Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
Mehmet Burhan AKIN
Mehmet Burhan AKIN

IHLAMUR AĞACININ ÇIĞLIĞI

Yorum

IHLAMUR AĞACININ ÇIĞLIĞI

10

Yorum

9

Beğeni

0,0

Puan

1040

Okunma

Okuduğunuz yazı 6.1.2021 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.

IHLAMUR AĞACININ ÇIĞLIĞI

Şehrin mahallelerinden küçük bir mahalle; Uzan Bulağının üst başı, Kevser abla ve Şeyh dayının ömürlerini tükettikleri sokak.

"Hangi mahle… babam..?" diye sorulursa çarşının öte başından;

"Teee... orası... " diye bir kol uzanır cevap yerine eminim karşıdan.

Eski bir kültürdür şehrin her caddesinde küçük kürsülü kahveler, sorunların öbek öbek yığıldığı, kimi zaman öykülere karıştığı ve bir bilinmezliğe doğru yol alırken, sonun nereye varacağı da bilinmez.

Sokaklarında korku ve cesaret ayrılmaz ikilidir, iyilik ve kötülük gibi. Hem güven, hem de kuşku duyarlar. Şefkat ve zalimlik öyledir. Fedakârlık ve bencillik ise her zaman at başı gibi yan yana gider. Yüz yıldır insanların cehaletine, cömertliklerine, yoksulluklarına, aptalca kurnazlıklarına, samimiyetlerine, birbirlerini acımasızca cezalandırmasına tanıklık etmiştir. Hayat mı insafsız davranıyor, insanlarda merhamet mi kalmadı anlamadılar bunca zamandır.

Ve sevginin eksik olmadığı küçük dar sokaklara yansıyan ulvi ailelerin göçmesi ayrı bir dert olmuştur.


Yaz karanlığıdır geç çöker, dağın kuzey yanı göz gözü görmez olmayınca. Kurtik yamaçlarında bağ evlerin ölgün ışıkları gece boyunca bir yandı, bir söndü. Gölgesi şehrin üstünde saatlerce gezindi, durdu. Balkonlarda çaylarını keyifle yudumlayanlar ıhlamur ağacın cömertliğine teşekkür edercesine kokusunu içine çektiler ve gecenin sesini dinlediler.

Sokağında ya da bahçelerinde – bahçeler kaldıysa eğer - halen ıhlamur ağacı olanlar bilirler. Bahar aylarında sokağın her bir yanı ıhlamurun kokusu sarardı sarıçiçeğe durduğu Mayısların son haftalarında. Daha sokağın başından bir sevgi seli gibi karşılar sarhoş eden kokusu. Sonra hafif esen küçük bir yele dayanmaz, çiçekleri tek tek dökülürdü. Rüzgarın önünde küçük hareketlerle dans ederken bile kokusunu hiç esirgemezdi.

Bir gün; kimsenin bilmediği, tanımadığı üç beş adam ellerinde baltalarla geldiler, bahçenin ağaçlarına ilk darbeyi indirdiler. O direndi önce, sadece acı bir çığlık atarcasına sarıçiçeklerini döktü gözyaşlarının yerine. Gövdesine inen baltanın ilk darbesine direndiyse de fazla dayanamadı.

Ve Ihlamur ağacını kestiler; kokusu gitmedi, inledi,

Yerine yeni bir binanın tuğladan duvarları yükseldi.

Sabahın erken saatlerinde yumuşak güneş ışınları komşu binanın dik cephesine vurmuştu, balkonun tam ıhlamur ağacına baktığı tarafa. Yaşı ilerlemiş Kevser abla tırabzanlara tutunarak taşlı merdivenlerden aşağı indi. İstem dışı, her zaman güzel kokunun geldiği tarafa baktı, ağacın kuru yaprakları sabah yelinin önünde dans edercesine sakin kıpırdanırken, yeni binanın diğer yanı gölgelikti.

Ağrıyan dizlerinin acısına aldırmadan hayıflandı, yerde kesilmiş ıhlamur ağacının kurumuş dallarına uzun uzun baktı. Elindeki bastonuyla kuru yaprakları karıştırdı.

“Keşke ıhlamur ağacının yaprakları hiç dökülmeseydi.” Diyerek hayıflandı.

Güngörmüş, gün geçirmiş yaşlı abla yutkundu, gözleri gibi boğazı da dolmuştu. İki eliyle bastona dayanarak geçmişe daldı. Şu sokaktan kimler geldi, kimler geçti saymakla bitmez. Kendisi de bir ömür geçmemiş miydi? Bir ayağı çukurda sayılır artık, ama ıhlamur kokusunu unutmuş değil. Yeni binadan yana bakarken gözleri nemlenmişti. Sabah güneşine karşı gözlerini kırptı, kısa süreliğine başını yana çevirdi. Binanın önüne yeni model beyaz bir araba yanaştı, üç adam indiler.

Mevsimler çabuk değişti, insanlar da öyle… Ihlamur ağacı artık yoktur, ama kokusu duruyor, hiç silinmedi mahallenin üzerinden.

