Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
niyazi yılmaz
niyazi yılmaz

KAPALI TARIM EKONOMİSİNDEN MERKANTALİZME GEÇİŞ

Yorum

KAPALI TARIM EKONOMİSİNDEN MERKANTALİZME GEÇİŞ

0

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

802

Okunma

KAPALI TARIM EKONOMİSİNDEN MERKANTALİZME GEÇİŞ

KAPALI TARIM EKONOMİSİNDEN MERKANTALİZME GEÇİŞ


Sanayi Devrimi’ne kadar temel üretim aracı toprak ve toprağa bağlı kol gücüne dayalı zanaatlerdi. Bu nedenle siyasal sistemlerde bu üretim ve tüketim çerçevesinde oluşmuştu. Roma İmparatorluğunun yıkılmasından sonra klanlarının başında Avrupa topraklarına giren soylular köylülerin elindeki toprakları ele geçirip köylüleri de kendi malları yaptılar. Bu dönemde oluşan feodal sistem de Avrupa’daki şehirler soylulardan bağımsızdılar. Şehirlilere burjuva denilirdi. Yani kent, şehir kökenli manasında. İlerleyen süreçte burjuvazi karşımıza sermaye sınıfı olarak çıkacaktır. Bu sistemde zenginliğin ve gücün göstergesi sahip olunan topraklardır. Burjuva sınıfının elinde bulundurduğu ticaret ve zanaatlar hizmet sınıfı kabul edilir, toprak sahipleri tarafından hor görülürdü. ( Aynı anlayış Osmanlı Develeti içinde geçerlidir. Kuruluşunda Türklük ögesi fazla olan Osmanlı Devleti Türk halkı soylu piramidinin en altını oluşturan askeri sınıftan saymış bu nedenle nerede ise Türklere şehir hayatını yasaklayan uygulamalara gitmiştir. Amaç Türk halkının asker millet özelliği bozulmasındır. Osmanlı’ya göre Türk dünyanın efendisidir, hizmet işleri ile uğraşmaz. Hele hele gavur Avrupalılara mal ve hizmet sunarak hizmet sınıfından bir uşak olamazdı. Onun soylu askeri özelliği bozulmamalı idi. Bu nedenle şehir hayatı nerede ise Türk kökenlilere yasaklanmış, köylülüğe mahkum edilmişti.) Aynı dönem de Roma tarafından Filistin’deki topraklarından Avrupaya sürülen Yahudilerde Avrupalılarca dışlanmış, toprağa yerleşmesine müsaade edilmediği gibi şehirlere de kabul edilmemişleridr. Surlarla korunan şehirlerin etrafında kurdukları yerleşme yerlerinden gündüz şehrin kapıları açılınca şehirlere girerler hizmet ve zanaatlerını icra ederler, akşam şehrin kapıları kapanırkende şehirden çıkartılırlardı. Köylülerin bütün dünyası ait oldukları derebeyinin toprakları ile sınırlı idi. Bu nedenle Ticaretin potansiyali sınırlı, ticaretle uğraşan burjuva sınıfı önemsizdi.
Yukarıda anlatılan kapalı tarım ekonomisini sonlandıran gelişme derebeylik sisteminin çökmesi ve coğrafi keşifler olmuştur. Derebeylik sisteminin çökmesi ile köylüler özgürleşmiş, burjuvanın sunduğu mal ve hizmetlere olan talep artmıştır. Buna coğrafi keşiflerle ticaretin evrensel bir niteliğe de dönüşmesi eklenince ekonomik hayatı elinde bulunduran burjuva sınıfı güçlenmiştir. Diğer yandan feodal sistemn çökmesi merkezi krallıklarında işine gelmiş, mutlak otoriteleri güçlenmiştir. Bu nokta da krallar, prensler ve burjuva çıkar birlikteliğine sürüklenmiştir. Bu cephenin köylüler yani halk da doğal parçası olmuştur.
Ülke içindeki siyasal rakiplerinden kurtulan krallar ve prensler bu kez birbirleri ile karşı karşıya gelmiştir. Bu mücadelenin galibi şüphesiz ekonomik zengiliğe sahip olanlar olacaktır. Bunun farkında olan siyasal erk kendi burjuvasını güçlendirmek için tebbir arayışlarına girecek ve sonuçta merkantlist düşünce ortaya çıkacaktır.

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Kapalı tarım ekonomisinden merkantalizme geçiş Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Kapalı tarım ekonomisinden merkantalizme geçiş yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
KAPALI TARIM EKONOMİSİNDEN MERKANTALİZME GEÇİŞ yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL