“İmkânsızlık, ancak akılsızların sözlüğünde bulunan bir kelimedir.”
Napolyon BONEPARTE
Hayatta bize imkânsız gelen amaçların birçoğu ya çabalayıp bir türlü elde edemediğimiz ve bu yüzden umutsuzluğa kapıldığımız amaçlar, ya da bir türlü cesaret edemediğimi, özgüvenimizin yeterli olmadığına inandığımız amaçlardır. İşte bu yüzden bizler aslında o amacı “İmkânsız” diyerek bir duvar öreriz ve o amacı isterken gittiğimiz yolları, yaptığımız hareket ve davranışları ve bunlardan kaynaklı yaptığımız hataları görmek istemeyip sadece “Başarısızlık”ı kabul edip vazgeçeriz. Çünkü o amaçla alakalı umudumuz tükenmiştir. Kendimizi o amaçla alakalı hayal kırıklığı enkazında buluruz. İşte bu yüzden bize imkânsız gibi gelir. O enkaza dönüp hatalarımızı aramak ve nerede yanlış yaptığımızı sorgulamaktansa, “İmkânsız” demek bizim için daha kolay olur. Hayatta aslında imkânsız diye bir şey yoktur. Sadece gidilen o yolların yanlış olup olmadığını ve o amaçla alakalı attığımız adımların en doğrusu olduğunu kabul etmek vardır. O yüzden imkânsız dediğimiz amaçlarda gittiğimiz yollardaki yanlışlarla yüzleşmek ve hayal kırıklıklarımızın oluşturduğu enkazlardaki asıl yıkılış sebebini görmek, kabul etmek, ders almak ve yeni stratejiler geliştirerek, yeni yollar keşfederek elde ettiğimiz yeni donanımı kuşanarak ilerlemeli ve pes etmemeliyiz. Böylece imkânsız dediğimiz o amacın aslında o kadarda imkânsız olmadığını ve başaracağımızı görebiliriz. Unutmayın! Her gidilen yanlış yol, her yapılan hata bizim bir sonraki giyeceğimiz zırhımızdır ve gelecekte gideceğimiz diğer yollarda, o amaçla ilgili yapacağımız daha büyük hatalardan korur.
Hayatınızda “İmkânsız” dediğiniz konuların az, “Yapabilirim” dediğiniz konuların çok olması dileğiyle.
Alteus.