Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
M.Talat Uzunyaylalı
M.Talat Uzunyaylalı

Her şey Onun....

Yorum

Her şey Onun....

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

434

Okunma

Her şey Onun....

M.Talât Uzunyaylalı

Âlemler yokken, daha zaman ve mekân yaratılmamışken, sadece gani ve yüce Allah vardı.
O, yaratmayı diledi ve ‘ol’ emrini verdi ve böylece eşsiz varlıklar ortaya çıktı.
Şahidi olduğumuz varlıklar, Ona bir şey ilave etmedi, Ondan bir şey eksiltmedi.
Görüyoruz ki, gelen gidiyor!.. Kasas 88’de var oluşun sonucunu Allah, şöyle açıkladı:
“Her şey yok olur, sonra da ancak kendisi ebedi kalır.”
İlk yaratılan nedir? İslamî yorumlar şunda ittifak etmişlerdir:
“Rabbimizin ilk yarattığı varlık, akıldır.”
Rabbimiz, yüce varlığını bilme özelliğini ilk akla verdi. Rabbini bilen akıl, Allah’ın ilk kulu oldu.
İkinci olarak nefis yaratıldı. Bir vücut gibi düşünülerse, ilk yaratılan akıl, ikinci sırada yaratılan nefse baş oldu.
Akıl ve nefs ayağa kalkınca ruhani (melek, cin) ve cismani varlıklar gözükmeye başladı.
Arş ve Levh ortaya çıktı; galaksiler, yıldızlarla dopdolu samanyolları ve gezegenler dünya ile güneş zuhur etti; bunlara felek denildi; göklerin ve yerlerin coşku içinde devran ettiği felekte her varlık, Onun dilediği şekilde bir vücut kazandı ve belirlenmiş bir işe koyuldu.
Allah’ın emirlerine itirazsız uyan melekler” (Tahrim 6) ve “İş çeviren melekler” (Naziat 6) zuhur etti.
Hayatın evi olan dünya şekillendi; toprak, hava, su, ateş nimeti biçimlendi, varlıkları bunların varlığına bağlanan bitki, hayvan ve insan dünyadaki yerini aldı.
Varoluş heyecanı bugün de ilk günkü gibidir; yer-gök; akıl, zat, cisim ve can, hep taptazedir, tertemizdir, coşku doludur.
İnsan nesli artınca kavimler teşekkül etti.
Allah kavimlere peygamberler tayin etti; peygamberlere ümmetler verildi.
Böylece iman, amel ve iyilik bilindi; inkâr ortaya çıktı.
‘Damlanın denizi, zerrenin güneşi anlayıp bilmesi mümkün müdür?’
Her şey Onun; aklı bunu anlamış olan en büyük bir bilgiye ulaşmış demektir.
Çünkü Onu bilmek, kendisine az bir bilgi verilen insanın hakkı da haddi de değildir.
Rabbimizin eğittiği Hz. Muhammed (sav) bu gerçeği şöyle dile getirdi:
“Mâ arefnâke hakka ma’rifeteke vema abednake hakka /Seni hakkıyla bilemedik, sana hakkıyla ibadet edemedik.”
Allah’ı ancak hakkıyla yine kendi bilir.
Bize düşen aczimizi bilip emredilenleri yapmaktır.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Her şey onun.... Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Her şey onun.... yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Her şey Onun.... yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL