Bizim sokaklar böyle işte arkadaş. Bazen bir sakız gelir yapışır ayağınıza, bazen de hark hurk diye burnundaki ifrazatı yerlere boca eden bir adamın pislikleri gelir ayağınıza yapışıverir. Çayırda çimendeyseniz mayıslara basma ihtimaliniz de vardır yüzde bilmemkaç olarak... Canım şimdi yüzde rakamı verdirmeyin bana, ucu açık işte yüzde bilmemkaç...

O günde O Satılmış’ın burun ifrazatı geldi ayağımın altına takıldı... Gördüm mü onu hark hurk yaparken, yalan yok görmedim. Nereden biliyorum o zaman Satılmış’ın burun ifrazatı olduğunu, diye soracağınızı da bildiğimden, buna da bir cevap vermeli... Satılmışı da tanımam ha, öyle bir tanıdığımda yok, adamı görmüşlüğüm de yok. Durun canım anlatacağım az sakin olun...

Ayağımın altından biraz gittikten sonra bana seslenir oldu bu ifrazat. Önce çok şaşırdım tabi. Nasıl bir şey bu Allah aşkına? Ya aklımı oynattım ya da oynatma aşamasına ramak var. Özür diliyor benden aklı sıra. ’’Zaman zaman böyle burnundaki ben ve benim gibi pislikleri her yere boca eder abi bu Satılmış, ben de böyle gelip senin ayağına yapışmak istemezdim ama oldu bir kere, olay ben de değil onda bitiyor bilmem anlatabildim mi?’’

Amiyane tabir ile konuşan bir sümük ile karşı karşıyayım. Yok, yok ben deliriyorum kesin. Böyle bir şey olabilir mi? Ben de nefret ederim yola burnunu temizleyenlerden, ama bu nasıl bir şey? Demek ki Allah mı söyletiyor bu pislikler, rezillikler ortadan kalksın diye?

Şaşkınlığım bir türlü geçmiyor. ’’Şaşırdığını biliyorum ama bu adam işte böyle, halbuki bir musluğun başına geçip de bizi oraya terbiyelice yollasa, hem kendini kimselere ayıplamayacak hem de yerler kirlenmeyecek, senin ayağına da ben ve benim arkadaşlarım gelip yapışmayacak, kimse de iğrenmeyecek bunlardan.’’

Uyarmak hatta para cezası bile kesmek lazım bu Satılmış gibi tiplere. Neticede insan ve çevre sağlığını ilgilendiren bir konu. Döndü yine bana ’’Biz burunlarda durmaya çok mu meraklıyız ağabey, bir an önce dışarı çıkalım, içinde olduğumuz insanda rahatlasın istiyoruz, ama bizi dışarı atarken de sokaklar caddeler kirlenmesin, kirleten de cezasını çeksin. Hadi hadi sen de bul tuvalette beni temizleyiver, böyle pis pis dolaşma bilader.’’