneş ve unutulmuş gülücüklerim.
Yabancıların gelip geçtiği usumun koridorları: hem dünde saklı hem andan firar eden ve yarının düdüklü tenceresinde pişmeyi bekleyen bakliyat gibi ruhumu zımparalayıp ulaşmayı dilediğim o pürüzsüz yüzey ve mutluluğun ihbarı…
Çalınmış hayallerimden sonra uzun süre kendime gelememiş iken arpacı kumrusu gibi düşündüğüm uzun ve kat izli hayat çeşmesinden akan suyun da garantisini verdiği o gözyaşı ve işte sular seller gibi ezberlediğim bunca dokümandan sonra iç sesimi dinleyip de kayıt altına aldığım duyguların fıtratıma uyumsuzluğunu nasıl da güncelliyorum.
İçim ezilirken kuşluk vakti.
Uykudan firar eden rüyalarımın şiirlere eşlik ettiği.
Belki de ölümü düşlediğim günün yatıya kalan hüznünde büyülü sesi kuşların hayatı cennete dönüştüren o kanat çırpışları ve işte yeniden saymaya başlıyorum baştan sona ezberlediğim bir metnin hayatıma renk katacağını düşlediğim her nüktedan cümlesinden alıntı yapıyorum sözüm ona ve hikâyemi yazıyorum yeni baştan.
Sonlanması an meselesi iken kalemi fırlatıp yaprakları parçaladığım.
Mutlu sona saniyeler kala ihbar edilen iç sesimden suçlanıp tutuklandığım bir ömrün de perde arkası belki de yazmaya cesaret edemediğim ne varsa ifşa etmekse en derindeki sırları ve gizemi ve uçuşan etekleri rüzgârın yoksa rüzgâr mı içime esen sözcüklerin büyüsüne kapılmış bir gazel gibi yüreğimi titreten…
B/öldüğüm heceler.
Kafiyesi uyumsuz bir şiirden çaldığım nakarat.
Belki de üşenmeden başa dönüp istikrarla yâd ettiğim mazimden derleyip topladığım hikâyeler.
Radarı ömrün elbet tutuklu kaldığım sevginin vukuatı iken imkânsızlıkla cebelleşip yalnızlığın duvarlarına çizdiğim resimler.
Bir patika ise az evvel adımladığım derken parantez açıp sorguladığım hayatın tokat gibi yüzüme çarptığı yoksa başa döner miydim ben durduk yere her şeyi es geçip de neyi değiştireceğimin garantisini verebilirdim içimdeki yetime?
Düşlerimin kıyısında gezerken rastladım ona…
Rastladığım aslında restleştiğim kendimden bir önceki bendi artık kaç ben saklıysa içimde ve içerlediğim kadar dış sese iç sesimi bu kadar seveceğim gelmezdi asla aklıma zaten akıl dediğin ne?
Arka plana itilmiş binlerce bilgi ve duygu bildirgesi adına alt bellek denen elbet üstü örtülü bir masa tüm kirleri kabarmış ve kokmaya başlamadan işlevine son verilmiş…
Bellekte saklı onca hatırat ve yankesici düşler ve zıpkın gibi gerçekler artık neye meyyal veriyorsa bir içimlik duygular ve düşünceler ve kısıtlı bir zaman ayrılmış iken biz insanlara mutluluk adına.
Mutluluğun bakiyesi ise yıllanmış insanlar ve duygular artık bizden birer parça olmuşken sonra da parçalara bölündüğümüz elbet uyruğu olmayan acılar ve iç açının sükûneti ile dışa sızan bir gülüş gibi ya da hıçkırık ve gözyaşı: sinsi ve siması tanıdık ama görmezden geldiğimiz bekçisi akıl denen hapishanede terbiyeli çocuklar gibi sıraya girmiş ve ellerinde okul çantası bir örnek giyinmiş dünün mirası iken siyah beyaz fotoğraflarda kalmış mazimiz.
Taziyelerimi sunuyorum güne.
Gecenin temennisi iken birkaç satır karalamak ve güne ermeden gece de yitmeden yazmalıyım ölü günün ruhundaki karartıdan yola çıkıp da aydınlanmak ve aydınlatmak adına hayatı.
Ruhuna Fatiha okuduğum ölüler gerçi gelmeleri an meselesi ama ve ben kabirlerine gidemediğim gibi gelmelerini de temenni etmiyorum ve rüzgârsız bir havada oynaşan perdeleri gördüm mü başımı yorganın altına sokuyorum ve Besmele çekmeden dalamıyorum uykuya.
Farazi bir iklim geceye eşlik eden aslında anda saklı farklı mevsimler ve uğultusu rüzgârın susup da yağmurun şıkırtısına tanık oldum mu derin bir nefes çekip içime oh, diyorum ve mis gibi kokan toprak kokusuyla kendimden geçiyorum oysaki inşaat halindeki şehrin ortasında kokan ne toprak var ne de eşlik eden yaz yağmuru ve yaşaran gözlerimi silip saksıdaki çiçeği de okşadıktan sonra her şeyi kendi haline bırakıyorum ve kendi halinde bir insan olmanın meali iken sessizliğim kulağımı çekip tahtaya vuruyorum ve el ayak çekilmişken ortalıktan ses etmeden yürüyorum mutfağa.
Huzurunsa siluetine kolay kolay rastlanmıyor bu yüzden bekliyorum o günü hani huzuruna çıkacağım günü Yaratan’ın…
Hasretin uzantısı belki de kıyama duran iç sesim elbet hasret çektiğim dünümde sığındığım o sakin liman.
Varla yok arası mutluluğa ise perde çektiğim.



Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Usumun koridorları... Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Usumun koridorları... yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
USUMUN KORİDORLARI... yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
HASAN ÇAPRAZ
HASAN ÇAPRAZ, @hasancapraz
15.8.2021 22:21:20
10 puan verdi
Düşler
Yol soruyor akıla
O cevap veriyor
Sen benden önce doğdun


Çok sevdiğim eserine gelsin,,İlhamının güneşleri hiç batmasın
HASAN ÇAPRAZ
HASAN ÇAPRAZ, @hasancapraz
15.8.2021 22:14:16
10 puan verdi
Harfleri düşlerde dans ettirmeliyiz

Bu yeni söz mükemmel eserine gelsin şairim


iyi akşamlar diliyorum
saf şiir
saf şiir, @safsiir
15.8.2021 17:06:25
Beğeniyle okuduğum güzel yazını tebrik ediyorum Kardeşim. Selam ve dua ile…
tu
tuba65681943, @tuba65681943
15.8.2021 08:24:43
5 puan verdi
GÜLÜM HANIM TEBRIK EDERIM HER ZAMAN GIBI HARIKA BIR ESER ÇIKARTMIŞSINIZ
Etkili Yorum
mavitükenmez
mavitükenmez, @mavitukenmez
15.8.2021 05:18:16
"Farazi bir iklim geceye eşlik eden aslında anda saklı farklı mevsimler ve uğultusu rüzgârın susup da yağmurun şıkırtısına tanık oldum mu derin bir nefes çekip içime oh, diyorum ve mis gibi kokan toprak kokusuyla kendimden geçiyorum oysaki inşaat halindeki şehrin ortasında kokan ne toprak var ne de eşlik eden yaz yağmuru"


İnsan aklı gerçekten çok muazzam ve çok teferruata sahip, o kadar büyük bir dünya saklı ki içinde boyut içinde boyut. İnanılmaz bir şaheser. Düşünce ve onun derinliklerinde ki mükemmellik. Anlayabilmek ve kendinin farkında bile olmadan yazmanın ne gibi bir açıklaması olabilir ki, İlahi bir gücün ışığı ile aklın afişlerini görmek ve bu şaheseri izlerken alınan haz. İlahi gücün bahsettiği bir ağaç üzerinde çeşitli meyveleri olan. Muazzam bir güç bu yaratmak ve yaradılanın teferruattır akıl abisleri.

Yazdıklarınız güzel ve düşünce detayına saklı herşey.

Tebrik ve takdir ediyorum
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL