Eşrefi Mahlukat olan insan bu gün bir şeylerin esiri olmuş durumdadır. insan iki cihetle yaratılmış "madde ve mana"..

Maddi yönüyle yiyecek, içecek dünya nimetlerinden helal daire içerisinde istifade edecek şekilde yaratılmıştır..

Mana yönüyle de ruhunu doyurmak mecburiyetindedir. Biz Müslümanlar Kur’an ve sünnetin vahiy ışığı altında ancak ruhu doyurur, mutlu bahtiyar olabiliriz...

Yaratılan her şey insanın arkasından gidecek, hayvanat, nebatat, yapılan icatlar, ancak insana hizmet için hayatı idame için ve şükür için vardır..

Fakat, günümüz insanı tam aksine onların peşinden gitmektedir. dinimiz hayvana iyi davranmayı emreder, ama kedi köpeğin arkasına takılıp gitmeyi emretmez.

Bir köpek havlamadığı, at kişnemediği , kuş ötmedigi zaman talihsizdir. İnsan gibi konuşamadığı bir takım becerileri olmadığı zaman talihsiz değildir. Onlarda ancak kendi ortamlarında ve yaratılış gayesine uygun yaşarlarsa, yaşamdan tat almış olabilirler.

Biz insanı ihmal eder duruma geldik, hayvanları zevkimize göre dizayn ediyor, gerçek mecrasından koparıp alıyoruz. kullanmamız gereken teknoloji icatlar gibi buluşlarında hakkını veremiyor, bizi kullanır hâle gelmelerine neden oluyoruz.

Göz, kulak, vücut, uzuvlar akıl melekeleri gibi, bize verilen bu bedeni yerli yerinde kullanma mecburiyetindeyiz..

Sabahtan akşama, akşamdan sabaha, dan - dun müzik dinleyen, durmadan parıltılı bilgisayar, telefon gibi ekranlara bakan, beyni meşgul eden, kanserojen yayan bu yaşam tarzı her şeyimizi esir edecek hale gelmiştir. Bu iki dünyamızıda mahvedecektir...

Onlar bize hizmet edecekken korkarım biz onlara esir düşüp, gelecek nesil robotlasıp tüm insani değerleri kaybedecektir. Yiyip içip sızan, gayesi olmayan makineye dönmüş bir nesil..

Günümüzde zeka eğitilmeye çalışılıyor ve insani yönlere hiç önem verilmiyor. zeki bir kafa ama vicdansız, acımasız, neme lazımcı insanlar yetişiyor.

Ya da köreltişmiş bir beyin, vicdanı olmayan insan toplulukları, iyi meziyetli yüksek ahlaklı dindar insan yetiştirmek artık önemsenmez olmuş..

"İyiliği önemsemeyen mutlu olamaz, mutlu da etmez." böyle bir nesille içiçeyiz.Tabiki böylece mutsuz bir nesil yetişecektir..

Ne yaptığını bilmeyen, kiminle evleneceğini bilmeyen, sosyal olmaktansa sosyal medyada mutluluk taklidi yapan bir nesil yetişiyor..

Sürekli instagram’dan çıkmayan güzel güzel hayatlara bakıp ulan bizimkisi de hayat mı be diyen nesil yetişiyor..
Yıllarca okuyup işsiz kalan, iş bulunca da beğenmeyen veya beklediği maaşın altında çalışmak istemeyen ısrafcı bir kitle yetişiyor.

Anı yaşamaktansa fotoğraf çekip instagram’a atıp bakın burdayım lan, bakın mutluyum lan diyen bir kitle nasıl mutlu olabilir ?

Çocuguyla vakit geçirmektense saatlerce cep telefonuyla oynayan bir anne - baba ne kadar mutlu olabilir? mutlu edebilir çocuğunu ?

"Teknoloji ve dini inançlardan uzaklaşmak bizi çok kötü bir noktaya getirdi."

Vurdumduymaz, cahil olduğu için kendini mutlu sanan bir nesle sahibiz. Yediğimiz içtiğimiz gıdalarda, Biyolojik olarak katkı maddeli, hormonlu, içeriği tartışılan taamlar, neslimizi hem bedenen hemde ruhen duygusuz, sevgisiz mutsuz bir hale getirmiştir...

Mutsuzdan ziyade inanılmaz egolu, hiç bir konu hakkında bilgisi olmayan ama her konuda fikri olan, saçma sapan bir nesil yetişiyor.

Bir ülkenin geleceğini mahvetmek istiyorsanız? Dini inançlarını Kur’an ve sünnet ten uzaklaştırmak, gençliği batı’lı eğitimin kollarına bırakmak yeterlidir...
Sağlıcakla kalın..
Ahmet Ali Canbaz 01.12.2019