İnce işler nasıl, diye sordunuz mu hele de erkeklere, ince işlerden anladıkları sadece inceltilmiş işler değildir, hatta hiç değildir. Bıyık altından üstünden, hatta bıyığın yanından da gülerler size, sanki iyi bir halt işliyorlarmış gibi...

Adam nakkaşlık mesleğini yapıyorsa ya da hattatlık ile uğraşıyorsa gerçekten o da çok ince bir iştir. İnce işler, adamı şişler diye salakça da bir laf ederler bazen, aklı beş karış havada olanlar... Bir türlü de o akılları beş karıştan dört karışa üç karışa inmez... Hatta bazılarınınki on karışa on beş karışa bile çıkıyormuş, ben de o yalancıların yalancısıyım...

Kalın işlerden de maksat, ince olmayan işlerdir. Vayyyy be! Ben de ne yorum yaptım ha! Kalın işlerinde, ince işlerinde yasal olmayan, çok da zararlı bölümleri vardır. Esrar, eroin kaçakçılığı, beyaz kadın, zenci kadın, sarı ırk kadını ticareti de bunlardan birisidir. Kumar oynatıp milleti keklemek ve kafayı oynatmalarına sebebiyet vermek... Tabi yakalandınız mı hayat size bayağı bir kalınlaşacaktır ceza evlerinde...

Eskiden özellikle ninelerimiz tığ denilen ufacık iğneye benzeyen aletler ile dantel, oya işleme yaparlardı ki öyle uzaktan bakıldığı gibi kolay da bir iş değildir, müthiş bir göz sağlamlığı gerektirir. Çoğu zamanda yakın gözlüğü ile yaparlar hanımlarımız...

Daha bir dolu da örnekler verilebilir ince ve kalın işlere... Bir de ikisinin ortası işler vardır ki namus çerçevesinde yapılan her iş de bu kategoriye dahildir. İkisinin ortası namuslu bir iş de yapıyorsanız ayağınızı kaydırmak ve size bir şeyler uydurmak isteyenlerde çok olacaktır.

İnce işlerin ve kalın işlerin insana faydası olmayan bilakis zararı olanlarından kaçınmak her zaman için kişinin menfaatinedir... İkisinin Ortası İşler yapıp da netice de kazanılan helal paraları insanlar daha bir lezzet ile yiyeceklerdir...