- 360 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
PASAJDA DÖRT CESET BÖLÜM-15
PASAJDA DÖRT CESET BÖLÜM-15
‘’ Oo Rezzan Hanım, sürmüşsün, sürüştürmüşsün, nereye böyle?’’
‘’ Biraz evvel kâğıt toplayan delikanlı ile konuştum. Parasını vereceğim.’’
‘’ Sen niye zahmet ediyorsun? Ben verirdim. Çok seksi olmuşsun?’’
‘’ Çok sıkıldım biraz piyasa yapacağım tatlım.’’
‘’ Gerçekten parayı verecek misin?’’
‘’ Bende para kaptıracak göz var mı? Para yerine başka şey vereceğim. Zavallıya ölmeden önce iyilik yapayım dedim.’’
‘’ Senden korkulur Rezzan? Korkarım benim ölümümde senin elinden olacak?’’
Pazartekke otobüs durağında inip, yolun karşısına geçerken, Kurbanın beni beklediğini gördüm. Hemen yanıma gelerek,
‘’ Abla bir içim su olmuşsun? Bu ne güzellik?’’
‘’ Senin de benden kalır tarafın yok, paranı almaya mı geldin? Yoksa kız arkadaşınla buluşmaya mı geldin? Anlayamadım. Neyse takıl peşime.’’
Kurbanla beraber, benzin istasyonunun önünden geçip, sağdan ilk sokağa girdik. On beş yir
mi adım yürüdükten sonra, bahçeli bir evin önünde durduk. Cebimdeki anahtarı çıkartıp kapıyı açtım kurbana işaret ederek ‘’içeri geç.’’
‘’ Abla bu kadar gizliliğe ne gerek var? Ver paramı gideyim.’’
‘’ Kafamı kızdırma, içeri gir kaz kafalı. Bu kadar boşuna mı süslendik? Senin bana yaptığın iyiliği kimse yapmaz. Bunun karşılığı sadece para olmamalı. Bana nasıl baktığını biliyorum. Anlarsın ya?’’
‘’ Kusura bakma abla bir hata işlediysem özür dilerim.’’
Rezzan kurbanı odadan içeri çekip yatağın üzerine itti. Karşısına geçip soyunmaya başladı. Kurbanın gözleri fal taşı gibi açılmış şaşkınlıkla kadını seyrediyordu. Kadın karşısında çırılçıplak kaldı.
‘’ Sıra sende başla soyunmaya?’’
Kurban kurulmuş makine gibi hiç itiraz etmeden soyundu, kadının davetkâr bakışları bütün iradesini elinden alıp götürmüştü. Kadının üzerine uzandı. Belki de hayatında ilk defa bir kadınla ilişkiye girecekti. Genç adam heyecanla kadının içine girerken, kadın yastığın altındaki bıçağı, eliyle kavrayarak beklemeye başladı. Genç adamı iyice içinde gidip gelmeye başladığını hissedince, bütün gücüyle bıçağı iki defa adamın sırtına sapladı. Genç adam ne olduğunu anlamadan Rezzan’ın üzerine yığılırken, ‘’ Yine aynı şey oluyor. Orgazm, inanılmaz orgazm.’’
Kurbanı gözleri açık ölmüştü. ‘’ Bundan güzel ölüm mü olur be Kurban? Beni becerirken öldün ama ölürken beni de uçurdun. Akşama kadar beraberiz.’’
Ceset üzerindeyken gözlerini kapatıp biraz daha yattı. Gözlerini açıp saatine bakınca, hayretle ‘’ ben bu cesetle dört saat mi uyudum?’’
Cesedin yanından kalkıp, aynanın karşısına geçen Rezzan, vücudunu zevkle seyretmeye başladı. ‘’ Tamam, Rezzan, çok seksisin ama artık şu cesetten kurtul.’’
