Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy

OKURA MEKTUP...

Yorum

OKURA MEKTUP...

18

Yorum

13

Beğeni

0,0

Puan

1285

Okunma

Okuduğunuz yazı 14.3.2021 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
OKURA MEKTUP...

OKURA MEKTUP...




‘’Benim tereddütsüz bağlı olduğum şey sen değilsin, yazmak. Yazarken seni hiç düşünmüyorum. Aynı biçimde senin bağlı olduğun da ben değilim. Yazdıklarım.
Benim için sana yüreğimi sunmanın tek ve en iyi bildiğim yolu yazmak. Bunu sen de dâhil bütün riskleri göze alarak yapıyorum. Çünkü seni seviyorum ve dostluğumuz sonsuzluk vaadi taşıyor…’’(Alıntı)

İnkâr edemeyeceğim bir yüksünlük ve de yolculuk elbet nefsimi terbiye etmeyi henüz on yaşında iken başarmışken…
Çocukça bir zaaf iken yemeye düşkünlüğüm ve sözcüklerle dostluk kurup kitaplar iken bu sefer açlığımı yok saydığım…
Mevsimin müdavimi sihirli bir rüzgârım ve sözcüklerimdir içimdeki devasa aşkın muadili.
Günsüz bir gökyüzü ve geceye otağı kuran yalnızlığın da makberi elbet soyutlandığım her duygu için en çok da mutluluk iken ulaşmayı beceremediğim o izafi rakım ve öldürdüğüm külüstür düşlerimin de tek tanığı iken Mevla’m.
Öznemde saklı olan bir öz veri elbet sevgiye düşkünlüğümle cereyan eden yaşama sevincim ve kutsalım iken sevmek en çok da çıktığım yolda bir başıma kaldığım belki de budur marifet bildiğim:
Sadece sevmek ve aşkın kızağında kaymak sonra da karışmak s/onsuzluğa…
İfa edip edeceğim çok şey saklı sihirli şapkamda ve her seferinde içinden kafasını gösteren o dişlek tavşan ve işte havucunu kemiriyor aslında benim bir ömürlük açlığımı giderdiğim.
Rüzgârın hızında kaybolan bir matem ve aşkı azığa alan kimse rüşvet verip onca sevgiyi ben sahiplenmişken.
İdame ettiğim kadar da idam sehpamda yaşıyorum ve düşlerden kurduğum zincire yeni bir halka ekliyorum.
Eklentileri asla sevmedim bu yüzden en baştan başlıyorum yaşamaya ve gidebildiğim en uzak zaman kendimle konuştuğum bir o kadar çocuk kalbimle kendimi ilk hatırladığım zaman dilimi ve mekân:
Evimizin misafir odası ve tüm sevdiklerimle bir aradayım. Yaş aralığım ise dörtle beş arası ve işte beş parmağı birbiri ile aynı sanıyorum ve her varlık sevginin i mgesi ve kucaktan kucağa gezdiğim bir dost meclisi.
Sevginin gücü ve tarifi mutluluk ki ilk duyumsadıklarım ve ben evin içerisinde koşturup duruyorum en çok da güleç yüzüm gözümün önünden gitmeyen ne de olsa dış dünya ile irtibatım nerede ise yok gibi hele ki bir başıma sokağa çıkıp oynamam da yasak iken ben eve gelen misafirlerle avunuyorum ve çocuk aklımla sadece sevgiyi savunuyorum.
Renkler henüz kırılmamış yüreğim ise henüz bu günkü kadar büyümemiş çünkü evreni sadece gördüğüm insanlardan ibaret sanıyorum elbet İlahi Gücün varlığına vakıfım ve annemden öğrendiğim duaları ezberlemişken aşka düşkünlüğüm yeni yeni belirmiş.
Kimsesizliğin mubah olduğu bir yeryüzü en çok da sahip olduğum kocaman ailemle iştigal saf tuttuğum hayatta boyumu aşacak duygulardan da bihaberim.
Mevsimin tadı tuzu mu?
Yoldan geçen mısırcı ya da dondurma satan seyyar.
İbaresi güzellik hayatın ve önsezilerim henüz biçimlenmemiş çünkü tek bildiğim duygu sevmek bir de oyun oynamak ve yemek yemek henüz basit bir mefhum bu yüzden belki de içim içimi yemiyor çünkü her şeye sahibim çocuk aklımla…
Atlastan bir yorgan üşümemi engelleyen ve annemin sıcak göğsü başımı dayamaktan haz duyduğum ki halen de en düşkün olduğum.
Ne kinaye ne ihanet ne de yalan
Elbet deftere sığmayan ötesinde asla bilmediğim ve şahit olmadığım ki aklıma bile gelmezken olumsuz duygular çünkü hayat benim için sadece sevmekten ve oyundan ibaret…
Düşlerimden yorgun uyanmıyorum ve gerçekler ve doğru olan neyse sadece bir tane: hayat ya ak ya da kara bu yüzden muadili gölgelerin aslında hiç bilmediğim şeyler elbet insansız bir dünyanın da mümkün olmadığı ya da kendimsiz bir dünya özlemi duymadığım daha doğrusu kendimle de tek derdim yokken ve adım adım büyürken.
