Korku imparatorluğunun temellerinin atıldığı bugünlerde, uzun bir zamana yayılması planlanan psikolojik temalı öğelerin yoğunlukta yaşanacağı bir çok dönüşümün olacağı fikir egzersizleri yapılmaktadır.

Çözüm üretmek için eldeki imkanların yetersizliği toplumların kendi içinde düşmüş oldukları çelişkiler ortaya asılsız ve hiç bir dayanağı olmayan korku mürebbiyelerini ortaya çıkarmaktadır. Günümüz toplulukları için hareket sahasında getirilen kısıtlamaları, yeniden asimile edilmesi planlanan ve bunun akabinde kaosla beslenen toplu halde sergilenen cinayetlerin, aslında bizlerin kendimize ve bulunduğumuz topluluklara karşı yaptığımız insanlık ayıbımızdır.

Dünya nazarında çıkar çatışmaları arasında kalmış, bir çok yaşanmışlığın bedelini ödeyenlerin, savundukları doğruların büyük bir yanlışlık furyasına dönüşebileceğini kimse tahmin bile edemezdi. Henüz kanaat getirilmesi mümkün olmayan, düşünce ve duygu analizlerinin, tam zamanlı bir çöküş operasyonu olduğunun kanıtıdır. Bu bağlamda gel-git mesai içinde olan toplumlar zaman içerisinde kendine ve diğer yaşam kriterlerine ters düşerek, endişe ve korku cehaletini tüm çıplaklığı ile gözler önüne sermesidir.

Doğru bilmek için ilk önce yanlış olanın ne olduğunu tespit etmek lazım...