Erkenden uyanıp bağ bozumuna hazırlanılan günler, neşeli şarkılar, nemli saçlardaki şampuan kokuları, dostlar ve kahkahalar... Daha iyi bir terapi var mı bilmiyorum. Özlediğimiz çokça insan, çokça sohbet var. Beni ben olduğum için seven, onları güldürmek için konuşmaya bile ihtiyacım olmayan insanlar... Zamanla dostların ve dostluğun kıymeti daha da iyi anlaşılıyor. Ah gençlik, o heyecanlı bekleyişler, bunlara tanıklık eden de o dostlar değil mi ? Tüm zaferlere, tüm yenilgilere, belkilere, keşkelere de tanıklık eden onlar... Herşey bittiğinde başımızı yasladığımız o omuzlar, konuşmadan da çok şey anlatırlar. Araya zaman girsin, mesafe girsin bi önemi yok ki gördüğümüz an kaldığımız yerden devam eden o samimiyet... Hayatım üç beş insanın etrafında şekillenmiş, figüranlar var ama başroller aynı. Bunun bile makarası geçiyor çoğu kez. Yeni insanlara bu kadar kapalı oluşum neden bilmiyorum. Her şeyin bir hikayesi olmalı. Yaptığımız her şey anlamlı olmalı bence. Gelişigüzel değil, aklımız başımızdan giderek değil, bilerek ve isteyerek bunu yapmalıyız tüm duygularımızla, aklımızla, zaaflarımızla ve saygımızla. Insanlar utanabilmeliler her şeyden önce. Yanlış da yapmalı ama mahcup da olmalı. İnsan formunun bir farkı olmalı diğerlerinden. Iyi yetişmiş, öz saygısı olan insanlar başka insanlara da saygılı ve nazik olurlar. Bi şeyleri suistimal etmezler. Insanın da bir kumaşı, bir kalitesi vardır. Bunu her zaman savunacağım. Benim insan yanımı açığa çıkaran o dostlar, vicdanımdan önce yargılamazlar da beni. Oksijen çarpınca saçmalarız bazen. Sebepsiz gülme krizlerimiz olur. Sonra bir şeyler içeriz. En güzel şarkıları söyleriz. Içimizden biri detone olur. Aldırma. Her şey o kadar güzel ki. Hani biri ağlasa da çok görmeyiz. Dedim ya terapi bu. Iyi gelen ne varsa yaşanacak. Yirmi yıl sonra da bu masada muhtemelen benzer kahkahalarla kimleri konuşacağız bilemem. Figüranlar hep değişecek. Değişmeyen bir biz kalacağız, akşamüstlerinde omuzlarımıza aldığımız şallar gibi... Sıcak, yıllanmış ve hikayesi olan biz. Gömdüğümüz şişeleri çıkaracağız topraktan , her birimizin geleceğe mektubu çıkacak içlerinden.Büyük bir heyecanla açıp okuyacağız. Belki güleceğiz belki ağlayacağız , ama hep biz kazanacağız... |