Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
Tahsin MELAN
Tahsin MELAN

HEY ON BEŞLİ ON BEŞLİ

Yorum

HEY ON BEŞLİ ON BEŞLİ

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1026

Okunma

HEY ON BEŞLİ ON BEŞLİ

HEY ON BEŞLİ ON BEŞLİ

Tarihimizden ve kültürümüzden o kadar nasipsiz bir toplumuz ki ne diyeceğimi bilemiyorum.
Hâlâ "Hey on beşli on beşli" türküsünü oyun havası diye değerlendirenler ve dahi haliyle şakıdık şukuduk göbek atarak oynayanlar var. Bu nasıl bir çöküştür, bu nasıl bir cehalettir anlamak çok zor.
Halk türkülerimizin genelde hepsinin bir öyküsü mutlaka vardır. Birazcık araştırıldığında kesinlikle pek çok bilgi edinilebilir. İşte bu doğrultuda oyun havası zannedilen Tokat yöresine ait "Hey on beşli on beşli" türküsünün de bir öyküsü vardır. Üstelik bırakın oynamayı ziyadesiyle hüzünlüdür bu öykü. Çanakkale Savaşları’na dayanan bir geçmişi vardır. Bu söz bile bu türkünün oyun havası olamayacağının göstergesi olmaya yeterlidir. Bunlardan bîhaber olanlar ya bu tarihî olayları bilmez ya da yanlış bilir. Aslında türkünün bu bağlamda bir “ağıt” olduğunu söylemek daha yerinde olacaktır.
Bu savaşlarda ne kadar civan delikanlının şehit düştüğünü bütün âlem bilir. Bu şehitlerin yaşları neydi dersiniz? İşte türkünün sözleri de bize bunu anlatmaya çalışmaktadır. Kimileri türküde geçen 15 rakamından dolayı yaşı 15 olan gençlerin askere alındığını ve şehit düştüğünü anlatır, der. Elbette bunda doğruluk payı da vardır. Vatanı koruma sevdasıyla nice er kişi sırasıyla bu yola düşmüştür. 30 yaş, 25, 20 derken o kadar çok şehit verilmiştir ki artık sıra çocuk denecek yaştaki kişilere gelmiştir. Vatan söz konusu olunca kaçacak halleri yok ya! Seve seve, isteyerek yollara düşüp Çanakkale’ye gitmişlerdir. Çoğunluğu 15 ila 19 yaşında olan bu yiğitler, cepheye katılımları sırasında, arkalarında, gidenlerin dönmeyeceğini bilen yanık bağırlar bırakmışlardır. İşte bu ağıt o yanık bağırların sesidir. Aslında Tokat yöresine ait olan bu ağıt, genelde tüm Anadolu kadınlarının yürek sesidir. Yaşanılanlar türkü aracılığıyla çok acı ve dramatik bir dille anlatılmıştır. Türküde geçen “15’liler” tanımı aslında 15 yaş ifadesi olarak değil, 1315 doğumlulara atfen dillendirilmiştir. Eskilerin deyimiyle “tevellüt 1315” demektir. Bu tarih o dönemlerde kullanılmakta olan hicrî takvim yılıdır. Bu da yaklaşık olarak bugün kullandığımız miladî takvimin 1898 yılına tekâbül eder. Şimdi varın o çocukların yaşlarını siz hesaplayın.
Gencecik yaşta hayatlarının henüz baharındaki bu yeni yetme gençler, vatanı düşman çizmelerinin altına serdirmemek için, ucunda geri dönme umutlarının olmadığı bu ölüm yoluna gözlerini kırpmadan düşmüşlerdi. Lütfen şu cümleyi sindirmeye çalışın! Çanakkale’de yaşananları çok açık bir şekilde yansıtmakta olan bu sözler, İngiliz Generali Aspinall-Oglander’e aittir. “Gelibolu’daki kanlı muharebeler, Türk ordusunun çiçeğini bitirmiştir.” Evet, gerçekten de öyle olmuştur. Ülkenin, bir ulusun çiçeği niteliğindeki gençleri daha gonca iken koparılmış, tükenmiştir. Fakat bütün bunlar bıoşuna değildir, kutsal bir amaç uğruna yapılmıştır. Bu da vatan sevdası, bağımsızlık tutkusudur. Dolayısıyla bu çiçekler boş yere değil, vatanı kurtarma uğruna toprağa düşmüş, tükenmiştir. Bu tükeniş yeniden var oluşun başlangıcı olmuştur. Yeter ki kıymetini bilelim ve unutmayalım. Onların bu kutsal davalarına sahip çıkalım.
Bütün bu yaşanmışlıklara rağmen yine de oynamaya devam edenler olursa varsın oynasın. Vatan kimlerin sayesinde bizlere emanet edilmiş bilelim, hatırlayalım istedim. Bilelim ki, kadir-kıymet bilmeyenlere, vatan topraklarını satanlara, askerliği reddeden ya da parayla bedellendirenlere ibret olsun. Dökülen onca çiçeğin kanı, yeri gelince gözünü bile kırpmadan vatanı bir kuruşa satmaya kalkışanlara haram olsun.
Hey, 15’liler! Vatan ve bu ulus size minnettardır. Binlerce yıl geçse yine unutmayacaktır. Ruhunuz şâd, cennetteki mekânınızda Allah’ın şefaati hep üstünüze olsun.
Tahsin MELAN

*
Türkünün kısa öyküsü: Hicrî 1315 doğumlu Tokatlı Halil evin en küçüğüdür. Yasa gereği her evde bir erkek, ailesinin güvenliğini ve geçimini sağlamak için askere alınmayabiliyordu. Ama Halil, gönüllü olarak Çanakkale’ye gitti. Geride bıraktığı annesi Rum çeteciler tarafından öldürülür, sözlüsü Hediye’ de kaçırılır. Hediye’nin bu andan itibaren hayatı kararır. (Alıntı)

Hey on beşli on beşli
Tokat yolları taşlı
On beşliler gidiyor
Kızların gözü yaşlı
Aslan yârim kız senin adın Hediye
Ben dolandım sen de dolan gel beriye
Fistan aldım endazesi on yediye
Gidiyom gidemiyom
Az doldur içemiyom
Sevdiğim pek gönül
Koyup da gidemiyom

Türkü öyküsünün tamamını okumak için aşağıdaki bağlantıyı takip edebilirsiniz.
www.turkuler.com/hikayeler/turku-hikayeleri_hey_on_besli.html

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Hey on beşli on beşli Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Hey on beşli on beşli yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
HEY ON BEŞLİ ON BEŞLİ yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL