BUGÜN ÖZEL BİR GÜN OLMALI!

Bir şeyler yapmalı ama bugünü özel kılacak bir şeyler…

Hayır! Bakma takvim yaprağına. Tarih bugüne dair
hiçbir şey söylemese de eskiler hiçbir tecrübe bina etmese
de, ne kocakarı soğuğu, ne pastırma yazı, ne de
cemre yine de bugün özel bir gün olmalı.

Akşam başını yastığa huzur içinde koyasın diye değil,
lokmalar boğazından kolay geçsin diye değil; ihsan
edilen günün hakkını vermek, şükrünü yerine getirmek
için.

Dün ne yapılmışsa affettirmek için, sabah olurken
özel bir geçmişi kişisel tarihine ilave etmek için.
Biraz daha fazla okuma mı olur. Biraz daha fazla dua
mı, yoksa biraz daha fazla sabır ve sükûnet mi?

Biraz daha iyi biri olmak için, güne daha az cahil
uyanmak için, biraz daha kendini bilmek için bir şeyler
yapmalı.

Dünkü yanlışlara düşmemek, yarın yapılabilecek hataları
şimdiden görmek, kendini tekrar etmemek adına
bugün özel bir gün olmalı.

Hiçbir mühendis deprem öngörmese de, yıkılmalı
içerideki çürük binalar.

En olmadık coğrafyada esmeli en sert fırtınalar, devirmeli
ön yargılarla ördüğün duvarları.

Her dakikanın adı olmalı bugün, her saniye görev
yüklemelisin kendine. Bir sonraki saniye, önceki saniye
için hesap, bir sonraki saniye için hazırlık anı olmalı.

Her ezan vakti, ezandaki her harfi hissedebilmelisin.

Farklı bakmalısın ki güneşin gökyüzünde çizdiği eğrideki
her hareketi, bulutların benzediği her şekli, havanın
büründüğü her rengi, toprağın değişen kokusunu
hissedebilesin.

Elindeki her parmağı, parmaklarındaki her boğumu,
parmak izindeki çizgiyi incelemelisin.

Bugüne kadar elin nelere değdi, nelerde iz bıraktı,
hangisi senin sabıkan, hangisi sevabın hesap etmelisin.

Kâinat kitabıyla beraber kendini okumalı, her satırın
altını çizip, her sayfaya güller bırakmalısın.

Günleri güneşin doğuşu ile batışı arasına sıkıştırarak
kısa ya da uzun dememeli, içine doldurduğun anlamlarla
genişlettikçe genişletmelisin. En uzun günü
yaşamalısın.

Bugün özel bir gün olmalı. Yarın sıradan bir gün olacağı
için değil, dün öyle olmadığı için de değil. Her gün
özel olduğu için. Ben dediğim, senin de aklına yattığı
için değil. Bütün günler özel olduğu halde, bunu şimdi
hatırladığımız ve zaman kaybetmeye tahammülümüz
olmadığı için.

Sabah olmasını beklemeye ne gerek var. İnsan ne
zaman uyanırsa, gün o zaman başlar.

Haydi! Uyanalım ve yeni bir gün başlasın.

Bugün çok özel olmalı…

Sadettin TURHAN