Şakıyan bir kuş belki de içimdeki yediverenlerin sevdalısı ve yıldız haritasında kayıtlı tek yıldız: ya Kutup yıldızı ya da Şimal ne de olsa hiç önemsemesem de ön adımı bir yıldız olmak bazen bana çok cazip geliyor ve de bir çiçek olduğumun farkındalığını henüz taşımıyorum.
Hayat bir renkten ibaret ise illa ki pembe.
Sağdıcım mavi ve içim açık yeşil saçlarım ise kınalı yapıncak elbet doğal olmanın tek gerçek olduğunu daha o gün inandırılmışken üstüne üstük peşinen kabul ettiğim bir ömür.
Israrla okula gidiyorum akabinde ve işte insan içine karışıyorum ilk kez ne de olsa aile hayatından çok farklı bir ambiyans: onlarca yaşıtım ve dünya tatlısı tanıdığım ve yüreğine aşık olduğum ilk yabancı: canım sınıf öğretmenim ve içimdeki sevgi okyanusunun coşkusuna ta o günden vakıfım.
Öznemle salındığım okul koridorları ve sevdiğim bir dünya insan hele ki okumayı da sökünce yok benden mutlusu ve biçimlenen duygular bazen kızabildiğim hele ki arkamdaki sefil çocuk saçımı çekerken bir güzel de tepki verebildiğim.
Kızılca kıyametin kopmadığı zamanlar ve tek lüksümüz oyun oynamak ve birbirimizle zaman zaman kavga ettiğimiz hele ki oyun çocuğu iken öğrenci olmayı adımlamışken değişik bir ruh hali ve coşkuyla ilk tanışıklığım…
Mutluluğun minvalinde yavaş yavaş büyürken ve bu güne eriştiğimde hala dünde kayıtlı şeyleri güne getirip nasıl da kolayca uyarlıyorum ve maktulüyüm kimi duygunun belki de ısrarla yazmanın kocaman bir büyüteç olduğuna vakıf şimdilerde tüm evreni kucaklama arzusu ve de güdüsü her nasılda gerçek kıldığı Rabbimin ve okumaktan yazmaya geçtiğim ilk günün üzerinden tamı tamamına sekiz sene geçmişken biliyorum da hala asılı kaldığım o yaşı.
Bin asırlık bir öykü yazarcasına aslında sadece sekiz seneden beri yazdığımdan mı nedir yaşımı da asla göstermiyorum ve ikilem içindeyim: belki bin yaşındayım belki de derlediğim cümleler nispetinde henüz sekiz yaşında bir çocuğum.
Bazen insanları gözümde büyüttüğüm bu yüzden kendimi onlarla bir görmeyip hala çocuk kalabilmenin de mümkün olduğunu kim bilir kaç kere ispatlamışken.
Öncemde asla kayıtlı olmayan bir yazma duygusu ve yazgımı yazmak değil de en azından gün esintili kalemimle sözüm ona bir gün sonramı bir gece evvelinden biçimlendirip yarını kucaklamanın verdiği o bitimsiz coşku elbet benim için bir servet değerinde iken yazmak fiili.
Yazının başındaki o alıntı ve gerçek manada bunu içselleştirdiğim ve tükenmek bilmeyen bir sevgi iken içimdeki meddücezir ve işte hayatın da alametifarikası.
Sözcükler asla yosun tutmayan.
Sözcükler asla ihanet etmeyen ve gerçek anlamda çözemediğim:
Yazmak bir araç mı yoksa amaç mı?
Bununla eşleşen binlerce cümle kurduğum ve kurmaya doyamadığım ne de olsa içimdeki fısıltı ayyuka çıkmışken ve Sağır Sultana dahi ulaşmışken ben nasıl görmezden gelirim bu çıkarsız sevgiyi?
Alı al moru mor hayatın: bazen kabuslar gördüğüm bazen umudun sarmalında içimdeki çocuğun saçlarını coşkuyla ve sözcüklerle ördüğüm üstelik görüp gördüğüm ne ki bu yaşa gelene kadar bu yüzden sadece yazarken ve severken tavaf edebilmekteyim kainatı ve içsel yolculuğumda bana eşlik eden illa ki sevgi ve edebiyatı destur edindiğim bir fasıl ki bazen örtüştüğüm hüznü bile masaya yatırıp kendimi kendimle ve sözcüklerle kıyaslıyorum ve çuvaldızı da sadece kendime ve kalemime batırıyorum.
Yüzüm gözüm mürekkep içinde ve kokusu asla burnumdan gitmiyor beyaz sayfanın ve kitap yapraklarının.
Neyin hatırına yaşıyorsam…
Yazmayı aşkla eşleştirip manevi anlamda doyuma ulaşırken gözüm de görmüyor hani ne kimseyi ne yalnızlığı ne de eksik olmayan sıkıntıları çünkü yazmak bir büyü; bir coşku ve kıtladığım yüreğim en çok da ket vuran her sıkıntıyı basamak bilip uzandığım zirve elbet aşkın İlahi dokusunda ve d/okunuşunda görmezden gelindiğim zamanların acısını çıkarırken pervasızca sevmenin ve yazmanın tadını çıkarıyorum en çok da mutluluk dilediğim Rabbimden bana ulaşan o İlahi Işığı da yarınlara taşıyorum…




Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Okura mektup... Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Okura mektup... yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
OKURA MEKTUP... yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Davidoff
Davidoff, @davidoff
16.3.2021 15:34:53
Bir yerde okumuştum: Vücuda en güçlü serotonin (mutluluk) hormonu okumak ve yazmaktır." Diye yazıyordu ve ben buna kesinlikle katılıyorum.

Okumak ne kadar önemliyse, yazmak daha da önemli.

Bıkmadan okuyalım, gözümüzden kaçan belki bir satır bile emin olun ki, hayat felsefemiz olabilir.

Tabi yazmaktanda usanmayalım. (Tıpkı Gülüm gibi.)

Alkışlıyorum. ( Çok kere.)


mutluluk mavi çocuk
mutluluk mavi çocuk, @mutluluk-mavi-cocuk
15.3.2021 22:56:10
..."yazmak bir büyü" demişiniz ya
o büyünün bir teessürü olsun aşağıdaki anekdot... saygı ile....

"Günün birinde Franz Kafka rutin yürüyüşlerini yaptığı parkta ağlayan küçük bir kıza rastlar. Nedeni ise oyuncak bebeğini kaybetmesidir. Kafka bebeği onun yerine aramayı önerir ve ertesi gün aynı noktada buluşmak üzere sözleşirler. Bebek bulunamaz.
Kafka küçük kıza bebeğin ağzından bir mektup yazar ve buluştuklarında kendisine okur. Mektupta şu yazar: “Lütfen benim için üzülme, dünyayı görmek için uzun bir yolculuğa çıktım. Sana başımdan geçenleri anlatacağım.

