Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
Selimi
Selimi

Hayal pencerem

Yorum

Hayal pencerem

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

635

Okunma

Hayal pencerem

HATIRALARIM (Hayal Pencerem)

Pencereden baktığımda dışarısı karanlıktı. Bugün ay görünmüyordu. Mehtaplı bir gece değildi. Bakıyordum Ankara’nın karanlık manzarasına, içime hüzün çöküyordu. Ruhum daralıyordu. Sokak lambaları da olmasa evler, arabalar, insanlar seçilemeyecekti. Sokak lambaları umudum oluyordu. Pencereden sarkıp avazım çıktığı kadar bağırmak istiyordum. Ben iyiyim diye haykırmak istiyordum. Ama nafile uğraşıyordum. Sesim çıkmıyordu. Çünkü karanlıkta sesimi duyan yoktu. Bir ara kendimi silkeliyordum. Yoksa fani dünyadan göçmüş müydüm? Hayır, belki benimkisi boş umuttu. Fakat pencereden hafif sonbahar esintisi üşütüyordu. Ferahlamak istiyordum. Ama ferahlayamıyordum. Bu dünya gerçekten fanimiydi. Hem pencereden umutlarımı düşünüyordum, hem de geçmişte deve dişi gibi kayıp giden hayatları düşünüyordum. Hani nerde dedelerimiz, hani nerde geçmişlerimiz. Hala umutlarım var mıydı onu da bilemiyordum.

Umut neydi? Çaresizlerin oksijeni değil miydi? Pencereden göğsümü açmıştım. Alabildiğine oksijen almak istiyordum. Gönlümü ferahlatmak, sıkıntılarımı atmak, hastalığımı unutmak istiyordum. Ama oksijen alamıyordum. Sanki birileri benim ruhumu çelik bir zırhla kaplamış, oksijen gelecek bir yer bırakmamışlardı. Umutsuzluğumu görüyorlardı. Ama hastalıkla nasıl cebelleştiğimi görmüyorlardı. Görmekte istemiyorlardı. Umutsuzluğum birilerinin umudu oluyordu. Karanlıkta el uzatıyordum. Son pişmanlık fayda etmez diye adeta yalvarıyordum. Birileri kıllarını kıpırdatmıyorlardı. Çabalarım boşunaydı. Sessiz çığlığımı ne duyan vardı. Neler çektiğimi ne gören vardı, ne de uzattığım elimi tutan vardı.

Zengininde fakirinde bir tek ortak duygusu vardır. O da umuttur. Bir cerrahın umudu başarılı bir ameliyat yapmak, yaşlının umudu çevik olmak, hastanın umudu iyileşmek, şifa bulmak değil miydi? Şifa bulması, gezmesi, tozması, neden bu hasta adama çok görülüyordu. Bu hasta adamın tek gayesi gök kubbede hoş seda bırakmak olduğu halde neden vefasızlık yapılıyordu. Ahde vefasızlık yapılmamalıydı. Bir kahvenin kırk yıl hatırı olduğu yerde, vefasızlık; geçmişte kime ne kazandırmış ki; bundan sonra kazandırsın.

Sevenlerim üzülmesin, bu deli gönül bir gün küllenmiş bir volkan gibi fışkıracak, o zaman hayal penceremden birileri çıkacak, birilerine ise yurt yuva olacaktır. Sanılmasın bu deli gönül yorgun, bu deli gönül bitkin, bu deli gönül korkak.

22.09.2017 Ömer Kılıç

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Hayal pencerem Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Hayal pencerem yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Hayal pencerem yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL