Kobe Bean Bryant 23 Ağustos 1978 yılında Philadelphia’da doğdu. 26 Ocak 2020 tarihinde California’da geçirdiği helikopter kazası sonucu henüz çok erken diyebileceğimiz bir yaşta hayata ve sevenlerine veda etti.

Kobe Bryant dışlanan, ezilen, horlanan ve hatta özgürlüğü elinden alınıp köleleştirilen bir toplumun temsilcisi idi. Basketbol sahaları ve Amerikan ordusunun kışlalarından başka bir seçeneği olmayan onbinlerce, yüzbinlerce çocuktan/gençten biri olarak yaşadı. Tanrı vergisi yeteneği ve de başarısı ile sömürgeci beyazlara kendisini ayakta alkışlattı.

20 yıl gibi uzun bir süre giydiği Los Angeles Lakers forması ile sayısız başarılara imza attı. Bir karşılaşmada en çok sayı atma, yıldızlar karmasına en çok girme, en değerli oyuncu seçilme gibi basketbol tarihindeki birçok dereceye adını yazdırdı. Kerim Abdülcabbar, Karl Malone, LeBron James ile birlikte NBA tarihinin en çok sayı üreten oyuncusu oldu. Ki LeBron James, Kobe Bryant basketbolu bıraktıktan 2 yıl sonra üstelik de hayatını kaybettiği haAtabeyu geçmeyi başarmıştı.

Türk takımı olan Galatasaray Asya ve özellikle Afrika’da çok sayıda taraftar kazandı. Özellikle UEFA ve Şampiyon Kulüpler Kupasını (Süper Kupa) aldıktan sonra!.. Peki niye? Türk kültürü, Türk töresi her zaman ezilenden, mağdur edilenden yana olduğu için!.. Türk’ün ayağı yedi iklime uğur getirdiği için!.. Türk her zaman beklenen olduğu için!.. Birçoğu sömürgecilikten sabıkalı; tarihleri toplukıyımlarla (katl-i âm), soykırımlarla anılan Batılıların ezdiği, horladığı toplumlar Galatasaray’la dolayısı ile Türklerle, Türklerin Batılılar karşısındaki başarıları ile özdeşlik kurduğu için!.

Kobe Bryant’ın da bu yüzden mi Galatasaray’a canı/kanı kaynadı bilinmez ama.. Türklerle, Türkiye ile gönül köprüsü kurup bizlerden biri olan; dört kız çocuğu babası, kendisi de “potaların ele-avuca sığmaz çocuğu” olan bu fazla esmer bir o kadar da sevimli adamı biz Türkler de çok sevdik.

Güle güle Kara Mamba.. Işığın bol olsun!.

Aziz Dolu Atabey
Serik-30.01.2020