Dün yani ctesi ikindi saatlerinde Ankara Natüoyolu cad. üzerinde
bulunan kardeşimin küçük bakkaliye dükkanındayız.
Dükkan sahibi kardeşimle yine tanıdık biriyle oradan buradan sohbet
edilirken konu ikisi arasında daha önceki ( 16-17 yıl) bir alış veriş
konusundan dem vurulur oldu..
Konuk diyordu ki ’ sana yukarıdaki dükkanı veriyordum. Almadın.
Bu bakkaliyeye bağlı kaldın, Alan adam orada koca market oluşturdu."
Kardeşim de diyordu ki " Ben o zaman sana, çocuklarım okuyorlar.
Dükkanımız olunca çocuklar dükkana yani paraya alışacaklar. "
Diğeri " Okuyan çocuk yine okur !" deyince,
Birader : " Ben sana yeni emekli olmuşum. orayı almak için kondumu da
satmak zorunda kalırım. Ticaretin ne getirip ne götüreceğini bilemezsin.
Eldeki bir kuş daldaki iki kuştan daha hayırlıdır."
Konuk görüşünü örneklerle tekrarlayınca
Bizimki:
’Oğlu deve bir pul ’ demiş babası ’hayır’ demiş
Oğlu ’deve bin pul ’ demiş, babası "olur "
Oğlu"daha dün bir pul demiştim’ değince
Baba " O zaman bir pulumuz bir kara çulumuz vardı"
yanıtını vermiş.
Konuğa döndü " Hatırlarsan gün alacak buralar gelişecek değişecek
Gün doğmadan neler doğacak. demiştim de,
Sen de’ Ohoo bahar gelecek de yoncalar yeşerecek de "demiştin,
değil mi, hatırladın mı"
Yine sana ’ Dereyi görmeden paçayı sıvama ,
Yüzme bilmiyorsan derinlere açılma " demişler demiştim, değil mi.
İşte şimdi dediklerim bir bir gerçekleşti.
Çocuklarım okudular biri iç mimar diğeri inşaat mühendisi oldular
Beraber çalışıyorlar işli başlarından aşıyor.
Kondumun yerinde gök delen kuruldu bir büyükçe dükkan üç dairem var
Bu bakkaliyem günlük ekmek paramı çıkarıyor. Oyalanıyorum.
Allah’tan daha ne isterim" devamla ve üzüntüyle yazık, çoğu iş yeri gibi
O market de sarsıntı içinde..."
Açıklamasını yapınca konuk kalktı
" Akıllıymışsın ileri görüşlüymüşsün
Hepsinden önemlisi aza kanatla ve sabırla muradına ermişsin" dedi
devamla Çocuklarının başarılarını izliyorum Kutluyorum ne mutlu sana.
İkisi kucaklaştılar.