12
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
1257
Okunma


Bu gün Şubat ayının ikinci haftası biterken bir süredir evde olmanın verdiği rehavetle bilgisayarımın başına geçtim. Televizyonda ekonomi programında artık ev gençlerini (yani eğitimli evde oturan gençleri) anlatıyor. Tam da bizim konumuz.
İki kız çocuğu yetiştirdim, bütün yatırımlarımı onların üzerine yaptım. Büyük kızım ABD de okudu, dört dili var, küçük kızım ise Kanada’da okudu iki dili var. Büyük kızım okuduğu ülkede evlenerek oraya yerleşti. Ancak küçük kızım bize daha bağımlı olduğundan hasretimize dayanamadı geri geldi. Geldiğinden beri işe girmek için yaptığı bütün girişimleri sonuçsuz kalmış bulunmakta, ya da işveren tarafından teklif edilen işler çok vasıfsız olup verilen ücret asgari ücret ayarında ve söz konusu olan iş için günlük on, onbir saati bulan çalışma ile çok yüksek performans istenmekte. Bu gidişle küçük kızımın eğitiminin karşılığını alması mümkün değil.
Korkarım geleceğimiz tehlikede.
Evde oturmayı özlemişim, sağlık sorunlarım olmasına rağmen bu süreçte sevdiğim şeyleri yapmanın yanında, ev ile ilgili birtakım düzenlemeler yaptım. Uzun zamandır dokunamadığım yerlere dokunup, ara sıra yapılması gereken ayıklamalar, eskiler, yeniler kullanılan kullanılmayanları ayrıştırarak, kullanılabilecek durumda olanları ihtiyacı olanlara verdim.
Ay, ay neler biriktirmişim, karıştırdıkça neler çıktı neler. Eski biblolar, eski tablolar, eski müzik kutuları, çocukların eski kıyamadığım oyuncak ve giysileri, depoda kullanılmayan çalışma masaları eski bilgisayar parçaları vs ve tam on koli kitap. Her bir koliyi babayiğit bir pehlivan zor kaldırır. Taşımaya yardım eden usta burnunu kıvırarak, ne acı bir şey söylediğini bilmeden “şimdi kimse okumuyor, bu ne çok kitap, sanki profesör mü oldunuz. Döndü hanımın sizin kızınızla yaşıt oğlu ilk okuldan sonra okumadı. Önce dikiş atölyesinde çalıştı, daha sonra bir binanın kapıcılığını yaptı, kapıcılığını yaptığı binada üst düzey bir memur çalıştığı bankaya temizlikçi olarak aldı. Şimdi iki dairesi var. Birisi de dubleks.” Bizim kitapların hiç işe yaramadığını kendi dilinde dile getiriyordu. Kitapları sahafa kilosunu 30 kuruşa vereceğini söyledi.
Çaresiz yerim olmadığından iki koli hariç tüm kitapları vermek zorunda kaldım.
Küçük kızım işe giremedi ancak efendi bir delikanlı ile yakın zamanda dünya evine girmeye hazırlanıyor. Bizim için farklı bir heyecan. Büyük kızım ABD de evlendiği için onun evlilik heyecanını yaşamamıştık.
Eğitimli bir ev genci iken, eğitimli bir ev hanımı olacak.
Evde orayı, burayı karıştırırken eski albümler, eski eşyalar elime geçti. Uzunca bir süre anılarda gezindim. Anılardan günümüze gelmek benim için bayağı zor oldu. Saatin akrep ve yelkovanı gibi her geçen anı geri döndürme şansımız yok. Bu gün de yarın için bir anı olarak hafızamıza kazınacak. Galiba bu sürede hayatın ayak izlerini önceden belirleyen, akrep ve yelkovan dan önde giden kazanacak.
Her şey güzel olsun.
(17.02.2020 tarihinde günün yazısı olarak Hayatın ayak izleri/her şey güzel olsun adlı yazımı güne seçen seçki kuruluna teşekkürlerimi sunuyorum.
Saygılarımla.)