Allah korkusu olmayanlar ve daha da beteri; Allah'ı dilinden düşürmeyip inançlı gözükenler.
Ben bunu defalarca yaşadım Allah'ın şahitliğinde.
Ve zulmü de yaşadım bilfiil üstüne üstük ailecek yaşadık.
Çorap söküğü gibi geldi arkası derken hastalıklarla ve ölümle sınandık defalarca.
Sabrı sonu selamet.
Geriye dönüp baktığımda gördüğüm şu ki; daha çok çok yeni büyümeye başladım hele ki insan sevdikleriyle sınanınca.
Çok kişinin de ihanetine tanık oldum.
Fevri kararlarla kaç kez yenildim de ama bu sefer büyük kazanımlar elde ettim.
Yazınızdan çok nasiplendim ve bana dair çok şey vardı.
Aslında her birimize dair.

Tek gerçek, değerli Erdoğan Bey:

Rabbim her şeye vakıf ve doğru zamanı sadece O biliyor.

Ben ise hiçliğimin şuurunda İlahi Aşkın merkezindeyim.

Yazarak çok şey aştım ve de yaşayarak yazmanın önemine vakıf oldum.

Her şey bir yana her şeyi görmezden gelip de etrafıma şöyle bir baktığımda:

Şükredecek o kadar çok şey var ki ve insan kötülüğün kötülüklerin de bilincinde kendine ve değerlerine daha da sıkı sıkı sarılıyor.

Tek gerçek: maneviyat ve samimi bir inanç.

Herkes kolaylıkla birbirini aldatabiliyor ve nasıl da paye veriyor birbirine üstüne üstük iftira atmak ve gıybet pek bir el üstünde lakin...

O, asla aldanmaz ve her şeyi de bilir ve bekler.

İlahi Adalet illa ki zuhur ediyor ve inananların tek yapması gereken: sabrı ve şükrü katıl yapıp hedeften sapmaması.

Teşekkür ederim bu yazınız adına.

Çok şey vardı çokça gerçek.

İnanmayanlardan Allah bizi uzak tutsun ama inanır görüp de birbirini aldatanlardan beterin de beteri.

Saygılarımla, efendim.