Aynanın karşısından çekilip giyinmeye başladı. Cesedi zorlukla bahçeye taşıyarak ağacın dibine bıraktı. Etrafı üstünkörü toparlayıp, bıçağı bir an yanına alıp almamayı düşündükten sonra, omuzunu silkerek divanın üzerine bıraktı. Kimsenin görmediğine emin olduktan sonra, dışarı çıkıp kapıyı kilitledi ve emin adımlarla sokakta yürümeye başladı. Kendini ele verecek son bağlantıyı da koparıp atmıştı.
2
Evden çıkınca önce kafeye uğrayıp, çay simit keyfi yaptıktan sonra, İbrahim ustanın dükkânına uğradım. Biraz hoşbeş yaptık. Utana sıkıla,
‘’ İbrahim usta, sana bir şey danışmak istiyorum? Ama söylemeye de utanıyorum.’’
‘’ Söyle Eda, utanılıp utanılmayacağına ben karar vereyim. Rahat ol sıkılma. Bak bakayım bana.’’
‘’ Bana giyebileceğim basit kullanılmış birazda eski basma kıyafetler lazım. Nereden bulabilirim?’’
İbrahim Usta bana bakıp gülmeye başladı.
‘’ Gülme İbrahim usta çok ciddiyim.’’
‘’ Güldüğüme bakma, kırk yıl düşünsem benden böyle bir şey isteyeceğin aklıma gelmezdi?’’
İbrahim Usta üzerinden iş önlüğünü çıkartarak, dikkatle katladı ve oturduğu sandalyenin üzerine bıraktı.
‘’ Kalk gidiyoruz Eda.’’
‘’ Nereye gidiyoruz İbrahim usta?’’
‘’ Gidince görürsün?’’
Dükkândan çıktık ve yürümeye başladık. Aşağı yukarı on beş, yirmi dakika yürüdükten sonra, bir sokağa girdik. Biraz daha yürüyüp bir evin önünde durduk.
İbrahim Usta,
‘’ Geldik Eda, burası benim evim.’’
Kapıyı açarak içeri doğru seslendi,’’ Şehriban kızım evde misiniz?’’
Odaların birinden genç bir kız çıkarak,
‘’ Buradayım baba, bu saatte geldin bir şey mi oldu?’’
‘’ Yok, kızım, Eda içeri gel. Şehriban’la tanışmanı istiyorum. Sibel teyzenin sandığından seçtiği kıyafetleri kendisine ver. Hayırlı bir iş için kullanacak’’
Şehriban şaşkınlıkla Eda’ya bakarak,
‘’ Bizi tanıştırmayacak mısın baba?’’
İbrahim Usta,
‘’ Eda Komiser, Kızım Şehriban. Tanıştınız işte. Hadi şimdi işinize bakın.’’
3
Dönüş yolunda tekrar İbrahim Ustanın yanına uğradım. Elimdeki poşetleri görünce,
‘’ Sandığı boşaltmışsın Eda? Şimdi karşıma otur. Şu ana kadar sana soru sormadım. Ama şimdi soruyorum. Bunları nerede kullanacaksın?’’
‘’ Bende ne zaman soracaksın diye merak ediyordum İbrahim Amca. Biliyorsun seri bir katilin peşindeyim. Biz kovaladıkça, arkasında bir ceset bırakarak kaçıyor. Bu da beni kahrediyor.’’
‘’ Hala sorumun cevabını almadım?’’
‘’ Nerede saklandığını az çok tahmin ediyoruz. Bir arkadaşımla beraber eskici kılığına girip, sokak, sokak dolaşacağız. Belki tesadüfen de olsa karşılaşırız.’’
‘’ Ne diyeyim kızım, Allah kolaylık versin.’’
‘’ Şehriban’a selamımı söylersen sevinirim. Sayende çok iyi kardeşe sahip oldum.’’
‘’ Anlaştığınıza sevindim kızım.’’
‘’ Şimdi bana müsaade, işimin başına döneyim.’’
‘’ Arada bir de olsa bana uğramayı ihmal etme. Kendine dikkat et.’’
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.