Kafka küçük kızla her buluştuğunda oyuncak bebeğin hayali maceralarını küçük kıza okur. Görüşmelerinin son gününde Kafka küçük kıza bir oyuncak bebek getirir.
Oyuncak bebek kızın kayıp bebeğinden çok farklıdır.
Ancak bebeğe iliştirilen küçük not soru işaretlerini giderecek türdendir:
“Yolculuğum beni çok değiştirdi.”
Aradan yıllar geçer. Yetişkin hale gelen kız bebekte küçük bir çatlağın içine yerleştirilmiş notu fark eder..."

O notta şöyle yazar: “Sevdiğin her şeyi er ya da geç kaybedeceksin, ama sonunda sevgi başka bir surette sana geri dönecek.”

mutluluk mavi çocuk tarafından 15.3.2021 22:59:01 zamanında düzenlenmiştir.

mutluluk mavi çocuk tarafından 15.3.2021 23:00:16 zamanında düzenlenmiştir.
resulcivcik
resulcivcik, @resulcivcik
15.3.2021 22:44:39
Kalemin mürekebine terine sağlık.
Tebrik ederim.
Selamlar.
ŞÜKRÜ ATAY
ŞÜKRÜ ATAY, @sukruatay
15.3.2021 22:02:04
10 puan verdi
Güne yakışan harika yazınız için tekrar kutluyorum tebrikler üstâdem.
Daha nicelerine inşallah.
Sonsuz selâm ve saygılarımla.
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy, @gulum-camlisoy
15.3.2021 20:10:36
Çok çok teşekkür ediyorum güzel varlıklarınıza...

Dünya hala yaşanılır bir yer ve yarınlardan yana ümitliyim ve bunda sizlerin o kadar büyük etkisi var ki...


İyi ki iyi ki varsınız.


Tüm güzellikler sizlerle olsun.


Çok değerli Seçki Kuruluna ve sevgili gönül dostlarıma yürekten teşekkürler...


Sonsuz sevgi ve selamımla...
gül peri
gül peri, @gulperi
15.3.2021 19:00:49

Kalemin daim olsun.Bıkmadan usanmadan yaz.Bizlerde okuyalım.

Allah bu aşkı sana vermiş.Ne mutlu.

Seçkiyi kutluyorum.Sevgiler





MÜSLÜM BAYRAM
MÜSLÜM BAYRAM, @m-sl-mcbayram
15.3.2021 16:53:55
Sizin şu yazma aşkınıza aşığım desem yalan değil;))
yazdıklarınızın içeriği çok önemli olmasa dahi, sizin ilahi yazma aşkınıza hangi dünyalının aşkı denktir ki???
bu nedenle küsmeyiniz okura
ilahi aşkla bakınız derim

nice saygılar
tebrikler
Aygün Deniz
Aygün Deniz, @aygun-deniz
15.3.2021 14:00:52
Sevgili Gülümm, çok kutluyorum günümün güzel seçkisini ve güzel öyküsünü.

Evet ben de hatıralara dönüp o günlerin güzelliklerini hatırlatan yazın için teşekkür ettim Gülümm... ben biraz geç gördüm, bana küsme biliyorsun...

Çok sevgimle Gülümm...
ayşe1
ayşe1, @ayse1
15.3.2021 13:56:14
Kaynağını yüreğin saf özünden alarak yazmak, sevginin ve ilhamın yüce değerli doruklarına erişir elbet.
Ne mutlu size!
Kutlarım yürekten.
Selam ve sevgilerimle.
MİCVAD
MİCVAD, @micvad
15.3.2021 12:46:13
Kaleminiz daim olsun Gülüm hocam, kutlarım.
redfer
redfer, @redfer
15.3.2021 12:44:48
Gülüm Hocam aynı gün bir sayfada buluştuk .Harika bir yazınızla sayfadaş olduk. Hocam güzel bir tesadüf .rast getirenlere teşekkür ederiz. Nice güzel tesadüflere inşaallah.Allah2a emanet olun. Selam ve saygılarımla
Rû //
Rû //, @r --
15.3.2021 11:57:10

Sevgili Gülüm...

Yazını okuyunca ben de ilkokul günlerime gittim... İlk aşık olduğum yabancıya doğru sürükleniverdim:)

Ne çok değişirdi o dönem öğretmenlerimiz... Hepsinin ayrı ayrı emeği ve anısı var... Ama biri var ki ilk kırmızı kurdelemi takan Mehmet Göçer öğretmenim... Halen görüşürüm kendisiyle.. Çoktan emekli oldu tabi... Bir kırtasiye işletiyor.. Arayım ben bugün onu bu vesileyle...


Hep sevgi birlik ve beraberlik aşılar kalemin... Yalnızlığın en güzel ilacı. Hem sana hem okuyuculara faydası oluyor... Bu arada tavşan - havuç betimlemesi çok hoştu... Kalemini günde görmek memnun etti beni...

Canım arkadaşım tebriklerimi bıraktım.. .Kendine iyi bak e mi ....

Seni seviyorum.

saf şiir
saf şiir, @safsiir
15.3.2021 07:09:27
Beğeniyle okuduğum güzel mektubunu tebrik ediyorum Kardeşim. Selam ve dua ile.
Kalbikelamm
Kalbikelamm, @kalbikelamm
14.3.2021 22:54:08
Mektubunu başım gözüm üstüne diyerek okudum.Özlemişim coşkun dalgaların sesini.Sevgiyle yazılan iç sesinin iniltilerini.kalemine yüreğine sağlık arkadaşım
Hayırlı sağlıklı haftalar olsun sevgiyle
direniş
direniş, @direnis
14.3.2021 21:24:03
10 puan verdi
Pırlanta kardeş yüreğimin kaleminden damlamış güzellikler
Tebrik ederim
Günüm yazısı
Nice yazılara değerli yazar kardeşim
direniş
direniş, @direnis
14.3.2021 21:23:25
10 puan verdi
Pırlanta kardeş yüreğimin kaleminden damlamış güzellikler
Tebrik ederim
Günüm yazısı
Nice yazılara değerli yazar kardeşim
HASAN ÇAPRAZ
HASAN ÇAPRAZ, @hasancapraz
14.3.2021 20:33:48
10 puan verdi
Rahmetli annemi erkek evlat olduğum için öpmeye utanırdım,,keşke öpseydim

Hala annenin sinesine başını yasladığın için çok şanslısın değerli şair

Herşey güzel gönlünce olsun

iyi akşamlar diliyorum
Etkili Yorum
ŞÜKRÜ ATAY
ŞÜKRÜ ATAY, @sukruatay
14.3.2021 19:18:40
10 puan verdi
Yazmayı aşkla eşleştirip manevi anlamda doyuma ulaşırken gözüm de görmüyor hani ne kimseyi ne yalnızlığı ne de eksik olmayan sıkıntıları çünkü yazmak bir büyü; bir coşku ve kıtladığım yüreğim en çok da ket vuran her sıkıntıyı basamak bilip uzandığım zirve elbet aşkın İlahi dokusunda ve d/okunuşunda görmezden gelindiğim zamanların acısını çıkarırken pervasızca sevmenin ve yazmanın tadını çıkarıyorum en çok da mutluluk dilediğim Rabbimden bana ulaşan o İlahi Işığı da yarınlara taşıyorum…

Alıntı yazı ile birlikte yazmanın kutsiyetine önem veren başlığı gibi okura hitap eden harika bir yazıydı kutluyorum tebrikler.
Kaleminize ve yüreğinize sağlık diliyorum.
Sonsuz selâm ve saygılarımla.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL