Akıllı bir insanın tek derdi şudur  ki hep
Ahirette ne ile kurtulurum ben acep...!

Her an bunu düşünür, budur ona asıl  dert
Vermez hiç başka şeye, bu kadar ehemmiyet

Şundan  belli olur ki onun akıllılığı
Yapar hep gece gündüz, ahiret hazırlığı...

Peygamber efendimiz (sav) bir gün  ashabına buyurdu ki ;
"Ben-i İsrail’ de bir kişi vardı. Çok hayır yapardı. Hatta o zat, sizin içinizde haşr olunacaktır."

Ashab-ı Kiram dediler ki ; "Ya Rasulallah ! Bu zat ne hayır yapardı..? "

Efendimiz (sav) buyurdu ki ;
" Ona babasından çok mal  kalmıştı.Bununla bir bostan satın alıp fakirlere vakfetti.
"Rabbimin huzuruna vardığım zaman, bu benim bostanım olur." dedi.

Yine çok altın ayırıp  onu fakir ve zayıf kimselere verdi."Bununla Cenab-ı Hak’ tan cariye ve köle satın alırım."dedi.

Yine bir çok köle azat etti."Bunlar dahi Allah’ ın huzurunda benim hizmetçilerim olur."dedi.

Bir gün de bir âmâya rast geldi.Ona bir binek hayvan satın alıp "Bu da Allah’u Teâlâ huzurunda benim  binecek hayvanımdır."dedi.

Efendimiz , bu hikâyeyi haber verdikten sonra "Nefsimi  kudreti elinde bulunduran  Allah’u Teâlâ’ ya yemin  ederim ki, bu hayvanın onun için eyerlenmiş ve gem vurulmuş olarak hazır olduğunu  görüyorum. Bu  zat ona biner de, mahşere onunla gelir." buyurdu.

Mevlamızın yolunda attığımız hiç bir adım zayi olmayacaktır biiznillahi Tealâ. Dünya  ancak Rabbül Alemin’in yolunda sarf edilirse  değer kazanır ve ahirete  azık olur.

Veysel Karâni, ölümün  ne kadar yakın olduğunu ifade etmek için " Ölümü yattığında yastığının  altında kalktığında da, karşında  bil." demiş.

Hz.Ömer günlerden bir gün Cennet’ül Baki kabristanına uğrar.

"Esselâmu Aleyküm ya ehlel kûbûr" diye selam  verdikten sonra "Sizin için bizde haberler var. Geride bıraktığınız  hanımlarınız  evlendi, terk ettiğiniz evlerinizde oturuldu, üzerinize titrediğiniz o güzel mallarınız taksim olundu." dedi.

Gaipten bir münadi Hz. Ömer ’e : " Ey Hattab’ın oğlu Ömer ! Bizde de sizin için haberler  var.
Burada önceden  gönderdiklerimizi bulduk. Allah’u Teâlâ’ nın rızasını kazanmak için zekât ve sadaka olarak verdiklerimizden kâr ettik, onların mükafatlarını gördük.Geride miras olarak bıraktıklarımızdan da zarar ettik."dedi.

Efendimiz (sav) "Sadaka da 5 haslet vardır." dedi.

1- Mallarda ziyadelik meydana getirir.
2- Hastalara şifa olur.
3- Cenab’ı Hak onlardan belaları kaldırır.
4- Sırattan  şimşek  gibi geçirir.

Seyyid Sıbğatullah Arvasi Hz. şöyle der:" Mürid en çok nispeti ( manevi yakınlığı) hizmet yapmakla elde eder.Hizmetten alınan feyz ve kemalât ( manevi olgunluk ) daha tesirli ve uzun sürelidir.

Maddi ve manevi her türlü  nimet ile hizmet olur.Allah cc rızası  için  mescitten atılan bir çöp bile hizmettir. Bir insanı tövbeye davet etmek , vesile olmak, anlatmak, bilmeyene  bilmediğini  ögretmek,gaflette olan bir kimseye Allahu Tealâ’ nın zikrini sevdirmek, inkâra düşeni ikna etmek İslam’ın güzelliği  ile buluşturmak...hepsi birer hizmettir.

Hadis-i Şerif’ te buyuruluyor ki; "Bir kul, üzerinde  Allah cc yolunda yapışan tozla ( kulluk ve Allah’ın dinine  hizmeti sırasında) cehennemin dumanı bir araya gelmez."

Her mü’ min mutlaka Allah cc yolunda yapılan hizmetlere katılmalıdır.Malı ve canıyla bizzat hizmetin içinde olamayan  kimse, kalbi, niyeti, duası,  rızası,  sevgisi ile hizmetlere  destek olmalıdır çünkü  her şey, sadece ve sadece Allah’u Tealâ ’ nın rızası  için  yapılmaktadır.

Eğer bir memlekette hizmet varsa İslam’a
Ona iştirak etmek  farzdır her müslümana

İmkân varsa bedenen, yok ise mal vererek
O da mümkün değilse, yalnız dua ederek

İştirak etmelidir  yapılan bir hizmete
Yoksa girilmiş olur büyük  bir mesuliyete.

Çoğunluğun maddiyat peşinde koşturduğu, kardeşlik, yardımseverlik, insanlık duygularının can çekiştiği günümüz toplumunda, sırf  Rabbimiz ’ in rızası  için bir araya gelip , O’ nun yolunda infak etmekten daha güzel bir şey olabilir mi..?

Bu ortamdaki maneviyatla hiç bir dünyalık  boy ölçüşebilir mi..? Hizmetteki ilahi yardım ve rahmet hiç bir yerde yoktur.

Rabbim cümlemizi bu rahmet bu muhabbet  çeşmelerinden içmeyi daim eylesin.

Amin