Üretici olmayan toplumlar, uydurmasyon ve dedikodu yapmayı çok severler. En iyi uydurdukları şeylerin arasında tarih önemli bir yer tutar.
Kimi ecdat diyor, kimi ata diyor, ecdat dedikleri halifeler, padişahlar, at sırtından inmeyen padişah dedikleri hemen hemen hepsinin dedesinin Hıristiyan olduğunu hata bir kısmının da papaz olduğunu biliyorsunuz değil mi?
Kanuni’nin dedesinin adını kaç kişi biliyor?
2. Beyazıd diye öyle biliyorum edasıyla gülümsemeyin, o babasının babası, annesinin babası kim?
Peki, halife efendilerin sarayı Topkapı’nın bahçesinde neden bir kilise var?
Peki, ecdat denilen Osmanlı’dan önceki ecdatlar kimler?
Osmanlı kim?
Osmanlı’nın kayı aşiretinden çıktığını biliyorsunuz değil mi, kayı aşireti hakında kim ne biliyor?
Çok fazla bilginiz olamaz. Çünkü tarihte de fazla bilgi yok. Kayı aşiretinin varlığı bile kuşkulu.
Biraz geriye gidelim. Osmanlı 1299’da kuruldu, Türkler Anadolu’ya 1071’de geldiler.
Türkler kim sorusunu sormadan başka soruya geçelim.
Bugün Türk olduğunu söyleyen kaç milyon olduğunu tam bilmiyorum. Bu insanlar Alparslan’la birlikte gelen Türklerin özbeöz çocukları mı?
Peki o dönem Anadolu’da yaşayan Bizanslar’ın, Ermeniler’in, Rumlar’ın, Kürtler’in çocukları hiç olmadı mı?
Nasıl oluyor da, ecdat sadece Türkler ve müslümanlar oluyor?
Ecdatlar arasında Bizanslılar yok mu?
Kahpe Bizans demek neden ecdata hakaret sayılmıyor?
Nedenini söyliyeyim, tarihi uyduruyorlar. Kendilerine Türk ve müslüman bir tarih yazıyorlar. Anadolu’nun bütün halklarını ve Bizans’ı yok sayıyorlar.
Sanırsın ki hayat Anadolu’da Alparslan’ın ordusuyla başladı. Tarihi böyle uydurmaya başlayınca her şeyi uyduruyoruz.
Oysa Alparslan Malazgirt’ten girerken Kürtler orada yerleşik bir halktı ve Kürtlerin yardımlarıyla Anadolu’ya yerleşebildiler.
Osmanlı padişahları da başka bir uydurma konusu.
İktidara gelen her iktidar kendine göre tarih uyduruyor.
Muhafazakarlara göre osmanlı padişahları at sırtından inmeyen, öpüşmeyen, sevişmeyen, başını duadan kaldırmayan piri faniler.
Halife 2. Selim’in lakabı sarhoş Selim 4. Murat içkiden öldü.
Siz halifelerin payitahtı İstanbul’a gelen içki miktarını hiç merak edip araştırdınız mı?
O zamanın kayıtları vardır. Yapılan içki ithalatının ne kadar olduğunu merak ediyorsanız bakarsınız.
Halifelerin haremleri kadınlarla doluydu. O haremdeki kadınlardan sadece biriyle mi oldu padişahlar?
Havuz alemleri yapmadılar mı?
Hadı iç oğlanlar meselesini hiç karıştırmayalım.
Bazı devletlerin resmi tarihi vardır, her toplumun tarihi utançlarla dolu olduğu dönemleri vardır. Kimi devletler, utanç duydukları kısmını değiştirir kendine göre bir tarih uydurur. Kimi devletler ve halklar da tarihleriyle yüzleşerek yalanlardan arınarak yaşananları olduğu gibi aktarır ve yalansız yaşayan bir kuşakla gelişir ve değişir. Dolayısıyla bilimsel ve evrensel eğitimle doğaya katkı sunarlar.