Bugün günlerden pazartesiydi. Sabah kalkıp evin önünde olan Feride ve Aslan isimli kedilerime mama verdim. Onlara tahsis ettiğim odada mamalarını yerken bende poşetin içine küçük mama bidonunu koyup yola koyuldum. Eski mahallede de Karakuş isimli kedim var; orda da ona mama veriyorum. Neyse mahalleye vardım kedime mamayı verdim. Benim Karakuş sekizinci doğuma hamile. Karnı biraz şiştiğinde doğumu yaklaştığında getireceğim; o vakitten sonra eski mahalleye gideceğini sanmıyorum.

Kedilere baktıktan sonra elimi kolumu sabunla yıkadım. Ondan sonra bisikleti çıkarıp binip gidip elektrik faturasını yatırdım.... Pazara gidip yemeklik, kahvaltılık yiyecek malzeme aldım; bisikletin kollarına takıp eve geldim. Malzemeleri eve bıraktım.

Elektrikli sobayı poşete koyup tamire götürdüm. Yirmibeş tlye sobayı yaptırdım; eve gelirken de yoğurt ve ekmek alıp geldim.

Bir tarafta kötü insanlar var, bir tarafta da iyi insanlar var. İyi insanlar iyi ki varlar, onlar olmasa bu dünya dönmez. Biz dünyayı temizlemeye çalıştıkça, kötü insanlar da kirletmeye çalışıyor. Dünyayı temizlemeye gücümüz de yetmiyor; itişe kakışa yaşayıp gidiyoruz. Yaşıyoruz ama biz iyi olduğumuz için güçsüzüz, buda bizde yan etki yapıyor; bedel ödeyerek yaşıyoruz.

Yakuphan Kılınç