3
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
843
Okunma
Düşünce ayrılıkları farklılıkları olsa da ana duygularda yollarımız kesişiyor birbirimizle aslında.
Öncelikle sevilme isteği dolar kalplere.
Yaş ilerledikçe daha da yoğunlaşır bu duygu..
Güvendiğin bir omuza yumuşacık bir dize koyup başını şevketli elerle
Okşanmayı sevilmeyi kim istemez?
O yaşlarda tam anlamıyla çocuklaşır insan...
Daha kırılgan alıngan olur ve ruhunu ısıtan sımsıcak duygularla beslenmek ister hasretle...
Kim tarafından olursa olsun yeter ki sevildiğini hissedebildin...
Yaradanın bedenimde taşımama ve dünyaya getirmeme izin verdiği bana emaneti olan Kızım
Vuslat’ ımın yerlerimizi değiştirme isteğiyle dolup taşan yazısıyla karşılaştım bu gün...
Ahhh Anneym oldu o benim..
Sığındım incecik bilekli kollarının arasına..
Bıraktım kendimi içten samimi tertemiz duyarlı kocaman sevgi dolu yüreğine..
........
Ben bu hayatta aaaahh ahh neleri heba ettim, neyim heba olup gitti diye düşündüğümde...
cevabım: ortaokul lise yıllarında, kimi zaman derste kimi zaman müdürün konuştuğu törenlerdeki gülmelerim....
mecburiyetten bastırmak suretiyle heba olup gittiler zavallı gülmelerim :))))) Neyse ki gülmenin önemine ve geldiği zaman bastırmak yerine dışa vurup, tadını çıkartmanın keyfine küçük yaşta uyandım ve sonrasında gülme fırsatlarını kaçırmadım...
İşlerimi, çalıştığım yerleri ona göre seçtim...Gülmem geldiğinde bastırmak, düşüncelerimi gizlemek, suratıma yapmacık ifadeler takmak, duygularımı belli etmemek, ciddi kıyafetler giyip, sürekli süslenip püslenmek, resmi davranmak zorunda olmadığım yerler....
Kolay gülmek, gülmeye hevesli olmak, olayların gülünecek taraflarını görmeye çalışmak güzel be yaa...
Sürekli geçmişe odaklanmak, geçmişteki acıları - kişisel ya da toplumsal- hatırlayıp/hatırlatıp durmak, tekrar tekrar deşmek, acıyı öfkeyi canlı tutmak için sürekli odun atıp alevlendirmek vs bunların kime ne faydası var...??? Ya da gün içinde yaşadığımız öfkeyi, stresi uzatmak da uzatmak..Gerginlik ,şikayet vs vs
Ayrıca gülmeye meraklı olmak duygusuz olmak değil... Mesela ben gözyaşlarımı biriktirseydim Ankara çok güzel bir denizi olan sahil şehri olurdu :)))
Her duyguyu farkındalıkla yaşamak önemli.... Salakça herşeye boş boş, gülmek, histerik ağlamak ya da egosantrik veya işlevsiz öfkelenmek, acıdan beslenir gibi, kurban psikolojisiyle kederlenmek, bizi ileri taşımaz...
Ağlamak da güzeldir, sonrasında gözbebeklerinde gökkuşağı çıkıyorsa, içinin sevgiyle dolup taştığını hissettirip seni daha da güçlü, daha da insan yapıyorsa...
En son geçen Cuma İstanbullu Gelin’in bir sahnesinde çok çok çok ağladım... Burnum sümükten tıkanacak kadar çok 😄😄😄Çok sevgi dolu, çok insani bir sahneydi....