Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
belkibirharfimben
belkibirharfimben

Dönecek bir yerimiz olması ne güzel!

Yorum

Dönecek bir yerimiz olması ne güzel!

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

377

Okunma

Dönecek bir yerimiz olması ne güzel!

Dönecek bir yerimiz olması ne güzel!

“Onlar kesinlikle Rablerine kavuşacaklarını, döneceklerini düşünen ve kabullenen kimselerdir.” (Bakara sûresi, 46.)

Dönecek bir yerimiz olması ne güzel arkadaşım! Elhamdülillah. Bu ehlullaha tehdit değil müjdedir. Şeb-i arus için yapılan ilandır. Davettir. Müjdelerse hayatı daha yaşanılır kılıyor. Kuşlar bile yuvasıyla mutlu oluyor biliyorsun. Bir yerlere/şeylere ait olma, kaybolduğunda tekrar oraya varma, hafızanda bir adres, kulağında tanıdık ses, unutamadığın yüz, sırtını aynı duvara verme, aynı minareyi arama meraklı gözlerle, aynı ezanı işitme günde beş vakit, aynı Rable yapılan beş akit, savrulup gitmediği ve gitmeyeceği hissi veriyor insana.

Tutunamayanlar’dan değilsin yani. Bir yere aitsin. Bağlısın. Boşlukta değil yörüngedesin. Evet. Ait olmak bağlı olmaktır. Bir kulp var sapasağlam belli ki. Belki kopmayacak bir halat. Urvetü’l-vüska. Zaman, mekan, madde ve hareket aynı özden besleniyorsa; yani ki Einstein haklıysa eğer; bu sevinilmesi gereken birşey. ‘Batıp gidenlerden’ değilsin demek ki arkadaşım. Çok şükür. Kelebek ömürlü değilsin. Bir beka kokusu var âleminde.

Savrulmak fenadır. Faniliği hatırlattığından can yakar. İçe oturur. Azap olur vicdanda. Sancır. Ağrır. Tutunmaksa iyidir. Huşû verir. Sükûnet sağlar. Rahatlatır. Yoksa pek bir kararsızız. Ben öyleyim en azından arkadaşım. Nerede durduğumdan emin olamıyorum her zaman. O kadar sık boşluğa düşüyorum ki. Yağmurlu havalar, mezarlık ziyaretleri, uzun otobüs yolculukları, kaybolduğum sokaklar, kaybolmayan anılar. İster vehim değin ister delilik. Okumayı, dinlemeyi, yazmayı kararsız olduğum zamanlarda “Hâlâ çemberin içinde miyim?” sağlamasını yaptırdığı için severim. Bir çeşit sağlamadır bu. Evet. Doğrudur. Kendine kalmanın sevinilesi bir güvensizliği vardır. İsim aratır. ‘Bismillah’ söyletir. Bireyken insan hataya daha müsaittir. Fakat ümmet, nass-ı hadisle bildirilmiştir ki, dalâlet üzere birleşmez. Müstakim başkaları zincir değildir bu açıdan bakarsan. Ben’i sınama araçlarıdır.

Dönecek bir yerimiz olması ne güzel! Yolun başı tanıdık. Sıcacık. Ana kucağı gibi şefkatli. Sıla diyorlar ona. Sıla-yı Rahîm. Rahîmiyetle bağlanması ayrıca manidar değil mi? Demek aidiyetin de sana özel/Rahimî bir bağış. Rahman içre Rahîmiyet tecellisi. Iskalanmadığını hissettiren bir dikkat. Seviyorum birşeylere ait olmayı. Yolumu ne zaman kaybetsem tekrar oraya dönüyorum. Hatırlıyorum. Tutunuyorum. Aksaray’a sırtını vermek gibi İstanbul’da. İstasyon caddesini ezberlemek gibi Sivas’ta. Tanıdıklık da bir aidiyet yani. Oralı yapıyor seni. Ülfetsiz sevilmez nimet. Hatta cennet. Mürşidim de diyor ki bu sadedde:

“Ey insan! Fenâya, ademe, hiçliğe, zulümata, nisyana, çürümeye, dağılmaya ve kesrette boğulmaya gittiğinizi tevehhüm edip düşünmeyiniz. Siz fenâya değil, bekàya gidiyorsunuz. Ademe değil, vücud-u daimîye sevk olunuyorsunuz. Zulümata değil, âlem-i nura giriyorsunuz. Sahip ve Malik-i Hakikînin tarafına gidiyorsunuz. Ve Sultan-ı Ezelînin payitahtına dönüyorsunuz. Kesrette boğulmaya değil, vahdet dairesinde teneffüs edeceksiniz. Firaka değil, visale müteveccihsiniz.”

Bir vakit seninle olmuş. Aşinalık buradan. Tıpkı Vezir Ayaz’ın elbisesi gibi. Ve giyip aynanın karşısında dediği gibi: “Ey Ayaz, bir zamanlar bunları giyen bir köleydin, ne olduğunu unutma!” Aranızda bir irtibat/intisap var. “İman bir intisaptır!” diyor ya Bediüzzaman. Bence yine bundan. Aidiyetine göre değeri var insanın. Menzilin yolunun kıymetini belirliyor. Döneceğin yer kadar saadetlidir yolculuğun. Bedenin dünyalı olabilir. Tamam. Ama ruhun fanilik toprağından yaratılmadı. Yüzyıl da dolaşsan sırf eve döneceğin için seyahat güzeldir. Bana sorarsan namaz da öyle. Ki Kur’an kendini bize iki şekilde de tarif ediyor: ‘Sapasağlam kulp’ ve ‘kopmayacak halat.’ İkisi de aidiyet. İkisi de intisap.

Dönülecek olan güzelleştikçe güzelleşiyor bekleyiş. Vahiyde o kadar çok ve sık vurgulanıyor ki bu dönüş! Namaz güniçi kayboluşlarda döndüğün yolbaşı. Kur’an fikrin duracağı yeri şaşırdığında döndüğün yer. Acz insanlığının başlama noktası. Fakr yola çıkarken omzuna vurduğun yük. Hac ilk dedenin (a.s.) bastığı toprak. Oruç ilk açlığına dönüş. Dikkat ediyor musun: Değerli ne varsa hayatında yolunun başına bağlanmış. Sanki bir noktadan bir noktaya gitmiyor da daire çiziyorsun. Ve ne kadar letafetle Kur’an diyor: “Onlar ki, kendilerinin gerçekten Rablerine kavuşacaklarına ve ancak O’na döneceklerine inanırlar.” Mü’minleri bahtiyar kılan sahi bu mu sahi arkadaşım? İçimizdeki cennetin özü bu mu?

“Diğeri hüdâbin, hüdâperest ve hak-endiş, güzel ahlâklı idi ki, nazarında pek güzel bir memlekete düştü. İşte bu iyi adam, girdiği memlekette bir umumî şenlik görüyor: her tarafta bir sürur, bir şehrâyin, bir cezbe ve neş’e içinde zikirhaneler… Herkes ona dost ve akraba görünür. Bütün memlekette yaşasınlar ve teşekkürler ile bir terhisât-ı umumiye şenliği görüyor.”

O vakit sen de dinle bu satırlara nazar eden arkadaşım: Terhis olan gideceği yeri bilmez mi? Ayrılıktan mutlu olması varacağı yeri bilmesinden ileri gelmez mi? Evet. Elhamdülillah. Bu gidiş meçhule değil. Memlekete. Sevdiklerine. Aslına. Hem tezkerende yaptıkların da kaydoldu. Kaybolmayacak. Avuçlarını sıkmana gerek yok. Dişlerin gıcırdamasın. Göğsün daralmasın. Gözlerin her gidende buğulanmasın. Unutulmayacak yerde varlığın artık. Hem bunu anlatırken şunu da hatırladım: Askerlik dönüşünde musırrane sormuştu birisi: “Üstadın ‘terhis’ demekle neyi kastettiğini anladın mı şimdi?” Biraz anlamıştım. Şimdi biraz daha anladım. Fakat bu anlamak da acayip birşey arkadaşım. Hiç bitmiyor ki!

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Dönecek bir yerimiz olması ne güzel! Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Dönecek bir yerimiz olması ne güzel! yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Dönecek bir yerimiz olması ne güzel! yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL