CEHENNEMDEN KAÇIŞ





Bu yazıma daha önce sitemizde paylaştığım ‘’CEHENNEM’’ başlıklı yazımdan esinlenerek başlıyorum. O deneme yazımda;

‘’Dünya acaba, başka bir gezegenin cehennemi mi?’’ diye sormuştum.

Zaman zaman duyduğumuz, ama şimdilerde topluca yapılan ‘’İNTİHAR’’ olayları, bu dünyada cehennemi yaşayanların, zamanını doldurmadan, kaçış mı acaba? diye soruyorum.

Ben, cennet ve cehennemin bu dünyada yaşandığına inanlardanım.

Yeterince güçlü isen, cenneti de cehennemi de yaşar, zamanı geldiğinde çeker gidersin. Güzel zamanlarda iyi de, hastalıklar, sıkıntılar, acılar, yokluklar, başlayınca mı dünya, ölünesi bir yer oluyor? Kainatta olduğu gibi, dünyada da ‘’ DÜALİTE’’ yaşanmaktadır. Burası, iyi ve kötünün, güzel ve çirkinin, vicdanlı ve vicdansızın, ve bunun gibi bir çok zıtlıkların birlikte yaşandığı bir yer. Nasıl doğumumuza biz karar veremiyorsak, ölümüm zamanına da bizim karar vermeye hakkımız yok. Hele hele, bütün aileyi ölüme sürüklemeye hiç hakkımız yok.

İntihar edenler, mücadele etmek istemeyen korkaklardır. Her şeyin bir çözümü vardır. Esas olan o çözümü aramaktır. Vazgeçmek değil. Kimsenin önüne mutluluk ‘’Altın tepside’’ sunulmuyor. Huzur bulmak ise en zoru. Yolu, sevgiden, dostluktan ve umuttan geçiyor.

Annem otuz dört yaşında, dört çocukla dul kadı. Bin bir güçlükle bizi yetiştirdi ve okuttu. En çok sıkıldığında ise;

’’Kanı kanla temizlemezler, kanı su ile temizlerler’’ der,

‘’Yarın ola, hayır ola ‘’ diyerek de , hayırlarla karşılaşırdı.

Kolaya kaçmayalım, ‘’Cehennemden kaçmayalım’’ umut edelim, gayret edelim. Gelecek iyi zamanları bekleyelim.

Unutmayalım ki gecenin en karanlık anı güneşin doğacağı andır.

Sevelim sevilelim bu dünya kimseye kalmaz.

AYTEN TEKİN