Kurtik tepesinde iki defa arka arkaya şimşek çaktı, havada yağmur kokusu vardı. Soğuk bir güz akşamında bağ evleri karanlıklara gömülürken, Şeyh dayının mahallesi çoktan üşümüştü.




05 OCAK 2021
Mehmet AKIN

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Ihlamur ağacının çığlığı Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Ihlamur ağacının çığlığı yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
IHLAMUR AĞACININ ÇIĞLIĞI yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Ümmühan Yıldız
Ümmühan Yıldız, @ummuhanyildiz
7.1.2021 21:41:01
İnsanın hayal gücü o kadar zengin ki okuduğu an ağaçların çiçeklerinin kokusunu hissetmemek imkânsız…

Özellikle ıhlamurun kokusu insan kendi elleriyle göğsünü keser mi?

Maalesef,

İnsanoğlunun aşırılık ölçüsü günümüzde doğaya karşı kötü örnek olmaya devam ediyor.

Saygıyla

perisultan
perisultan, @perisultan
7.1.2021 17:30:25
kaleminize sağlık hissiyatı fala bir anı. her yerde betonlaşan mahalleler gönlümüze yer eden güzellikleri hasretle yad etmemize neden oluyor
Kızılelmalım
Kızılelmalım, @kizilelmalim
7.1.2021 15:56:32
Günün şiirini yazan usta kalemi en içten duygularımla kutlarım kalemin yüreğin dert görmesin tebrikler gardaşım.
İBRAHİM YILMAZ
İBRAHİM YILMAZ, @ibrahimyilmaz1
7.1.2021 15:08:30
Merhaba öğretmenim, yer karasını özellikle benim canım ülkemi saran malum hastalıktan insanlık olarak çile çekerken ıhlamur kokusu nefasetindeki özgün yazınız çok hoştu.
Kutlarım algı gücünüzün engin ve duru güzelliğini.
Saygımla...
Hüznümün Hüznü
Hüznümün Hüznü, @huznumun-huznu
7.1.2021 08:43:15
.

Hüznümün Hüznü tarafından 7.1.2021 22:36:19 zamanında düzenlenmiştir.
Onur BİLGE
Onur BİLGE, @onurbilge
7.1.2021 03:47:06
Çok şükür, yazı gibi bir yazı daha okudum bu köşede! Şiir gibi MSN yazısı gibi bir şeyler yazıyorlar, şiir bölümünden GÜNÜN ŞİİRİ olmaya yol bulamacaklarını anlayınca yazı sokağına sapıyorlar. Bu bölüm sahipsiz midir, yoksa yazı yaylı mıdır nedir, fırlayıveriyor GÜNÜN YAZISI oluyor! Arkadaşcağızlarımın da hakkı yeniyor!

Oh! Okuduğuma değdi! Teşekkürler... Sevgiler... :)
Osman Akçay
Osman Akçay, @osmanakcay
7.1.2021 01:11:14
Her şeyi yok ediyor ve her şeyi tüketiyor insan. Her yere bina konduruyor. Tarla, orman, sahil demeden. Ihlamurun kilosu 250 TL. Kesilen bir ağaç değil aslında. Her biri gelecek nesillerin rızkına bir saldırıdır. Değerli yazarı bu duyarlılığından dolayı tebrik ediyorum. saygılarımla.
esesligizem
esesligizem, @esesligizem
7.1.2021 00:46:25
Bizler gördük, kokusu ciğerlerimizin en içinde burnumuzun direği sızlar. Huzurun kokusu ıhlamur ağaçları. Gelecek için tüm endişe. Kokusunu belki hiç bilmeyecekler, kendisinide bir kaç görselin içinde sıkıştırılmış halde görecekler. Ah ki ne ah. Dünya tükendi, tükettik malesef. Bu günler yine iyi günler. Gelecek puslu görünüyor. Yüreğinize sağlık.
Saygılarımla
İsabella
İsabella, @isabella342
7.1.2021 00:21:50
Ne kadar sade ve ne kadar sevgi dolu bir yazıydı. Türkçe derslerinde ‘kızım sen oku bu sayfayı’ diyen öğretmenimi ve okuduğum o sayfanın edebi güzelliğini hatırlattınız.

Ben yeşilliklerin olduğu bir kentte yaşıyorum. Şanslıyım ama bir o kadar da ülkem adına üzgün. Bir bir bizi terk eden çınarlarımıza, bir bir kıydığımız ıhlamurlarımızı, çamlarımızı, dahası ormanlarımızı ekliyoruZ.
Pisipisine geleceğimizi yok ediyoruz.

Saygılar hocam.
neneh.
neneh., @neneh-
6.1.2021 18:40:55
10 puan verdi
Muhteşem!..Dünya artık üşütüyor da sadece üşümüyor...Yatay ve dikey mimarilere inat gökten inmiyor yağmurlar da insanlığa inat....Yanan ormanlar ve orman canlıları merhamet için yakarmıyor artık insan nesline.. Sular kurudu..Bülbüller sustu..Ihlamurlar aktarlarda tanıtılıyor artık tutam tutam..Kilosu yüz elli liradan..İnsanlık mı firarda..Saygıyla..
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL