5-DÖNMEK İSTEMİYORUM

Kral elimden tuttu ve bütün ülkeyi bana gezdirdi şaheserdi, inanılmazdı. Bütün evler kristalden yapılı benim ülkemdeki gibi gecekondu falanyoktu . Herkes eşit şartlarda yaşıyordu.
En önemli işleri denizin içindeki doğayı düzenlemek, balıkları kurtarmak. Balıkçıların yakaladığı nesli tükenmekte olan hayvanları kurtarmak Balinalar gibi.
Bir de oradaki bitkilerden kendilerine yiyecek hazırlamak.
Çok güzel bir müzikleri vardı . Lir ve org kullanıyorlardı.
Müziğin tınısında insanı dinlendiren bir sesi sahipti. Sadece müzik konuşma yoktu. Şarkı söylemiyorlar dı, dinliyorlardı.

Diğer bir görevleri de denizdeki çöpleri toplamaktı. Meğer ne çok zarar veriyor muşuz denizdeki yaşayanlara görmeden anlayamıyor insan.

Hastanesi’ne götürdü beni Kral ve oradaki hastaları gösterdi. Hepsi insanların makinelerinden dolayı hasar görmüş yaralılardı. Kimisi de ölmek üzereydi.

Bunları görünce insanlığımdan utandım kendimden utandım bir şey yapamadığımı dan utandım.
Gözyaşlarımı gören Kral Tamam dedi gel şimdi beraber yemek yiyelim . Sen çok yoruldun ve üzüldün. Sofrayı tarif etmem imkansız . Uzun uzadıya bir kristal masa ve bütün şehir halkı oradaydı. Herkes aynı yemeği yiyordu. Yosun çorbası. Önce nasıl içeceğim acaba diye düşünürken doyamadım tadına.
Yemekten sonra ,Kral beni yanına oturttu. Işte Hezal her şeyi gördün yaşantımızı ve neler çektiğimizi de gördün. Senin dünyadaki görevin insanlara yavaş yavaş bize yaptıklarını anlatmak . Ama kendine zarar vermeden yapmalısın.
6-SON BÖLÜM

Kral şimdi gidebilirsin dedi burada kalamaz mıyım diye sordum .
Kalamazsın buradaki hayata uyum sağlaman çok zor özellikle senin yaşındaki biri için. Aileni unutma onlar seni arıyor şu anda.
İstemeden peki dedim .

Kral ,şimdi kapa gözlerini dedi. Gözlerimi kapadım Kral bilmediğim bir dilde bazı kelimeler sıraladı sonra da şimdi aç gözlerini dedi.

Gözlerimi açtığımda yatağımdaydım.

Not: Okyanus bilimci olunca yazacağım yeniden görüşürüz o zaman okuduğunuz için teşekkür ederim.
Hikaye izinsiz alıntı ,türetme ve basım yapılamaz tüm hakları Hacer Sarıgül e .