Köyümüzün güney mezrasında yaşayan hanelerinden olan; Yahya oğullarının Arif ismindeki oğlu, sabahları yataktan erken kalkmıyormuş. Yahya, oğlu için «ne yapayımda bu çocuğu erken kalkmaya alıştırayım» diye düşününce, aklına bir fikir gelmiş .”Oğlunu bir sabah erkenden zorla yataktan kaldırıp, güneyin köye bakan kısmına getirip!”

-Oğlum söyle bakayım? ,bizim köyün, hali vakti yerinde, kapısına gittiğin zaman ,seni geri çevirmeyecek, izzeti ikramı bol haneleri hangileri göster bakalım?

- Arif uykulu gözlerini ovuşturup köye bakarak; o anda bacaları tütmekte olan hanelerini ,tek, tek göstererek, babasına saymış. ”Gerçektende Arif’in göstermiş olduğu hanelerin durumları ve geçimleri zamanına göre iyi zengin sayılan haneleriymiş.”

-Peki fakir haneleri kimler; onları göster bakayım ? Arif o anda bacasından duman tütmeyen hanelerini tek ,tek göstermiş. Duymak istediği cevapları alan Yahya oğlu Arif’e dönerek:

-Bak oğlum! bu bacası tüten hanelerin neden zengin olduklarını biliyor musun ? bu hanelerin üzerlerine sabah güneşi doğmaz . Hane sakinleri sabah erken kalkarak o gün yapacakları işlerine güçlerine koşarlar . Sana artık yataktan kalk demeyeceğim, tercih senin, ister miskin, miskin yat şu göstermiş olduğun bacası tütmeyen fakir haneler gibi bir ekmeğe muhtaç ol. İster şu bacası tüten haneler gibi zengin ol …

Arif ‘i babasının bu örnek nasihatinden sonra, bir daha sabah ezanından sonra yatakta yatmamış. Sabah güneşi daha doğmadan yataktan kalkarak o gün yapacağı işlere koşmuş. İşine gücüne bakmış, kimseye de muhtaç olmadan yaşamını sürdürmüş…


Yahya oğlundan bahsetmişken: şimdilere ders olacak hazır cevaplılığına ve olaylara anlam ve mana katan yaklaşımına hayran olmamak elde değil.

Yahya oğlu köyümüzden bir kadına; Sarı bir inek satmış. İnek ilk zamanlar hayli süt veriyormuş bakımlı ve güzelmiş. Bir kaç ay sonra İneğin süt verimi oldukça düşmüş kadın :

-Yahya oğlu sen beni gandurdun, sattuğun ineh sütten kesildi, bir aydır doğru dürüst süt alamıyorum diye şikayette bulununca, hazır cevaplığı ile bilinen Yahya oğlu kadına dönerek:

-Be gadun ben sana sadece sarı ineği sattum, beraberinde güneyleri de satmadum ki “Güney arazisinin yayılım alanı geniş ve otu bol olduğundan.” demiş…