Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
Onur BİLGE
Onur BİLGE

843 - VUSLAT

Yorum

843 - VUSLAT

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

647

Okunma

843 - VUSLAT

843 - VUSLAT

Onur BİLGE

“İyice bunaldığım, daraldığım anda çıktınız karşıma. Öyle bir istekte bulundum ki Allah beni size yönlendirdi.” dedim ona.

“Sana o sıkıntıyı vermeseydi harekete geçmezdin. Herkes O’nun kontrolünde... O, her an hepimizle... Sen kiminlesin? Seninle çok işimiz var. Taptuk’un kapısına yatma vaktin gelmedi mi? Yeryüzünde, O’na teslim olmadıkça, rahat huzur bulamayacaksın.

Su, deli deli fışkırdığında kaynağından, bir yol arar kendisine akmak için... Akıp da okyanusa kavuşmak için... İncecik, cılız bir sızıntı şeklinde başlar yolculuğuna. Güçlendikçe aşındırır yerini... Yavaş yavaş yatak yapar kendisine. Aynı yolu azimle kat eder biteviye... Derinleştirir de derinleştirir...

Öyle bir an gelir ki gürül gürül akmaya başlar... Çağıl çağıl!.. Okyanusa kavuşana kadar depreşir durur dertleri... Sesi kesilmek bilmez. Ne zaman ki çağlayan halindeki o son canhıraş feryadıyla atar kendisini onun kollarına, işte o zaman kalmaz hiçbir derdi ve şikâyeti. Çıkmaz, en küçük bir ses seda ondan. Huzur denizidir o! Mutluluğun ta kendisidir!

O ân vuslat anıdır. Anlıyorsun değil mi beni? Sen, akıl sahibisin. Hem akıl, hem de koca bir yürek var sende, sevmeye programlı... O zaman? Sen anlamazsın da kim anlar beni!

Senin için küreğin ucuyla bir çizgi çizeceğim sadece. Oradan yol alacak olan sensin. Sadece kendin... Yolu bulduracak olan da O! Kavuşma yakın! Az kaldı! İyice daraldı zaman! O, hepimizin gerçek sahibi... İnşallah bir nebze umut ve huzur verebilmişimdir. Her zaman buralardayım. Ararsan, memnun olurum. Allah yar ve yardımcın olsun! İstikâmet versin!” dedi bana.

“Acının bile tat verdiği dostluklar kolay kurulmuyor. Giderek aşk halini alıyor. Bence aşk, ibadet sayılır.”

“Aşk ibadetin ta kendisidir! Yaratılıştaki murat, aşktan gayri neyle anlatılabilir! Tek olay aşktır! Ancak görmeden bilmeden... Nasıl olur bilmem ki!”

“Yani ben, birisini sevdiysem, insan olduğu içindir. Onda Rahman’ın kokusu var diyedir. Görsem de olur görmesem de... Görsem de severim, görmesem de... Abdül Kadir Geylani Hazretlerini, Yunus’u Mevlana’yı sevmiyor muyuz! Onları görerek mi sevdik! Sevmek için görmek gerekmez ki! Allah ve Resul’ünü görerek mi sevdik!”

“Sevgilerimiz bize pahalıya mal oldu! Sen kendi çektiğini bilirsin, ben kendi çektiğimi...”

“Bir anne çocuğunu emzirir ve işine döner. Sonra bir yılan gelir, çocuğun dudağında kalan bir damla sütü de o emer. Anne yılanı görür, koşarak gelir, yılanın kuyruğundan tutup birkaç defa yere çalar! Yılan son nefesini verirken: “O kadarcık tat için ölüme değdi be!..” der.”

“Bir damlacık dünya için... Geriye bakıp düşünmem lazım. Pişman mıyım, tadı damağımda mı kalmış, şu anda kestiremiyorum.”

“Muhyiddin Arabi çarşıda idam edilen bir adam görmüş. Oradakilere onun asılma sebebini sormuş. “Efendim yemediği nane yoktu! İçki, kumar, kadın, esrar, ne ararsan vardı onda!” demişler. “Bu yüzden canından oldu.” Arabi gitmiş, infaz edilen adamın ayaklarını öpmüş. “Aman efendim! Ne yapıyorsunuz!..” diyecek olmuşlar. “Davası uğruna canını vermiş! Bu yüzden öpüyorum!” diye cevaplamış.

Çektiysek, davamız için çekmişizdir. Mekteb-i Resul’de neler öğretilmez ki! “Bekle maarif kapısını, yüz göstere irfan sana!” Akşam oldu. “Haydi Abbas! Vakit tamam!” “Akşam diyordum. İşte oldu akşam!”

“Ne şiirler yazılmış, ne şarkılar söylenmiş bu memlekette! “Akşam oldu, hüzünlendim ben yine... Hasret kaldım, gözlerinin rengine... Ah!..” Zaman zaman değişik haller zuhur ediyor. Elde değil!”

“Kalkalım azizim! Ezan!..”

*
Onur BİLGE
BİN BİR GECE ÖYKÜLERİ - 842

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
843 - vuslat Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz 843 - vuslat yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
843 - VUSLAT yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Battal BAŞARAN
Battal BAŞARAN, @battal-basaran
6.7.2021 14:00:44
10 puan verdi
OKUNDU...

Su, deli deli fışkırdığında kaynağından, bir yol arar kendisine akmak için... Akıp da okyanusa kavuşmak için... İncecik, cılız bir sızıntı şeklinde başlar yolculuğuna. Güçlendikçe aşındırır yerini... Yavaş yavaş yatak yapar kendisine. Aynı yolu azimle kat eder biteviye... Derinleştirir de derinleştirir...

Öyle bir an gelir ki gürül gürül akmaya başlar... Çağıl çağıl!.. Okyanusa kavuşana kadar depreşir durur dertleri... Sesi kesilmek bilmez. Ne zaman ki çağlayan halindeki o son canhıraş feryadıyla atar kendisini onun kollarına, işte o zaman kalmaz hiçbir derdi ve şikâyeti. Çıkmaz, en küçük bir ses seda ondan. Huzur denizidir o! Mutluluğun ta kendisidir!

KADIKUYULU tarafından 6.7.2021 14:03:25 zamanında düzenlenmiştir.

KADIKUYULU tarafından 6.7.2021 14:05:08 zamanında düzenlenmiştir.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL