9
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
932
Okunma
Birbirinin tamamen zıddı gibi duran bu iki duygu yansımasının aslında birçok ortak bir noktası var.
- Gülerken de ağlarken de yüzümüzün yedi kasını ortak kullanırız.
- Her ikisinde de bedenimiz aynı kimyasalları ( göz – burun ) salgılar.
- Duyguların zirve yaptığı anların eylemleridir.
- Gülen ve ağlayan yüzlerin fotoğraflarındaki ortak ifade çok şaşırtıcıdır.
- Çapraz duygularda da aynı eylemler yaşanabilir:
“ Hırsımdan gülüyorum.” ya da “mutluluktan ağlıyorum” dediğimiz gibi…
- Her ikisinin de insanı rahatlattığı, huzur verdiği bilinir.
Ağlamak, bazı söylemlerde geçtiği gibi ‘zayıflık’ değildir bence. Duyguların en doğal çıkış şeklidir. Ağlayan insanlar, duygusaldır, kalbinin nasır tutmadığının göstergesidir. O kalbin sevecen, vicdanlı, kırılgan bir yapısı olduğunu düşündürür bana.
Ağlayan insanlar kindar değildir, öç duygusu yaşamazlar. Bu yönüyle baktığımızda da sosyal ilişkilerde çevremizde olması gereken, zengin duygusallıklarıyla çok şey öğreneceğimiz insanlardır onlar.
Ağlamak, bizde bıraktığı ilk algıyla hüznü çağrıştırır. İç acılarının gözyaşıyla taşmasıdır. O nedenle de ağlayanlara karşı genellikle korumacı ve sakinleştirici bir yaklaşımımız vardır.
Bu samimi acı yansımasını ‘timsah gözyaşları’ndan ayırt etmek çok da kolay değildir. İyi niyetli, vicdanlı insanlar genellikle bu yolla kandırılırlar.
‘Kendine acındırmak’ karşısındakini kandırmayı amaçlayan, bu yolla çıkar elde etmeye çalışan kişiliğini yitirmişlerin davranışlarıdır. Ne yazık ki tertemiz düşünceli ve bu yolla kendini aldatmayı tasarladıklarını ummayan kişiler, bu tuzağa düşerler, çünkü yapamadıkları şeyi düşünmeyi bile beceremezler.
Gülmek de genellikle mutluluğun yansıması olarak bilinir ve esnemek gibi bulaşıcıdır!... ))
Olumlu enerjinin en doğal yansıma hali olan bu eylem, gerçekleştireni de izleyeni de sarıp sarmalayıverir. Uzun yaşamanın sırlarından birinin de ‘gülmek’ olduğu bilinir.
Gülmek şifadır. Tıp ispatlamıştır ki bu eylem gerçekleştiğinde beynimizde mutluluk veren ‘endorfin’ hormonu salgılandığından ‘ağrı giderici’ doğal bir tedavi yöntemidir aynı zamanda.
Kahkahayla gülmek, kalbin işlevini artırdığı için doğal bir masaj işlevi görür. Hızlı ve güçlü nefes almayla ciğerleri çalıştırdığı da başka bir gerçek.
- Mutlu olduğunuz için gülmek ilk akla gelen elbette ve çok bulaşıcı. O olumlu enerji birden herkesi sarıverir, ne hoştur o an!
- Gülmek, mutluluk ifadesi olarak bilinirdi, insanlık onu kendine maske edinmeden önce. Karşınızdakinin gülmesinde çıkaracağınız anlamlar ne yazık ki birden çok artık.
- Bir eksiğiniz yakalanırken ve bu herkesin içinde söylenirken de gülünüyor artık. O anda gülünebildiğine göre demek ki bu da mutluluk veriyor. Bu gözlemi yapmış olan Charlie Chaplin :
“ Benim acım birinin gülüşüne sebep olabilir ama benim gülüşüm asla birinin acısına sebep olmamalı. “ diyerek büyük insanlık dersi veriyor.
- Yapılan bir yanlıştan dolayı bir bedel ödenirken de çevrede gülenler varsa, ‘gülmek’ gerçek işlevini kaybetmiş, dürüstçe fikrini söyleyemeyecek, kararını belirtemeyecek korkak insanların olumsuz tepkilerinin sığınağı olmuş demektir.
- Arnold Glashow : “Hiçbir şeye gülmeyenden ya da her şeye gülenden sakının. “ diyerek gülmenin zaman zaman ne kadar amacının dışına çıktığını söylemek ister.
- Gün gelir, güldüğüm bir söze ağlayabilirim; gün gelir ağladığım sözlere gülebilirim. Hayat bu kadar da beklenmedik çapraz duygulara gebedir.
Her iki eylem de sinirsel bir çıkış şekli olduğu için tepkilere neden olacak beklenmedik ters örnekler de vardır. Büyük acıların yaşandığı evlerdeki gülüşmeler, en mutlu anlarını yaşayan ailelerin bazen uzun uzun ağlaşmalar da ancak böyle açıklanabilir.
İnsan, gülebildiği kadar insandır. Hep gülün!..
Serap IRKÖRÜCÜ