Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
Mehmet Burhan AKIN
Mehmet Burhan AKIN

KIRK ÜÇ KOCA YIL

Yorum

KIRK ÜÇ KOCA YIL

7

Yorum

2

Beğeni

0,0

Puan

721

Okunma

KIRK ÜÇ KOCA YIL

Kırkbir kere maşallahın üzerinden iki yıl daha geçti bugün. Yan yana durarak boy aynasından kendimizi seyrederken saçlarımıza biraz daha ak düştüğünü, gözlerimizin çevresini mor halkaların süslediğini, hayatın zorlukları altında inleyen omuzlarımızın fazladan çöktüğünü gördük. Mutluluğumuzu seyre dalarken biraz daha yaşlanmış olduğumuz gözlerimizden kaçmadı ve aynadan yansıyan mutluluk okunuyordu kırışmış da olsa yüzümüzde.

Kırk üç koca yılı geride bırakırken bugün bir yaş daha mı büyüdük ne? Yine de kırk üç kere maşallah diyen diller var olsun.

12 Eylül faciasından önce siyah beyaz televizyonlarda köle avcılığı ve ticaretini konu edinen “KÖKLER” adlı bir dizi vardı, o günün yaşayanları bilirler. Dizide geçen bir yaşlı köle kemancı amca, ölüm gününe kadar hep başkaları için keman sanatını icra etmişti. Öleceği gün içine doğmuştu sanki kemanın akort düzenini ayarladıktan sonra sırtını kocaman yaşlı bir – yanılmıyorsam - sedir ağacı gövdesine yaslayınca, yüreği sökülürcesine derin bir nefes almıştı.

“Şimdiye kadar hep başkaları için çaldım kemanı, bugün sadece kendim için çalacağım” dedikten sonra ruhları titreten hazin nağmelerle çalmaya başlamıştı, kendinden geçerek ruhunu teslim eden sahneyi hiç unutamadım bunca senedir.

Bizimki de köle kemancı amca misali, meslek hayatımız boyunca kalemimizi küçük dostlarımız için, emekli günlerimizde ise toplum yararına kullanmaya çalıştık, ama bugün 1 Ekim evlilik yılımızın kırk üçüncü yılı münasebetiyle kalemi kendimiz için kullanalım dedik müsaadenizle.

Saçını süpürge eden kadınlar vardı eskiden Handris’in köylüklerinde ve Anadolu’nun her bölgesinde. Tarlalarda çalışırlarken, bugün toplum olarak yaşadığımız travmaları atlatarak mutlu olabilmişler miydi? Evlilik yıl dönümlerini bildiler mi, hayatı çocuklara zehir eden şimdiki boşanmalar almış başını giderken, acep bu kadar mutlu muydular ( !!! ) bilmiyorum inanın?

Onca sene hayatın acılarına beraber göğüs gerdik, tatlı yanlarını beraber yaşadık, beraberliklerimiz bu güne dek sürdü nice milyonlar misali evlilikler gibi. Çocuklarımız büyüdü boy boy, neşemize neşe katarken bir yandan, bir yanımızı da alıp götürdüler.

Hayat bu kolay olmasa gerek…

Kavgalarımız kapıdan dışarı sızmadı hiçbir zaman, ayıplarımızı kimsenin görmesini, duymasını istemedik, aramızda çözdük – fındıkkabukları büyüktür - incir kabuğunu doldurmayan çetrefilli sorunlarımızı. Gün vardı ki soframız yerden kalkmazdı, misafirler kısmetleriyle şenlendirirlerken hanemizi. Ne çok misafirlerimiz vardı bir zamanlar ve biz ne çok mutlu olurduk gelip gidenlerle. Bir şey var ki, kısmetimizden gayri bize ait olmayan bir tek lokma yer almadı soframızda. Gün oldu sadece bulduklarımızla yetinmeyi bildik, Rabbimize şükürden geri kalmadan.

Yaptığımız her işte evvel Allah’ın payını bırakmayı unutmayınca karşımıza neler çıkmadı, neler… Yardımseverlikte adeta yarıştık mı ne? Kötülük mü, neden aklımızın köşesinden geçmedi bir gün? İlk sıraya “dürüst davranmak” eylemini yerleştirince; her şey koşarak ayağınıza gelir. Haklı durumlarda cesaret yanınızdan eksik olmaz, diliniz çözülür su misali akar gider. Karıncanın su içtiği deyimi misali gibi netleşince kişilik ve silinince her türlü kötü duygular paslı yürekten, adam gibi adam olur işte o zaman insan, çünkü yaratılışın gayesi olan İnsanları yetiştirmeye çalıştık hiçbir menfaat beklemeksizin. Eğer halen tanıyan, bilen insanların hayır duasını alabiliyorsak ne mutlu, gönül rahatlığı ile görevimizi tamamlamış olduk demektir.

Maneviyatımız geliştikçe yumruk büyüklüğündeki yüreğimize yerleşen insan sevgisi daha da büyüdü, biz de büyüdük. İnsan olmayı öğrendik birlikte fakiri fukarayı gözetirken ve de konu komşuyu, hem de akrabayı… Saygıdan kusur etmeden ömrümüz boyunca, sevmeyi asla unutmadık.

Ya… sevildik mi? Onu bilmem, ancak Allah bilir …!!!

01 Ekim 2020
Mehmet AKIN

Paylaş:
2 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Kırk üç koca yıl Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Kırk üç koca yıl yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
KIRK ÜÇ KOCA YIL yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
asude_vuslat
asude_vuslat, @asude-vuslat
4.10.2020 23:12:19
sevgi emek ister

evlilikler pamuk ipliğine bağlı günümüzde

'Allah'ın en sevmediği helal boşanmaktır' diye bir söz söylenir halk arasında

öyle evlilikler var ki ' ne olur artık boşanın' diye yalvaracak hale gelinir gerek çocukları gerekse aile büyükleri tarafından

cinnet gecirip birbirlerine zarar verecek hale gelen bu çiftler için en iyi çözüm boşanmak oluyor

yazınız cok değerli az önce okudum

nice bereketli güzel ömürler dilerim eşiniz ve çocuklarınızla birlikte

maşallah size Allah muhabbetinizi artırsın selamlar sevgili eşinize

saygılarımla...

Bedri Tokul
Bedri Tokul, @bedri-tokul
1.10.2020 21:22:59
Kırk üç bin kere MAŞALLAH.
Allah beraberliğinizi daim etsin. Mutluluğunuz sonsuz, sohbetleriniz evinli olsun..
Hocam.
Bir masal yayımlamıştınız. Ben de size söz vermiş, bir masalda ben yayınlayacağım demiştim.
Ben sözümü tuttum.
Ama vaktiniz uygun olmadı demek ki.
O nu okuyamadınız.
Canınız sağ olsun.
Mutluluklar dilerim Hocam.

himmet aygüt
himmet aygüt, @himmetaygut
1.10.2020 20:10:28

:))

becerebilsem buraya kocaman bir kalp bırakırdım amma
nerede bende o yetenek be hocam:)

ne güzel bir türkü oldunuz akşamıma bilseniz,
umutlu, umutlu ve yine umuda dair elbet...

böyle bir aşkın ellerinden saygıyla öperken, yengemizi de ayrıca kutlamak isterim,
size bunca yıl göğüs germişliğinden dolayı:)

ellerinizden öper, daha nice böyle yıllar dilerim.

eyvallah.

Serap IRKÖRÜCÜ
Serap IRKÖRÜCÜ, @serap-irkorucu
1.10.2020 19:33:44
Evet, gerçekten dile kolay!.. Kırk üç koca yıl!..
Bazı kişilerin ömrü belki de...

"Onca sene hayatın acılarına beraber göğüs gerdik, tatlı yanlarını beraber yaşadık, beraberliklerimiz bu güne dek sürdü nice milyonlar misali evlilikler gibi. Çocuklarımız büyüdü boy boy, neşemize neşe katarken bir yandan, bir yanımızı da alıp götürdüler."

İşin sırrı bu cümlelerde gibi Değerli Öğretmenim...

Biraz önce yaptığım paylaşımda da - yazınızı okumadan - 'anlamak / anlaşmak' üzerine düşüncelerimi yazdım.

Görülen o ki siz bunları uygulamışsınız Öğretmenim!..
Ne mutlu size!..

Daha nice uzun yıllar sağlık ve huzurla beraberliğinizin sürmesi dileğimle...
Saygılarımla.

Hüznümün Hüznü
Hüznümün Hüznü, @huznumun-huznu
1.10.2020 10:41:53
Genellikle uzun süren evliliklerde bir taraf çok özverilidir,tükenen taraftır.Allah mutluluğunuzu artırsın Mehmet bey.
Etkili Yorum
MÜSLÜM BAYRAM
MÜSLÜM BAYRAM, @m-sl-mcbayram
1.10.2020 09:59:05
Değerli Öğretmenim

zaten koca bir çınarın kökleri kadar sağlam bir evliliğiniz, mutlu bir yuvanız olmuş.
boşanmaların bir çoğu; dediğiniz gibi incir çekirdeği kadar hafif sorunların büyütülerek bir dağa çevrilmesiyle, kaçınılmaz sonun başlangıcını oluşturmakta çoğu kez.

benim fikrimce: Bizler aile içinde veya eğitim hayatımızda ezberletilmiş davranışlar yerine, düşünerek sorgulama yaparak sonuca birlikte ortak akıl ile gitme becerilerini geliştirme yönünde eğitemiyoruz diye düşünüyorum.
hayatımızda bir çok örneklerine de sık rastladığımız bin türlü olumsuz olayları üzülerek elden bir çare gelmediğini görüp hayıflanarak izlemekteyiz ne yazık ki...

eğitimde maneviyat bilimsel önermelerle de desteklenmediği takdirde, ilerleyen yaşlarda temiz ruhani duygularında kirlenmesini sapla samanın karıştırılması tarzında görmekteyiz.

''amaca giden her şeyin mubah sayıldığı gibi''
ülke yönetimlerine kadar sirayet eden tehlikeli oluşumlarda olduğu gibi kaçınılmaz sonuçlara da gebe olabiliyor maalesef

çok uzattım özür dilerim;))
sizlere nice nice sağlıklı mutlu ömürler diler
saygılarımı sunarım
black_sky
black_sky, @black-sky
1.10.2020 09:02:31
Efendim maaşallah diyeyim öncelikle. Bunca seneyi beraber geçirmek günümüzde imkansız hale geliyor maalesef.
Umuyorum daha nice güzel seneler olur.
Saygı ve selamlarimla
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL