- 477 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
DÖVÜLEREK ÖLDÜRÜLEN ÇOCUĞUN ANISINA...
AŞAĞIDAKİ OKUYACAĞINIZ YAZI KIZKARDEŞİME AİTTİR.ANLAMININ YERİNİ BULACAĞINI DÜŞÜNEREK BU SİTEDE PAYLAŞMAK İSTEDİM.LÜTFEN GÜNE GİRMEK İÇİN DEĞERLENDİRMEYE ALINMASIN.
DÖVÜLEREK ÖLDÜRÜLEN ÇOCUĞUN ANISINA...
Eminim çoğunuzun haberi yoktur bir çocuğun dövülerek öldürüldüğünden.
Ama gururla söyleyebiliriz ki hepimizin çok şeyden haberi vardır aslında.
Otobüste, dolmuşta yanınızda oturan kişiye memleketin durumunu sorsanız
siyaset bilimcilerin bile aklına gelmeyen teorilerden haberdardır o kişi.
Ülkenin geçmişinden tutunda önümüzdeki 100 yıllık planlara kadar haberdar herkes.
Son 30 yılın hava durumundan, meteorolojiye dudak ısırtacak haberi olan yığınla insan var etrafımızda.
Her ilin ilçenin kültürünü oradaki insanlardan daha haberdar olmanın haklı gururuyla dolaşan bir çok insan var.
Hatta gündüz programlarındaki sunucunun bile bilmediği kokmuş ilişkilerden, kimin ne giyip ne giyemeyeceğinden, kimin hangi şarkıyı söyleyebileceğinden, her gün bir tanesini yapmaya kalksam ömrümün yetmeyeceği pastadan kekten bile haberdar neredeyse herkes.
Komşunun temizliğinden, becerisinden, aile ilişkisinden o komşudan bile daha haberdar tüm komşular.
Arkadaşlık muhabbetlerinden, evliliğin nasıl yürütüleceğinden, nasılda mükemmel olduğumuzdan, kimsenin bize benzemediğinden, herkesin artık çok duyarsız ve sorumsuz olduğundan, her şeyin ama her şeyin oluşundan sonsuz bir haberimiz var.
Öyle meşgulüz ki saçma sapan şeylerden haberdar olmaya.
Bir internet gazetesinin küçük bir köşesinde görebileceğiniz çoğunlukla 3. sayfa haberi diye bakmayacağınız bakmak ve haberdar olmak istemeyeceğiniz bir çocuk haberidir o.
Küçük bir çocuktur, elleri küçük, ayakları küçük.
Öyle küçüktür ki kötülüğe direnemez.
Öyle küçüktür ki görünmez bile o gazetenin küçük köşesinden.
Haberimiz olmaz dövüldüğünden. Bakmayız, duymayız..
VE BİR ÇOCUK ÖLÜR HABERSİZ..............
Biz savaşa duralım birbirimizle, bizim gibi düşünmeyenle, kendimize benzemeyenle.
Güç savaşında çenemizle, üyesi olduğunu sandığımız ama bir balta olamadığımız bir sürü örgütle, dişe dişle göze gözle çok iyi, çok başarılı haltlar edelim bir şey olalım.
En mutluda biz olalım en melankoliğide, en en en olalım bundan herkesi haberdar edelim.
Ve sonra görmeyelim, küçük elleri küçük ayakları olan çocukların dövülerek öldürüldüklerini.
Ve demeyelim kendimize neden orada yoktuk diye.
Ve duymayalım ki bir köşede hıçkıra hıçkıra ağlamayalım.
Çocuklarımıza her şeyi vaad etmek için çok ama çok habersiz gidelim eve.
Başka ülkedeki çocuklarının haberlerini de sırf siyasi çıkarlarımız için kullanalım.
VE DÜNYANIN TÜM ÇOCUKLARI DİYE BAĞIRAN BİZLERİN,
BİR ÇOCUĞUN DÖVÜLEREK ÖLDÜRÜLMESİNDEN HİÇ HABERİ OLMASIN.
ESRA FİLİZ GÜVENLİ ÜNLÜ
YORUMLAR
Bizim sitenin A Blokunda kreş var. Her akşam aynı saatte, yani kreşin dağılacağı saatte bir hengame yaşanır. Doktor olduğunu söyleyen bir kadın her gün hiç aksatmadan hem otopark çıkışımızı hem de yolu kapatır. Hem de defalarca başkaları tarafından uyarıldığı halde. Uyarıldığında da çirkefleşip avazı çıktığı kadar bağırır. Çocuğunu beklediğini söyler. Oysa 30 metre ileride beklese ne otoparkın giriş çıkışı, ne de yol kapanacaktır. Daha önce bir kez ben karşılaşmıştım. Ve gerekli uyarıdan sonra bir daha yapmaması konusunda biraz sertçe ricada bulundum.
Bir gün yine tam otoparktan çıkıyordum ki otoparkın önünün kapalı olduğunu ve yolun ana baba günü olacak şekilde kapalı olduğunu gördüm. Ve kadın sitenin güvenlikçisine yine avazı çıktığı kadar bağırıyordu. Beni gördüğünde ise tık diye sustu.
Çocuğu çok kıymetliydi. Elbette bu doğal. Ama 30 metre yürütemeyecek kadar da değil !
Aklıma, okula ulaşmak için karda kışta ayağında yırtık ayakkabıyla yürüyen gariban çocukları geldi. Burnumun direği sızladı. Bir tarafta çocuğunu 30 metre yürütmeye kıyamayanlar, diğer yanda çocuğunu sırtında dereden geçiren, karda kışta onlara yol açarak okula ulaştıran asil ruhlu anne ve babalar...
Her ikisine de çocuklarına duydukları şefkatten dolayı saygı duyuyorum.
Çocuklar geleceğimiz. Onun ötesinde onları biz getirdik dünyaya... Kahırlarını, yklerini çekemeyeceksek getirmemeliydik.
Bir de bu anne babaların zıttı, sadist ve sapık ruhlu veliler var. Ki bunların çok az bir kısmı basına yansıyor. Basına yansımayan nice dayak ve işkence mağduru çocuğun hazin hikayesi var onu Allah biliyor.
Çocuklar saftır, tertemizdir. Nasıl kıyılır aklım almıyor.
O çocuklara kıyanların ne insan ne de hayvan olduğuna inanıyorum. Onlar ayrı bir mahluk.
Kardeşinizin duyarlılığı kalıtsal sanırım. Hem duyarlılığı hem de yeteneği...
Bu güzel yazının bizlere ulaşmasında emeğin geçtiği için seni, böyle anlamlı ve güzel bir yazıyı yazıya döktüğü için kardeşimizi kutluyorum.
Sevgi ve saygılar..
Öldüresiye çocuk döven, kadın döven hem de gözünü kırpmadan sokak ortasında. Ve sadece kendisi gibi olmadığı için, din kisvesi adı altında hunharca insan kesen...
Ve yine bunu cep telefonundan şevkle, heyecanla izleyebilen bir çoğunluk toplumuna anlatmaya çalışıyoruz duyarlılığı.
Zor iş!...
Ama işimiz de bu bizim. Tek bir tanesini bile (insanlığa) kazandırabilirsek zafer saydığımız bir iş.
Bu müstesna yazıyı yazan kardeşimizin duyarlılığını, kusursuz, ustaca anlatımını ve bizimle paylaşan değerli yazarı ayrı ayrı tebrik eder, teşekkürlerimi sunarım.
Saygımla.