Seni Kim Kullanıyor?

Mesele, ezandan çok daha derin bir şekilde incelenmelidir. İslam’ı bilmeyen ve yaşamayan birinin ezan davetine icabet etmeyişi normaldir. Ancak bu protestoda verilen iznin dışına çıkma eğiliminde olan bir provokasyon vardır. Önemli olan, meydanlara toplanan binlerce kadına mor ve gökkuşağı renklerini sembol eden kişilerin nasıl bu kalabalığı oluşturabildiğidir. O sloganları ve pankartların mesajlarını, ben alana gelen kadınların tamamının kabul ettiğine inanmıyorum. Ne yazık ki, kazanan, azınlıkta kalan provokatif kitlenin farklı amaçlarla temin ettiği kalabalığın gücüyle kendini ifade edebilenlerdir.

Mahalleyi korumalıyız; evden başlanmalı ve yeniden toparlanmalıyız. Zira bu kalabalıklar, evlerinden ve mahallelerinden çıkarak bu mitinge katılmaktadır.
Yeni bir farkındalık oluşturmak gerekmektedir. Medya vasıtasıyla kadınlarımızın bilincine şu mesajı iletmek gerekir: Katıldığınız bu gösteriler, kısmi haklılığınızı savunduğunu iddia eden, fakat sizinle alakasız yaşam tarzına sahip olan ve kendi yaşam tarzlarını sizlere empoze etmeye çalışan kitleler tarafından organize edilmektedir. Bu tür eylemlere katılarak kalabalık oluşturmayın. Sorunlarınızı, aile yapınıza uygun bir dil ve zeminle farklı platformlarda dile getirin.

Anne olmak en doğal hakkınızdır, fakat katil olmak hakkınız değildir.

Feministler, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü fırsat bilerek toplanan kalabalıktan istifade edip, kendi yaşam tarzlarını genel kadınlarımıza empoze etmeye çalışıyorlar.

Mesela, nedir bu sloganları?

“Kürtajımı serbest bırakın”

Diyorum ki: Anne olmak ve olmamak, en tabi hakkınızdır, fakat katil olmak hakkınız değildir.

Bunların amacı, cahiliye döneminin mitolojik anlayışını modern zamanlarda yaşatmaktır. Cahiliye döneminde kadına zulüm neydi? Kız çocukları diri diri mezara gömülürdü. Bunlar ise daha nefes almadan öldürüyorlar...
Akıl ve sağduyu sahibi Türk-Müslüman kadını, Cennet’le müjdelenerek yaratılmıştır ve bu müjdenin sahibi olan yaratıcıyı dinlemenizi öneriyorum. Kendinizi, sizi kendi emellerine alet etmek isteyen ahlaki yoksunlardan koruyun.

Bütün meselelerin en derin temelinde, elbette ki yaşam farklılıkları vardır. Günümüzde, ne yazık ki toplum iki kutba indirgenmek istenmektedir. Ancak birileri, bu toplumu, siyasilerin sert dilleri vasıtasıyla kışkırtmaktadır. Azami sükunet ve sağduyuya ihtiyaç vardır.